2- Sünnetin Kur’ân’la Neshi:
Bunun örneği, Zeyd İbnu Erkam’ın şu
açıklamasıdır: “Resûlullah’ın zamanında biz namaz kılarken konuşur, birbirimize
ihtiyaçlarımızı söylerdik. Ne zaman ki: “Namazlara ve orta namaza devam edin.
Allah’ın divanına tam huşu ve taatle durun” (Bakara: 2/238) âyeti indi,
namazda sükût etmekle emrolunduk.”
Sünnet’in akılla neshedileceğine dair mûtezilî
bir iddia var ise de ehl-i sünnet uleması bunu reddeder ve meşru nesh çeşitleri
arasında zikretmez. İslâm dinî ilahî menşelidir, vahye dayanır. Aklın vahyi
neshetmesi diye bir şey söylenemez. Akl, ancak te’vîl yani muhtemel mânalardan
birini tercîh eder.[1]