3- Fısk-Fısku’r-ravi:
Ravinin
söz ve fiillerinden küfrü gerektirmeyen bir kısım kötü davranışların sudûrudur.
Farzların terki, haramların irtikâbı gibi. Âlimler kebâirin işlenmesi ile
seğâirde ısrârı bir tutarak, küçük günahları ısrarla işleyenlere de “fâsık”
demiştir. Bu çeşit isyankârlığa fısk bil-ma’siye denir. Bir de küfre gitmemekle
birlikte, ehl-i sünnet’e uymayan iddialarda bulunmak söz konusudur, buna da
bid’at veya fısk-ı îtikâdî denir, bunu müteâkiben ayrıca açıklayacağız.
Kısacası
fısk, ravinin adâletini ciddî şekilde selbeden ağır cerhlerden birisidir.[1]
Böyle
bir ravinin rivayeti münker olarak değerlendirilir. Kendisi hakkında da
leyyinü’l-hadis (hıfz veya dindarlığı gevşek) denir.
[2]
[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/15.
[2]
İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Yayınları: 94.