Arapça Çarşıda Konuşma Diyalogları
Çarşıda: فِى الّسُوقِ
Çarşı | السُوق |
Çarşı nerede biliyor musunuz? | هَلْ تَعْرِفُ اَيْنَ السُّوق؟ |
Hangi çarşıyı soruyorsunuz? | اَيُّ السُّوق تَسْأل؟ |
Hediyelik eşya alacağım. | سَأشْتََرِى الْهَدِيَّاتِ. |
Kadın elbiseleri nerede satılır? | اَيْنَ يُبَايِعُ مَلَابِسَ النِّسَاءِ؟ |
Bu kumaşın türü nedir? | مَا صِنْفُ هَذَا الْقُمَاشِ؟ |
Bu kumaş ipek, şu pamuktandır. | هَذَا الْقُمَاشِ مِنْ حَرِير. ذَاكَ مِنْ قُطْنٍ |
Bu gömleğin ölçüsü ne? | مَا مَقَاصُ هَذَا اْلفُسْتَان؟ |
Orta | مُتَوَصِّطٌ |
Bu ondan küçük mü, büyük mü? | هَذَا اَصْغَرُ مِنْ ذَاك امْ اَكْبَرُ؟ |
Bunun fiyatı nedir? | مَا سَعْرُهُ؟ |
Bu kaça? | بِكَمْ هَذَا؟ |
Üç milyon lira. | ثَلاثَ مَلايين ِليَرة |
Bu çok pahalı değil mi? | أَلَيْسَ غَال كَثِير هَذَا؟ |
Gerçekten çok ucuz. | رَخِيص كَثيِر جدًّا |
Son fiyat ne olur? | مَا هُوَ آخِرُ الَّسعْرِ؟ |
Senin için iki milyon yedi yüz elli. | لَكَ بمِلْيُنَينِ وَ سَبْعُمِائَة وَ خَمْسِينَ. |
Bana iki çorap ve bir de buluz ver. | هَاتِنِي جَوَارِبَينِ وَ بُلُوزَة اَيْضًا. |
Baş üstüne. | عَلىَ رَأْسي |
İç çamaşırı bulunur mu? | هَلْ ثَوْبٌ دَاخِلِيّ مَوْجُودَة؟ |
Ne renk istersiniz? | مَا لَوْنهُ تُرِيدُون؟ |
Bu gömlek dar. | هَذَا الْقَمِيسُ ضَيِّقٌ. |
Daha genişi yok mu? | اَلا اَوْسَعُ مَوْجُود؟ |
Kredi kartı geçer mi? | هَلْ بطَاقة اعتماد مَقْبُولَة؟ |
Yiyecek bir şeyler almak istiyoruz. | نُرِيد اَنْ نَشْتَرِ بِمَا نَطْعَمُ. |