81 | “Yâ Men en’ame bihavlih | Ey güç ve havliyle nimet veren, |
Yâ Men ekrame bitavlih | Ey geniş ve bol imkânlarıyla ikram eden, | |
Yâ Men ‘âde bilütfıh | Ey tekrar tekrar lütufta bulunan, | |
Yâ Men te’azzeze bikudratih Yâ Men kaddera bihikmetih | Ey kudretiyle her yerde izzetini gösteren, | |
Yâ Men hakeme bitedbîrih | Ey herşeyi hikmetiyle ölçüp biçen, | |
Yâ Men debbera bi’ilmih | Ey tedbiriyle hükmeden, | |
Yâ Men tecâveze bihılmih | Ey ilmiyle herşeyi idare eden, | |
Yâ Men denâ fî ‘ulüvvih | Ey hilim ve yumuşaklığıyla kullarını cezalandırmaktan vazgeçen, | |
Yâ Men ‘alâ fî dünüvvih | Ey yüceliğiyle beraber kullarına yakın olan, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey yakınlığında yüceliği tezahür eden, | |
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | ||
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
82 | “Yâ Men yahlüku ma yeşâ 2Yâ Men yef’alü ma yeşâ | Ey dilediğini yaratan, |
Yâ Men yehdi men yeşâ | Ey dilediğini yapan, | |
Yâ Men yudillü men yeşâ | Ey dilediğine hidayet eden, | |
Yâ Men yağfiru limen yeşâ | Ey dilediğini saptıran, | |
Yâ Men yü’azzibü men yeşâ | Ey dilediğini bağışlayan, | |
Ya Men yetûbü alâ men yeşâ | Ey dilediğine azap eden, | |
Yâ Men yüsavviru fı’l-erhâmi keyfe yeşâ | Ey dilediğinin tevbesini kabul eden, | |
Yâ Men yezîdü fi’l-halki mâ yeşâ | Ey anne rahimlerindeki yavruları dilediği gibi şekillendiren, | |
Yâ Men yahtassu bi rahmetihî men yeşâ | Ey yaratıklarında dilediği şeyi ziyâde kılan, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey rahmetini dilediğine tahsis eden, | |
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | ||
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
83 | “Yâ Men lem yettehiz sahibeten velâ veledâ | Ey hiçbir eş ve evlat edinmeyen, |
Yâ Men la yüşrikü fî hukmihî ehadâ | Ey kimseyi hükmüne ortak kılmayan, | |
Yâ Men ce’ale li külli şey’in kadrâ | Ey herşeye bir plan ve miktar tayin eden, | |
Yâ Men lem yezel rahîmâ | Ey şefkat ve merhameti zeval bulmayıp devam eden, | |
Yâ Câ’ile’l-melâiketi rusülâ | Ey melekleri elçi kılan, | |
Yâ Men ce’ale fı’s-semâi bürûcâ | Ey semada burçlar meydana getiren, | |
Yâ Men ce’ale’l-arda karâra | Ey yeryüzünü kararlı ve barınmaya müsait kılan, | |
Yâ Men ce’ale mine’l-mâi beşerâ | Ey insanı bir damla sudan yaratan, | |
Yâ Men ahsa külle şey’in ‘adedâ | Ey herşeyi sayarak hesabını yapan, | |
Yâ Men ehâta bi külli şey’in ‘ilmâ | Ey herşeyi ilmiyle kuşatan, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
84 | “Ve es’elüke biesmâike | Ey eşi ve benzeri olmayan Ferd, |
Yâ Ferd | Ey zat, sıfat ve fiillerinde çifti olmayan Vitr, | |
Yâ Vitr | Ey her bir şeyde birliğini gösteren Ehad, | |
Yâ Ehad | Ey hiçbir şeye muhtaç olmayan ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu Samed, | |
Yâ Samed | Ey şan, şeref ve yüceliği en büyük olan Emced, | |
Yâ Emced | Ey izzet ve galibiyeti mukayeseye gelmeyen Eazz, | |
Yâ E’azz | Ey sonsuz azamet, büyüklük ve celal sahibi Ecell, | |
Yâ Eceli | Ey bütün gerçeklerden daha gerçek ve ibadete en çok layık olan Ehakk, | |
Yâ Ehakk | Ey herkesten en fazla iyilik yapan Eberr, | |
Yâ Eberr | Ey varlığının sonu olmayan Ebed, | |
Yâ Ebed | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-nel-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | |
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
85 | “Yâ Ma’rûfe men ‘arafeh | Ey kendisini tanımak isteyenlerin marufu, |
Yâ Ma’bûde men ‘abedeh | Ey kendisine ibadet edenlerin mabudu, | |
Yâ Meşkûre men şekerah | Ey kendisine şükredenlerin meşkûru, | |
Yâ Mezkûre men zekerah | Ey kendisini zikredenlerin, ananların mezkûru, | |
Yâ Mahmude men hamideh | Ey kendisini övenlerin mahmudu, | |
Yâ Mevcûde men talebeh | Ey kendisini arayanlar için mevcut olan, | |
Yâ Mevsûfe men vahhadeh | Ey kendisini bir tanıyanlara tanıtılmış olan mevsuf, | |
Yâ Mahbûbe men ehabbeh | Ey kendisini sevenlerin sevgilisi, | |
Yâ Merğûbe men erâdeh | Ey kendisini arzulayanların merğubu, | |
Yâ Maksûde men enâbe ileyh | Ey dergâhına dönenlerin maksudu, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
86 | “Yâ Men lâ mülke illâ mülküh | Ey saltanatından başka gerçek saltanat olmayan, |
Yâ Men lâ yuhsi’l-‘ibadü şenaeh | Ey kulların senasını saymakla bitiremediği, | |
Yâ Men lâ tesıfü’l-halâiku celâleh | Ey mahlûkatın celalini vasfedemediği, | |
Yâ Men lâ yüdrikü’l-ebsâru kemâleh | Ey künhünü ihatada idraklerin âciz kaldığı, | |
Yâ Men lâ yeblüğu’l-efhâmü sıfâtih | Ey gözlerin kemalini idrak ve ihata edemediği, | |
Yâ Men lâ yenâlü’l-efkâru kibriyâeh | Ey zekâların, sıfatlarına ulaşmaktan aciz kaldığı, | |
Yâ Men lâ yuhsinü’l-insânü nü’ûteh | Ey fikirlerin kibriyasının hakikatine ulaşamadığı, | |
Yâ Men lâ yeruddü’l-‘ibâdü kadâeh | Ey insanların, sıfatlarını güzelce tavsif edemediği, | |
Yâ Men zahera fî külli şey’in âyâtüh | Ey kulların, hükmünü geri çevirmediği, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey herşeyde kendisini tanıtan deliller açıkça görülen, | |
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | ||
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
87 | “Yâ Habîbe’l-bekkâîn | Ey günahları için ve kendisine olan aşk ve muhabbetten dolayı ağlayanların sevgilisi, |
Yâ Senede’l-mütevekkilîn | Ey kendisine tevekkül edenlerin dayanağı, | |
Yâ Hâdiye’l-mudillîn | Ey hak yoldan sapanları hidayete erdiren, | |
Yâ Veliyye’l-mü’minîn | Ey müminlerin dost ve sahibi, | |
Yâ Enîse’s-zâkirîn | Ey kendisini zikredenlerin can yoldaşı, | |
Yâ Akdera’l-kâdirîn | Ey bütün güçlülerden daha güçlü, | |
Yâ Ebsara’n-nâzırîn | Ey bütün bakanlardan daha iyi gören, | |
Yâ Aleme’l-‘âlimîn | Ey bütün ilim sahiplerinden daha âlim, | |
Yâ Mefze’a’l-melhûfîn | Ey kederli biçarelerin kaçıp sığındığı, | |
Yâ Ensara’n-nâsirîn | Ey bütün yardım edenlerden daha çok yardım eden, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
88 | “Ve es’elüke biesmâike | Ey gerçek ikram sahibi Mükrim, |
Yâ Mükrim | Ey dilediğini büyüten ve eserleriyle büyüklüğünü gösteren Muazzim, | |
Yâ Mü’azzim | Ey mahlûkatını çeşit çeşit nimetlere gark eden Müna’im, | |
Yâ Müna’im | Ey mahlûkatına lazım olan herşeyi veren Mu’ti, | |
Ya Mü’tî | Ey mahlûkatının ihtiyacını giderip zengin kılan Muğni, | |
Yâ Müğnî | Ey canlılara hayat veren Muhyi, | |
Yâ Mühyî | Ey mahlûkatı maddesiz ve örneksiz ilk defa yaratan Mübdi, | |
Yâ Mübdî | Ey mahlûkatını nimetleriyle hoşnut kılan Murzi, | |
Yâ Mürdî | Ey mahlûkatı her türlü tehlikeden kurtaran Münci, | |
YâMüncî | Ey bol bol iyilikte bulunan Muhsin, | |
Yâ Muhsin | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr” | Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | |
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
89 | “Yâ Kâfiye külli şey | Ey her şeye kâfi, |
Yâ Kaimen ‘alâ külli şey | Ey her şeyi idare eden kâim, | |
Yâ Men lâ yüşbihühû şey | Ey hiç birşey kendisine benzemeyen, | |
Yâ Men lâ yezîdü fî mülkihî şey | Ey mülkünde, iradesi dışında hiçbir şey artmayan, | |
Yâ Men lâ yenkusu min hazainihî şey | Ey hazinelerinden hiçbir şey eksik olmayan, | |
Yâ Men lâ yahfâ ‘aleyhi şey | Ey hiçbir şey kendisine gizli bulunmayan, | |
Yâ Men leyse kemişlihî şey | Ey misli ve benzeri hiçbir şey bulunmayan, | |
Yâ Men biyedihî mekâlîdü külli şey | Ey her şeyin anahtarı elinde olan, | |
Yâ Men vesi’at rahmetühû külle şey | Ey rahmeti her şeyi kuşatan, | |
Yâ Men yebkâ ve yefnâ küllü şey | Ey her şey fani olduğu halde kendisi baki kalan, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
90 | “Yâ Men lâ ya’lemü’l-ğaybe illâ hû | Ey gaybı kendisinden başka kimse bilemeyen, |
Yâ Men lâ yasrifü’s-sûe illâ hû | Ey kullarından kötülüğü kendisinden başka kimse defedemeyen, | |
Yâ Men lâ yüdebbiru’l-emra illâ hû | Ey işleri kendisinden başka kimse idare edemeyen, | |
Yâ Men lâ yağfiru’z-zünûbe illâ hû | Ey günahları kendisinden başka kimse mağfiret edemeyen, | |
Yâ Men lâ yükallibü’l-kalbe illâ hû | Ey kalbleri kendisinden başkası değiştiremeyen, | |
Yâ Men lâ yahlüku’l-halka illâ hû | Ey mahlûkatı kendisinden başkası yaratamayan, | |
Yâ Men lâ yütimmü’n-ni’mete illâ hû | Ey nimetleri kendisinden başkası tamamlayamayan, | |
Yâ Men lâ yünezzilü’l-ğayşe illâ hû | Ey yağmuru kendisinden başkası yağdıramayan, | |
Yâ Men lâ yuhyi’l-mevtâ illâ hû | Ey ölüleri kendisinden başkası diriltemeyen, | |
Yâ Men lâ yuğni ‘ale’t-tahkîki illâ hû | Ey kullarını kendisinden başkası gerçek zengin kılamayan, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |