3. Ashabı Öven Ayetlerden Bazıları:
“Siz insanlar için ortaya çıkarılan, doğruluğu
emreden, fenalıktan alıkoyan, Allah’a inanan hayırlı bir ümmetsiniz”
(Âl-i İmran: 3/110).
“Böylece sizi insanlara şâhid ve örnek olmanız
için tam ortada bulunan bir ümmet kıldık. Peygamber de size şâhid ve örnektir.”
(Bakara: 2/143).
“Ey Muhammed! Allah inananlardan, ağaç altında
sana baş eğerek el verirlerken, and olsun ki hoşnud olmuştur. Gönüllerinde olanı
da bilmiş, onlara güvenlik vermiş, onlara yakın bir zafer ve ele geçirecekleri
bol ganîmetler bahşetmiştir.” (Feth:
48/18).
“İyilik yarışında önceliği kazanan Muhâcirler ve
Ensâr ile onlara güzelce uyanlardan Allah hoşnut olmuştur. Onlar da Allah’tan
hoşnuddurlar. Allah onlara içinde ebedî kalacakları, içlerinde ırmaklar akan
cennetler hazırlamıştır…” (Tevbe:
9/100)[1]
“İyilik işlemekte önde olanlar, karşılıklarını
almakta da önde olanlardır.” (Vâkı’a:
56/10-12)
“Ey Peygamber! Allah’ın yardımı sana ve sana
uyan mü’minlere yeter” (Enfâl: 8/64).
“Daha önceden Medîne’yi yurt edinmiş ve
gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edip gelenleri
severler; onlara verilenler karşısında içlerinde bir çekememezlik hissetmezler.
Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerinden önce tutarlar.
Nefsinin tamahkârlığından korunabilmiş kimseler, işte onlar saadete erenlerdir.”
(Haşr: 59/8-9).[2]
[1]
Sadece bu ayet Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh), Hz. Ömer (radıyallahu anh)
gibi İslamın büyüklerine dil uzatan Şia’nın gittiği yolun batıllığını
göstermeye kâfidir. Zira, es-Sâbikûn el-Evvelûn’a bunlar dahildir. Keza
bunlar Bey’atü’r-Rıdvân ashabındandır. Rabbülâlemîn hiçbir ayırım yapmadan
hepsinden râzı olduğunu ilan etmiştir. Ama Şia, Cenâb-ı Hakk’ı tahtle
edercesine, tekzîb edercesine bu büyüklere dil uzatmaktadır. Dalâlet bu
kadar olur. Allah korusun! (İbrahim Canan)
[2]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 1/522-523.