Güzel oldu, iyi oldu, hoş oldu
|
Hasune
|
حَسُنَ
|
İyi buldu, onayladı, uygun gördü
|
İstahsene
|
اِسْتَحْسَنَ
|
İyi bulur, onaylar, uygun görür
|
Yestahsinu
|
يَسْتَحْسِنُ
|
Onama, onay, iyi bulma, övme, takdir etme
|
İstihsân
|
اِسْتِحْسَان
|
Elde etti, ulaştı, kazandı, hak etti
|
Nâle
|
نَالَ
|
Elde ediyor, ulaşıyor, kazanıyor, hak ediyor
|
Yenâlu
|
يَنَالُ
|
Elde etmek, ulaşmak, kazanmak, hak etmek
|
Neyl
|
نَيْل
|
Kalıbın kullanılışına örnek cümleler :
1.
نَالَ اِسْتِحْسَانَ الجَمِيعِ = نَالَ رِضَاهُمْ ، مُوَافَـقَـتَهُمْ .
|
Nâle istihsâne’l-cemîğ = Nâle rıdâhum, muvâfakatehum.
|
Herkesin takdirini kazandı = Onların rızasını, onayını aldı.
|
2.
اَلنَّجْمَةُ الَّتِي نَالَتْ اِسْتِحْسَانَ الْجُمْهُورِ
|
En-necmetu’lletî nâlet istihsâne’l-cumhûri
|
Halkın takdirini kazanan star (bayan sanatçı)
|
Star, yıldız (bayan sanatçı)
|
En-necme
|
اَلنَّجْمَةُ
|
-en, -an
|
Elletî
|
الَّتِي
|
Elde etti, ulaştı, kazandı, hak etti
|
Nâlet
|
نَالَتْ
|
Kazanan
|
Elletî nâlet
|
الَّتِي نَالَتْ
|
Onama, onay, iyi bulma, övme, takdir etme
|
İstihsân
|
اِسْتِحْسَان
|
Halk
|
El-cumhûr
|
الْجُمْهُور
|
3.
نَالَ الْكِتَابُ بِشَكْلٍ عَامٍّ اِسْتِحْسَانَ الْكَثِيرِ
|
Nâle’l-kitâbu bi şeklin âmmin istihsâne’l-kesîri.
|
Kitap, genel olarak bir çok kişinin beğenisini kazandı.
|
4.
نَالَ هَذَا الْهَاتِفُ اِسْتِحْسَانَ الْكَثِيرِ مِنْ مُسْتَخْدِمِي الْهَوَاتِفِ الْمَحْمُولَةِ فِي كُلِّ أَنْحَاءِ الْعَالَمِ.
|
Nâle hâza’l-hâtifu istihsâne’l-kesîr min mustahdimi’l-hevâtifi’l-mahmûleti fî kulli enhâi’l-âlemi.
|
Bu telefon, tüm dünyada cep telefonu kullanıcılarının birçoğunun beğenisini kazandı.
|
Elde etti, ulaştı, kazandı, hak etti
|
Nâlet
|
نَالَتْ
|
Bu
|
Hâzâ
|
هَذَا
|
Telefon
|
El-hâtif
|
الْهَاتِفُ
|
Onama, onay, iyi bulma, övme, takdir etme
|
İstihsân
|
اِسْتِحْسَان
|
Çok
|
El-kesîr
|
الْكَثِير
|
-den, -dan
|
Min
|
مِنْ
|
Kullanıcılar
|
Mustahdimûn
|
مُسْتَخْدِمُونَ
|
Cep telefonları
|
El-hevâtifu’l-mahmûle
|
الْهَوَاتِفُ الْمَحْمُولَة
|
İçinde, -de, -da
|
Fî
|
فِي
|
Her
|
Kullu
|
كُلُّ
|
Yön, kısım, taraf, bölüm
|
Nahv
|
نَحْوٌ
|
Yönler, kısımlar, taraflar, bölümler
|
Enhâ’
|
أَنْحَاء
|
Dünya
|
El-âlem
|
الْعَالَم
|