Sahih Terimiyle İlgli Bazı Notlar:
1-
Sahîh’in tarifinde ulema arasında bazı farklılıklar görülür. Bu durum, bir hadîs
için verilecek “sahîh” hükmüne tesir eder. Neticede birinin sahîh kabûl ettiği
bir hadîsi bir diğeri zayıf sayabilir. Nitekim bâzı hadîsler hakkında bu
ihtilafa düşülmüştür. Ancak şunu da bilelim ki mezkûr ihtilâfın kaynağı sadece
koşulan şartlarda ortaya çıkan farklılık değildir; bâzan, konulan bu şartların
hadîste bulunup bulunmadığı hususunda da ihtilafa düşülmüştür.[1]
2-
Tarife bâzıları “şâz”dan sonra münker kelimesini de dâhil ederse de, tarifi
ortaya koyan İbnu’s-Salâh ve Nevevî nazarında şaz ve münker aynı mânaya
gelmektedir. Sonradan bu iki kelime, farklı derecelerdeki muhalefet için
kullanılmıştır. Binaenaleyh İbnu’s-Salâh’a göre şâz’ın içinde münker dâhildir.[2]
3-
Sahih hadis bir anlamda en sağlam senedle rivayet edilen hadis demek olduğu için
Senedlerin en sahihi (Esahhu’l-esanid)’nin tesbiti yoluna gidilmiştir. Bu hiç
kuşkusuz, değişik alimlerce, değişik senedler olarak belirlenmiştir.[3]
4-
“Bu mevzuda en sahih rivayet budur” gibi bir değerlendirme ile zikredilen hadis,
o konuda bilinebilen hadislerin en sahih’idir. Yoksa hadisin, mutlaka Sahih veya
“en sahih” olduğunu göstermez. “En zayıf olanı budur” demek olur.
5-
“Falan hadis sahihtir” sözü, o hadisin sıhhat şartlarını taşıdığını ifade eder.
Aslında da o hadisin sahih olabileceği konusunda oldukça kuvvetli bir zanna
sahip olunabilir. Mütevatir Hadis’te olduğu gibi kesinkes bir kanaatten söz
edilemez.[4]
[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/84.
[2]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/84.
[3]
Bk. A. Naim, Tecrid Tercümesi: 1/210-215.
[4]
İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Yayınları: 127.