Cerh ve Ta’dîl Teâruz Ederse (Çatışırsa):
Cerh ve tadilin teâruzu: Ravinin, hem
rivayetinin reddedilmesini gerektiren hem de kabul edilmesini gerektiren bir
şekilde sözkonusu edilmesidir. Kimi ilim adamları onun hakkında o sikadır derken
kimilerinin de o zayıftır demesi gibi.
Teâruzun dört hali
sözkonusudur:
1. Hal:
Cerhin de, tadilin de müphem bırakılmış olması: Yani her ikisinde de cerh ya da
tadil sebebinin açıklanmamış olmasıdır.
Eğer müphem cerhin kabul edilmeyeceği görüşünü
benimsiyor isek o zaman tadil edenlerin görüşü kabul edilir. Çünkü vakıada
onunla teâruz eden bir husus yoktur.
Eğer kabul edileceği görüşünü benimsersek -ki
tercihe değer olan budur- o takdirde teâruz sözkonusu olur. Bu durumda ikisinden
tercih edilmeye değer olan kabul edilir. Ya o görüşü söyleyenin adaleti ya da
şahsın durumunu bilmek hakkındaki görüş ya da cerh ve tadilin sebepleri ya da
sayıca çokluk bakımından tercihe değer görülen kabul edilir.
2. Hal:
Her ikisinin de açıklanmış olması yani her ikisinde de cerh ve tadilin
sebeplerinin beyan edilmiş olması. Bu durumda cerh kabul edilir. Çünkü cerhi
söyleyen fazladan bir şeyler bilmektedir. Ancak tadilde bulunan kimsenin: Ben
kendisi sebebiyle raviyi cerhettiği hususu daha iyi biliyorum. O husus ortadan
kalkmış bulunmaktadır, demesi hali müstesnadır. O vakit tadil görüşü kabul
edilir. Çünkü bu görüşü belirtenin fazladan bir bildiği vardır.
3. Hal:
Tadil müphem, cerh açıklanmış ise bu durumda cerh kabul edilir çünkü cerhi kabul
edenin fazladan bir bildiği vardır.
4. Hal:
Cerhin müphem, tadilin ise açıklanmış olması hali. Bu durumda, tercih edilmeye
değer olduğundan ötürü tadil kabul edilir.
Birinci kısım burada sona ermektedir. İkinci
kısım: “Hadisin, kendisine izafet edildiği kimse bakımından kısımları” ile
başlayacaktır.