MÜCERRED VE MEZÎD FİİLLER
Arapça’da fiiller kök harfleri bakımından ikiye ayrılır:
1. Mücerred fiiller : Asıl kökleri 3 veya 4 harften oluşan fiiller.
2. Mezîd fiiller: Aslı 3 veya 4 harften oluşan mücerred fiillere harf eklenmesiyle oluşan fiiller.
Kuruluşu üç harften oluşan fiillere sülâsi mücerred denir.
نَصَرَ عَلِمَ فَتَحَ gibi.
Kuruluşu dört harften oluşan fiillere rübâi mücerred denir.
(yuvarladı) gibi. دَحْرَجَ – يُدَحْرِجُ – دَحْرَجَةً
I) SÜLASİ MEZÎD FİİLLER
Asıl kök harfleri üç harften oluşan sülâsî mücerred fiillere harf eklenerek meydana getirilen fiillere sülâsi mezîd fiiller denir.
A) SÜLASİ MÜCERREDE TEK HARF İLAVESİYLE KURULAN MEZİT FİİLLER
Sülâsî mücerred’e bir harf ilavesiyle kurulan fiiller 3 şekilde gelir. Örnekleriyle birlikte şöyledir:
|
Masdar |
Muzâri |
Mâzî |
|||
|
اِفْعَالاً |
يُفْعِلُ |
أَفْعَلَ |
|||
|
إِعْلاَماً |
يُعْلِمُ |
أَعْلَمَ |
|||
|
bildirmek |
bildiriyor |
bildirdi
|
|||
وَ تَفْعِيلَةً |
تَفْعِيلاً |
يُفَعِّلُ |
فَعَّلَ |
|||
وَ تَعْلِيمَةً |
تَعْلِيماً |
يُعَلِّمُ |
عَلَّمَ |
|||
|
öğretmek |
öğretiyor |
öğretti
|
|||
وَ فِعاَلاً |
مُفَاعَلَةً |
يُفَاعِلُ |
فَاعَلَ |
|||
وَكِتاَباً |
مُكاَتَبَةً |
يُكَاتِبُ |
كَاتَبَ |
|||
|
yazışmak |
yazışıyor |
yazıştı |
|||
Şimdi bunları sırasıyla inceleyelim:
1) IF’ÂL (إفْعَالٌ) BÂBI
Masdar |
Muzâri |
Mâzî |
اِفْعَالاً |
يُفْعِلُ |
أَفْعَلَ |
إِعْلاَماً |
يُعْلِمُ |
أَعْلَمَ |
bildirmek |
bildiriyor |
bildirdi |
Sülâsî fiilin kökünün başına bir elif (ا) ilavesiyle kurulur. Arttırılmış fiiller genellikle masdarının adıyla anılır, üçlü fiiller bu grubun kalıbına girer yani mâzî muzâri ve masdar harekeleri girdiği kalıbın aynısı olur.
Gayesi: Üç harfli bir fiilin bu kalıba alınmasından gaye (جَلَسَ خاَلِدٌ) (Hâlit oturdu) gibi lâzım (mef’ûl almayan) bir fiilse, (أَجْلَسَ خاَلِدٌ عاَدِلاً) (Hâlit Adil’i oturttu) şeklinde müteaddî yapmaktır. Şayet söz konusu fiil geçişli ise bu defa onu ikinci kattan müteaddî yapar. Esas manaları bir işin olmasını sağlamak, bir fiilin anlamının bir nesne üzerindeki etkisini belirtmektir:
عَلِمَ مُحَمَّدٌ الْخَبَرَ. |
Muhammed haberi öğrendi. |
أَعْلَمَ مُحَمَّدٌ خاَلِداً الْخَبَرَ. |
Muhammed Halit’e haberi bildirdi. |
Örnekler:
نَزَلَ |
indi |
إِنْزاَلاً |
يُنْزِلُ |
أَنْزَلَ |
indirdi (birşeyin inmesini sağladı) |
خَرَجَ |
çıktı |
إخْرَاجاً |
يُخْرِجُ |
أَخْرَجَ |
çıkardı (birşeyin çıkmasını sağladı) |
ذَهَبَ |
gitti |
إِذْهاَباً |
يُذْهِبُ |
أَذْهَبَ |
giderdi (gitmesini sağladı) |
عَلِمَ |
bildi |
إِعْلاَماً |
يُعْلِمُ |
أَعْلَمَ |
bildirdi |
كَثُرَ |
çoğaldı |
إِكْثاَراً |
يُكْثِرُ |
أَكْثَرَ |
çoğalttı |
فَهِمَ |
anladı |
إِفْهاَماً |
يُفْهِمُ |
أَفْهَمَ |
anlattı |
أعْلَمَ خَالِدٌ عَلِيّاً جَمَالاً فَاضِلاً. |
Halit, Ali’ye Cemal’in faziletli olduğunu bildirdi. |
خَرَجَ الطُّلاَّبُ مِنَ الْمَدْرَسَةِ. |
Öğrenciler okuldan çıktı. |
أَخْرَجَ الْمُعَلِّمُ الطُّلاَّبَ مِنَ الْمَدْرَسَةِ. |
Öğretmen öğrencileri okuldan çıkardı. |
خُرِجَ مِنَ الْمَدْرَسَةِ. |
Okuldan çıkıldı. |
إفْعَال bâbının çekimi aynen sülâsî mücerredler gibidir: اَخْرَجَçıkardı يُخْرِجُ çıkarıyor
Mâzî Malûm Çekimi | ||||||||
أَخْرَجُوا |
أَخْرَجَا |
اَخْرَجَ |
Gâib | |||||
أَخْرَجْنَ |
أَخْرَجَتَا |
أَخْرَجَتْ |
Gâibe | |||||
|
… |
أَخْرَجْتَ |
Muhâtab | |||||
Muzâri Malûm Çekimi |
||||||||
يُخْرِجُونَ |
يُخْرِجَانِ |
يُخْرِجُ |
Gâib | |||||
يُخْرِجْنَ |
تُخْرِجَانِ |
تُخرِجُ |
Gâibe | |||||
|
… |
تُخْرِجُ |
Muhâtab | |||||
Meçhûl hali için mâzîdeki hemze ötre, sondaki ikinci harf esre yapılır: (أُخْرِجَ çıkarıldı). Muzâri meçhûlde ise, muzaraat harfi ötre, sondan bir önceki harf de üstün hale getirilir: (يُخْرَجُ çıkarılıyor)
Mâzî Meçhûl |
|||||||
أُخْرِجُوا |
أُخْرِجَا |
أُخْرِجَ |
Gâib | ||||
أُخْرِجْنَ |
اُخْرِجَتَا |
اُخْرِجَتْ |
Gâibe | ||||
|
… |
اُخْرِجْتَ |
Muhâtab | ||||
Muzâri Meçhûl | |||||||
يُخْرَجُونَ |
يُخْرَجَانِ |
يُخْرَجُ |
Gâib | ||||
يُخْرَجْنَ |
تُخْرَجَانِ |
تُخْرَجُ |
Gâibe | ||||
|
… |
تُخْرَجُ |
Muhâtab | ||||
Emr-i Hâzırı: Mezîd fiiller içinde yalnızca if’âl bâbının emrindeki hemze üstündür.
يُخْرِجُ |
dan |
أَخْرِجْ |
çıkar |
يُرْسِلُ |
dan |
أَرْسِلْ |
gönder |
Emr-i Hâzır Çekimi
أَخْرِجْ أَخْرِجَا أَخْرِجُوا |
Muhâtab |
أَخْرِجيِ أَخْرِجَا أَخْرِجْنَ |
Muhâtaba |
İsm-i Fâili: Muzârisinin يـُ harfini مُ ya çevirmekle elde edilir.
يُخْرِجُ |
dan |
مُخْرِجٌ |
çıkaran |
يُرْسِلُ |
dan |
مُرْسِلٌ |
gönderen |
İsm-i Mef’ûlü: İsm-i fâilinin sondan bir önceki harfinin üstün yapılmasıyla olur:
مُخْرِجٌ |
çıkaran |
مُخْرَجٌ |
çıkarılan |
مُرْسِلٌ |
gönderen |
مُرْسَلٌ |
gönderilen |
|
|
Not: If’âl bâbındaki fiillerin mâzî, emir ve masdarlarındaki hemzeler, diğer fiillerin aksine (hemze-i kat’ olduğundan) geçiş halinde atılmaz ve her durumda okunurlar:
وَأَرْسَلَ – وَأَكْرَمَ – فَأَخْرِجْ – وَإِخْرَاجُهُ
Mezîd fiiller de diğer üç harfli fiiller gibi şeddeli harf, hemze ve illet harfi taşıyabilirler:
Muza’af İf’âl Bâbının Çekimi: | Mehmûz İf’âl Bâbının Çekimi: | ||
تَمَّ (tamam oldu)أَتَمَّ (tamamladı) | أَمِنَ (emin oldu)آمَنَ (iman etti, inandı) | ||
Mâzî | أَتَمَّ | Mâzî | آمَنَ |
Muzâri | يُتِمُّ | Muzâri | يُؤْمِنُ |
Mansûb | يُتِمَّ | Emir | آمِنْ |
Meczûm | يُتِمَّ – يُتْمِمْ | İsm-i Fâil | مُؤْمِنٌ |
Emir | أَتِمَّ | İsm-i Mef’ûl | مُؤْمَنٌ |
İsm-i Fâil | مُتِمٌّ | Masdar | إِيماَنٌ |
İsm-i Mef’ûl | مُتَمٌّ | Mâzî Meçhûl | أُومِنَ |
Masdar | إِتْماَمٌ | Muzâri Meçhûl | يُؤْمَنُ |
Mâzî Meçhûl | أُتِمَّ | ||
Muzâri Meçhûl | يُتَمُّ |
Not: Görüldüğü gibi (آمَنَ) fiilinin mâzi malûm ve meçhûl çekiminde fiilin birinci kök harfine if’âl bâbının elifi gelince uzatma yapılır:
(أَمِنَ) den آمَنَ (iman etti) أُومِنَ(iman edildi)
Muzâri 1. şahıs ve emirde de aynı uzama olur:
آمِنْ (iman et) أُومِنُ (iman ediyorum)
Masdarda da aynı tip ses uzaması olur: إِيماَنٌ – îmânun (iman etmek)
Misâl If’âl Bâbının Çekimi: |
||||
وَرَثَ – أَوْرَثَ (mirasçı kıldı) |
يَقِنَ – أَيْقَنَ (gerçekten bildi) |
|||
Mâzî | أَوْرَثَ | Mâzî | أَيْقَنَ | |
Muzâri | يُورِثُ | Muzâri | يُوقِنُ | |
Emir | أَوْرِثْ | Emir | أَيْقِنْ | |
İsm-i Fâil | مُورِثٌ | İsm-i Fâil | مُوقٍ | |
İsm-i Mef’ûl | مُورَثٌ | İsm-i Mef’ûl | مُوقاً | |
Masdar | إِيراَثاً | Masdar | إِيقاناً | |
Mâzî Meçhûl | أُورِثَ | Mâzî Meçhûl | أُوقِنَ | |
Muzâri Meçhûl | يُورَثُ | Muzâri Meçhûl | يُوقَنُ |
Nâkıs İf’âl Bâbının Çekimi: | Ecvef İf’âl Bâbının Çekimi: | ||
أَلْقَى (attı) |
أَماَتَ (öldürdü) |
||
Mâzî | أَلْقَى | Mâzî | أَماَتَ |
Muzâri | يُلْقِي | Muzâri | يُمِيتُ |
Emir | أَلْقِ | Emir | أَمِتْ |
İsm-i Fâil | مُلْقٍ | İsm-i Fâil | مُمِيتٌ |
İsm-i Mef’ûl | مُلْقىً | İsm-i Mef’ûl | مُماَتٌ |
Masdar | إِلْقاَءً | Masdar | إِماَتَةٌ |
Mâzî Meçhûl | أُلْقِيَ | ||
Muzâri Meçhûl | يُلْقَى | ||
Mansûb Meçhûl | يُلْقَى | ||
Meczûm Meçhûl | يُلْقَ |
Not: Genellikle üçüncü harfi veya sonrası illetli olan mezîd fiillerin masdarları tâ-i merbûtalı gelir.
Çok kullanılan أَرَى (gösterdi) fiilinin çekimi esasen nâkıs fiil gibidir:
Mâzî | أَرَى | Masdar | إِراَئَةٌ |
Muzâri | يُرِي | Mâzî Meçhûl | أُرِيَ |
Emir | أَرِ | Muzâri Meçhûl | يُرَى |
İsm-i Fâil | مُرٍ | Meçhûl Mansûb | يُرَى |
İsm-i Mef’ûl | مُرىً | Meçhûl Meczûm | يُرَ |
SÜLASİ MEZİD FİİLLER VE ANLAM DEĞİŞİKLİKLERİ
- إفعال İf’al Babı
Sülasi fiilin başına fethalı bir hemze getirilerek yapılır.
أَفْعَلَ ـ يُفْعِلُ ـ إفْعَالٌ
Özellikleri:
- Lazım (geçişsiz) olan fiil, müteaddi (geçişli) olur. Fiil eğer müteaddi ise çift müteaddi (iki meful alan) fiil olur.
قَرُبَ (yaklaştı) — اَقْرَبَ (yaklaştırdı) رَكِبَ (bindi) —- أَرْكَبَ (bindirdi)
- Olmak, vücud bulmak, mübalağa, arz, zamanın gelmesi gibi anlamlar katar.
أَحْصَدَ الزَّرْعُ (ekini biçme zamanı geldi)
أَشْغَلْتُهُ (onunla gereğinden fazla meşgul oldum)
أباعَ العَبْدَ (Köleyi satmak için arz etti)
- تفعيل Tef’il Babı
Sülasi fiilin orta harfinin şeddelenmesiyle yapılır.
فَعَّلَ ـ يُفَعِّلُ ـ تَفْعِيلٌ
Özellikleri:
- Lazım fiili müteaddi yapar. Müteaddi fiili iki meful alacak şekle getirir. (Çift müteaddi)
فَرِحَ (sevindi) ——- فَرَّحَ (sevindirdi) عَلِمَ (bildi) —— عَلَّمَ (bildirdi/öğretti)
- Bir işin çok, aşırı veya şiddetli yapıldığını bildirir
ضَرَبَ (dövdü) ————- ضَرَّبَ (çok dövdü) مَزَقَ (yırttı) ——— مَزَّقَ (paramparça yaptı, parçaladı)
- مفاعلة Mufa’ale Babı
Sülasinin birinci harfiyle ikinci harfinin arasına bir elif eklenerek yapılır.
فَاعَلَ ـ يُفَاعِلُ ـ مُفَاعَلَةٌ
Özellikleri:
- Müşareket (bir işte/eylemde ortaklık bildirir)
ضَرَبَ (vurdu) ——– ضارَبَ (vuruştu) كَتَبَ (yazdı) ———-كاتَبَ (yazıştı)
- Bir işi yapmakta gayret ve devamlılık bildirir
طَلَبَ (istedi) ——– طالَبَ (devamlı istedi) سَبَقَ ( geçti) ———- سابَقَ (geçmeye çalıştı)
- إنفعال İnfi’al Babı
Sülasi fiilin başına kesralı elif ve sakin nun harfi getirilerek yapılır.
إِنْفَعَلَ ـ يَنْفَعِلُ ـ إِنْفِعَالٌ
Özellikleri:
- Mutavaat (dönüşlülük) ifade eder.
كَسَرَ (kırdı) ——– إِنْكَسَرَ (kırıldı)
- Lazım (geçişsiz)dır.
قَطَعَ (kesti) ———– إنْقَطَعَ (kesildi)
- إفتعال İfti’al Babı
Fiilin başına kesrala elif, ikinci harfinden önce fethalı te getirilerek yapılır.
إِفْتَعَلَ ـ يَفْتَعِلُ ـ إِفْتِعَالٌ
Özellikleri:
- Mutavaat (dönüşlülük) ifade eder.
جَمَعَ (topladı) ———- إجْتَمَعَ (toplandı) نَشَرَ (yaydı) ——- إنْتَشَرَ (yayıldı)
- Failinin gayretini ifade eder.
جَهَدَ (çalıştı) ——– إجْتَهَدَ (çok çaba sarfetti, cehtetti)
- Müşareket (ortaklık) bildirir.
خَصَمَ (hasım oldu) ——— إخْتَصَمَ (münakaşa/kavga etti)
- إفعلال İf’ilal Babı
Fiilden önce kesralı elif getirilerek son harf şeddelenir.
إِفْعَلَّ ـ يَفْعَلُّ ـ إفْعِلاَلٌ
Özellikleri:
- Renkle ifade edilen kusurları/değişimleri gösterir.
أَصْفَرُ (sarı) ——— إصْفَرَّ (sarardı) أسْوَدُ (siyah) ——— إسْوَدَّ (karardı, siyahlaştı)
- Bedensel kusurları/değişimleri ifade etmekte kullanılır.
أحْدَبُ (kambur) ——— إحْدَبَّ (kamburlaştı)
- Bu babın meçhulü yoktur.
- تفعّل Tefa’ul Babı
Fiilin başına fethalı te getirilerek orta harfi şeddelenir.
تَفَعَّلَ ـ يَتَفَعَّلُ ـ تَفَعُّلٌ
Özellikleri:
- Tekellüf (zorla olmak/elde etmek) manası kazandırır.
كَبُرَ (büyük oldu) ——— تَكَبَّرَ (büyüklük tasladı, büyüklendi)
شَجَعَ (cesur oldu) ———– تَشَجَّعَ (kahramanlık tasladı)
- Tef’il babından gelen bazı fiillerin geçişli olmasını sağlar.
كَسَّرَ (kırdı) ———– تَكَسَّرَ (kırıldı)
- تفاعل Tefâ’ul Babı
Fiilin başına fethalı te getirilerek, ikinci harften önce elif eklenir.
تَفَاعَلَ ـ يَتَفَاعَلُ ـ تَفَاعُلٌ
Özellikleri:
- Müşareket (ortaklık) bildirir.
تَكَالَمَ ( karşılıklı konuştu) تَضَارَبَ (karşılıklı vuruştu/dövüştü)
- Bir işi yapar gibi görünmeyi, yahut kendinde olmayan birşeyi varmış gibi göstermeyi bildirir.
تَمَارَضَ (hastaymış gibi yaptı)
تَبَاكَى (yalancıktan ağladı)
تَنَاوَمَ (uyur gibi yaptı)
- إستفعال İstif’al Babı
Sülasi fiilin başına kesralı elif, sakin sin ve fethalı te getirilerek yapılır.
إسْتَفْعَلَ ـ يَسْتَفْعِلُ ـ إسْتِفْعَالٌ
Özellikleri:
- Talep / istek bildirir.
إسْتَأْذَنَ (izin istedi) إسْتَرْحَمَ (merhamet diledi) إسْتَغْفَرَ (af diledi)
- Bulmak, öyle saymak manalarına gelir.
إسْتَحَلَّ (helal saydı) إسْتَخَفَّ (hafif buldu) إسْتَقْبَحَ (çirkin buldu)
- Değişikliği ifade eder.
حَجَر (taş) —– إسْتَحْجَرَ (taşlaştı)
Diğer Sayfaya Geçiniz