B) Müsned Hadîs:
1-
Farklı mânâlarda kullanılmış bir tabirdir. Hatîbu’l-Bağdâdî: “Müsned ehlü’l-hadîs
nezdinde, senedi müntehâya kadar muttasıl olan hadîs” diye târif eder. Bu
tarifin içine merfu, mevkuf ve maktu da dahildir. Şu halde burada kastedilen
senedin zâhiri ittisalidir. İçerisinde gizli inkıta bulunan rivâyet de buraya
girer; müdellis bir râvinin mu’an’an rivâyeti gibi. Keza likâsı kesin olmayan
muâsırdan yapılan rivâyet de böyledir.
2-
Ancak çoğunlukla müsned, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’den yapılan
rivâyetlere ıtlak olunmaktadır. Bu mânâda müsned, merfû mânâsındadır. İbnu
Abdilberr daha açık olarak: Muttasıl veya munkatı, Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)’tan yapılan her çeşit rivâyete müsned dendiğini belirtir.
3-
Hâkim ve bir grup muhaddis de: Sadece merfû muttasıl olan rivâyetlere müsned
deneceğini söylemiştir.
Ayrıca, bir tasnîf çeşidine de müsned dendiğini
bir kere daha belirtelim.
[1]
Müsned, isnad edilmiş, isnadı tam demektir.
Müsned hadislerin tarifinde çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. En çok meşhur
olan tarif şudur: İsnadı başından sonuna kadar kesiksiz olan ve merfu’ olarak
rivayet edilen hadislere mürsel hadisler denir.
Bu tarife göre bir müsned hadis Hz. Peygamber’e
varıncaya kadar senedinde atlama olmayan hadistir. Başka bir deyişle müsned,
kesiksiz bir senedle rivayet edilen merfu’dur. Bazı muhaddislere göre kesiksiz
bir senedle rivayet edilen mevkuf ve maktu’ da müsned sayılabilir.
[2]
[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/131-132.
[2]
Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
Usulü, 12. sınıf: 32.