YOLCUNUN TEKBİR GETİRMESİ BABI ARAPÇA TÜRKÇE HADİSİ ŞERİFLER RİYAZUS SALİHİN
363- وعن ابن عُمر رضي اللَّه عنهما قال : كانَ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم إذا قَفَل مِنَ الحجِّ أَو العُمْرَةِ كُلَّما أَوْفى عَلى ثَنِيَّةٍ أَوْ فَدْفَد كَبَّر ثَلاثاً ، ثُمَّ قال : « لا إله إلاَّ اللَّه وَحْدَهُ لا شَرِيكَ لَهُ ، لَهُ المُلْك ولَهُ الحمْدُ ، وَهُو على كلِّ شَيءٍ قَدِيرٌ . آيِبُونَ تَائِبُونَ عابِدُونَ ساجِدُونَ لِرَبِّنَا حَامِدُونَ . صدقَ اللَّه وَعْدهُ، وَنَصر عبْده ، وَهَزَمَ الأَحزَابَ وحْدَه » متفقٌ عليه .
977-363 Yine İbni Ömer (r.a.) şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.) Hac ve Umre’den dönerken her yokuş ve yüksek yere çıktığında üç kere “Allahüekber” der, sonra: “Allah’tan başka ilah yoktur, onun ortağı yoktur, mülk onundur, hamd ona mahsustur, onun her şeye gücü yeter. Artık dönüyoruz, günahlarımızdan tevbe, Allah’a ibadet, secde ve Rabbimize hamd ederiz. Allah verdiği sözü yerine getirdi, kuluna yardım etti ve o kudretiyle düşman ordularını hezimete uğratıp perişan etti” buyururdu. (Buhari, Cihad 158)
Müslim’in değişik bir rivayetinde; “Büyük ve küçük harblerden veya hac ve umreden döndüğünde” kaydı yer almaktadır. (Müslim, Hac 428)