3- İslâm:
Bütün hadisçilerin ittifak ettiği bir şarttır.
Dinî mevzularda gayr-ı müslim’in rivâyeti hiçbir surette makbûl değildir. Keza
mürtedin rivâyeti de makbûl değildir.[1]
Ravi, hadisi rivayet ettiği sırada müslüman olmalıdır. Duyduğu sırada müslüman
olmayabilir.
[2]
Bu içten ve dıştan İslâm’a teslim olmaktır.
Ravinin gerek ilminde, gerekse amellerinde iman ve İslâm çizgisinde olması
gerekir. Diğer dinlerde de yalanın yasak olmasına rağmen, ravide İslâm şartının
aranmasının sebebi şudur: Her şeyden önce konu dini bir konudur. Kâfir, gücü
yettiği kadar başkasının dinini yıkmaya çalışır. Ayrıca inandığı şeylerden
dolayı ithama maruz kalmıştır. İtham söz konusu olduğu müddetçe, dini konularda
rivayetlerinin kabulü doğru olmaz. Haberi mümin değilken almış ve İslam’a
girdikten sonra nakletmişse kabul edilir.
[3]
[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/7.
[2]
İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Yayınları: 77.
[3]
Subhi es-Salih, a.g.e., s. 301; Sabahattin Yıldırım, Şamil İslam
Ansiklopedisi: 5/228.