B) Merfu Hadîs:
Merfû lügatta, yükseltilmiş
demektir. Hadis ıstılahında, söz, fiil, takrir, fıtri veya ahlaki vasıf olarak,
-senedi muttasıl veya munkat’ olsun- açıkça veya dolaylı bir şekilde (hükmen) Hz.
Peygambere nisbet olunan hadise “merfû hadis” denir. Merfû hadisin senedi
muttasıl veya munkatı’ olabilir. İsnattan sahabî düşerse mürsel olur. Sahabeden
başka bir ravi düşer veya müphem bir râvî zikredilirse o hadise munkatı’ denir.
Peşipeşine iki ravi atlanmışsa mu’dal ismini alır. Her üç halde de isnad
munkatıdır ama hadis yine merfûdur. Zira bir hadisin merfû oluşu, isnadının
kesintisiz olarak Hz. Peygambere ulaşması yönünden değil, metnin ona izafe
edilmesi bakımındandır.
[1]
Aslında bu izafeyi yapanın
bir sahabi, bir tabii veya daha sonraki nesillerden biri olması arasında hiç
fark yoktur. Sadece hükmen merfu sayılacak rivayetlerde izafeyi yapanın sahabi
olması şarttır.