11 | ” Yâ ‘Uddetî ‘inde şiddeti | Ey sıkıntım anında hazırlığım |
Yâ Recâî ‘inde müsîbeti | Ey musibetim anında ümidim | |
Yâ Mûnisî ‘inde vahşeti | Ey yalnızlığım anında arkadaşım | |
Yâ Sâhibî ‘inde gurbeti | Ey gurbetliğimde dostum | |
Yâ Veliyyî ‘inde ni’metî | Ey nimetlendiğim anda sahibim, | |
Yâ Kâşifi ‘inde kürbetî | Ey kederim anında ferahlatıcım | |
Yâ Ğıyâşî ‘inde’f-tikârî | Ey ihtiyacım anında yardımıma koşan, | |
Yâ Melceî ‘inde’d-dırârî | Ey zor durumumda sığınağım, | |
Yâ Mu’înî ‘inde feze’î | Ey korkum anında yardımcım, | |
Yâ Delîlî ‘inde hayrati | Ey şaşkınlığım anında yol göstericim, | |
Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
12 | “Yâ ‘Allâme’l-ğuyûb | Ey gaybları bilen, |
Yâ Ğaffara’z-zünûb | Ey günahları bağışlayan, | |
Yâ Settâra’l-‘uyûb | Ey ayıpları örten, | |
Yâ Keşşâfe’l-kürûb | Ey sıkıntıları kaldıran, | |
Yâ Mukallibe’l-kulûb | Ey kalpleri değiştiren, | |
Yâ Müzeyyine’l-kulûb | Ey kalpleri süsleyen, | |
Yâ Münevvira’l-kulûb | Ey kalpleri nurlandıran, | |
Yâ Tabîbe’l-kulûb | Ey kalplerin tabibi, | |
Yâ Habîbe’l-kulûb | Ey kalplerin sevgilisi, | |
Yâ Enîse’l-kulûb | Ey kalplerin dostu, | |
Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
13 | “Ve es’elüke biesmâike | Ey yücelik ve ululuk sahibi Celil |
Yâ Celîl | Ey gerçek güzellik sahibi Cemil, | |
Yâ Cemîl | Ey kendine güvenen kullarının işini en iyi yoluna koyan Vekil, | |
Yâ Vekîl | Ey kullarının takatını aşan işlerini üzerine alan Kefil, | |
Yâ Kefil | Ey kullarına yol gösteren Delil, | |
Yâ Delîl | Ey kullarının hata ve yanlışlarını bağışlayan Mukil, | |
Yâ Mükîl | Ey her şeyden haberdar olan Habir, | |
Yâ Habîr | Ey lütuf u keremi bol olan Latif, | |
Yâ Latîf | Ey sonsuz izzet sahibi Aziz, | |
Yâ ‘Azîz | Ey bütün mevcudatın gerçek sahibi ve hükümdarı olan Melik, | |
Yâ Melîk | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | |
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
14 | “Yâ Delîle’l-mütehayyirîn | Ey şaşkınların yol göstericisi, |
Yâ Gıyâşe’l-müsteğîşîn | Ey yardım isteyenlerin yardımcısı, | |
Yâ Sarîha’l-müstesrihîn | Ey medet isteyenlerin imdat edicisi, | |
Yâ Câra’l-müstecîrîn | Ey korunmak isteyenlerin koruyucusu, | |
Yâ Melcee’l-‘âsîn | Ey asilerin sığınağı, | |
Yâ Ğâfıra’l-müznibîn | Ey günahkârların bağışlayıcısı, | |
Yâ Emâne’l-hâifîn | Ey korkanlara emniyet veren, | |
Yâ Râhime’l-mesâkîn | Ey miskinlere merhamet eden, | |
Yâ Enîse’l-müstevhişîn | Ey yalnızlık duyanların dostu, | |
Yâ Mücîbe da’veti’l-müdtarrîn | Ey darda kalanların dualarına cevap veren, | |
Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
15 | “Yâ Ze’l-cûdi ve’l-ihsân | Ey cömertlik ve ihsan sahibi, |
Yâ Ze’l-fadli ve’l-imtinân | Ey fazl ve iyilik sahibi, | |
Yâ Ze’l-emni ve’l-emân | Ey emniyet ve eman sahibi, | |
Yâ Ze’l-kudsi ve’s-sübhân | Ey kudsiyet (mukaddeslik) ve kemâlât (pâklık) sahibi | |
Yâ Ze’l-hikmeti ve’l-beyân | Ey hikmet ve beyan sahibi | |
Yâ Ze’r-rahmeti ve’r-rıdvân | Ey rahmet ve rıdvan (rıza) sahibi, | |
Yâ Ze’l-hucceti ve’l-bürhân | Ey kesin delil ve bürhan sahibi, | |
Yâ Ze’l-‘azameti ve’s-sultân | Ey azamet (büyüklük) ve saltanat sahibi, | |
Yâ Ze’l-‘afvi ve’l-ğvıfrân | Ey af ve mağfiret sahibi, | |
Yâ Ze’r-ra’feti ve’l-müste’ân | Ey kendisinden yardım istenen şefkat sahibi, | |
Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
16 | “Yâ Men hüve Rabbü külli şey’ | Ey her şeyin rabbi, |
Yâ Men hüve ilâhü külli şey’ | Ey her şeyin ilâhı, | |
Yâ Men hüve Hâliku külli şey’ | Ey her şeyin yaratıcısı, | |
Yâ Men hüve fevka külli şey’ | Ey her şeyin üzerinde olan, | |
Yâ Men hüve kable külli şey’ | Ey her şeyden önce olan, | |
Yâ Men hüve ba’de külli şey’ | Ey her şeyden sonra olan | |
Yâ Men hüve ‘Alimü külli şey’ | Ey her şeyi bilen, | |
Yâ Men hüve Kâdiru külli şey’ | Ey her şeye gücü yeten | |
Yâ Men hüve Sâni’u külli şey’ | Ey her şeyin sanatkârı olan | |
Yâ Men hüve yebkâ veyefnâ küllü şey’ | Ey her şey fenâ bulup, Kendisi bâkî kalan | |
Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
17 | “Ve es’elüke biesmâike | Ey kalplerde iman nurunu yakan ve kullarına huzur ve güven veren Mü’min |
Yâ Mü’min | Ey bütün varlıkları ilim ve kontrolü altında tutan Müheymin, | |
Yâ Müheymin | Ey bütün mahlûkatı yoktan meydana getiren Mükevvin, | |
Yâ Mükevvin | Ey bütün yaratıklarına dünyadaki vazifelerini öğretip telkin eden Mülakkin, | |
Yâ Mülakkin | Ey kulları için açıklanması gereken her şeyi beyan eden Mübeyyin, | |
Yâ Mübeyyin | Ey musibetleri hafifleten ve zorlukları kolaylaştıran Mühevvin, | |
Yâ Mühevvin | Ey her şeyi münasip şekilde süsleyen Müzeyyin, | |
Yâ Müzeyyin | Ey dilediğini yücelten ve kullarına büyüklüğünü gösteren Muazzim, | |
Yâ Mu’azzim | Ey muhtaçların yardımına koşan Muavvin, | |
Yâ Mu’avvin | Ey her şeyi çeşit çeşit renklerle bezeyen Mülevvin, | |
Yâ Mülevvin | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | |
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
18 | “Yâ men hüve fî mülkihî mükîm | Ey mülkünde daim olan, |
Yâ men hüve fî celâlihî ‘azîm | Ey celalinde azim olan, | |
Yâ men hüve fî sültânihî kadîm | Ey saltanatında kadim (ezelî) olan, | |
Yâ men hüve ‘alâ ‘abdihî rahîm | Ey kullarına rahmet eden, | |
Yâ men hüve bikülli şey’in ‘alîm | Ey her şeyi bilen, | |
Yâ men hüve limen cefâhu halîm | Ey emirlerine uymayana halim olan, | |
Yâ men hüve limen teraccâhü kerîm | Ey kendisine ümit bağlayana kerim olan, | |
Yâ men hüve fî mekâdîrihî hakim | Ey ölçülerinde hikmetli olan, | |
Yâ men hüve fi hükmihî latîf | Ey hükmünde lütuf sahibi olan, | |
Yâ men hüve fı lütfihî kadîr | Ey lütfunda kadir olan | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
19 | “Yâ men la yürcâ illâ fadlüh | Ey fazlından başka bir şey ümit edilmeyen, |
Yâ men lâ yühâfü illâ ‘adlüh | Ey adâletinden başka bir şeyden korkulmayan, | |
Yâ men lâ yüntezaru illa birruh | Ey iyiliğinden başka birşey beklenmeyen, | |
Yâ men lâ yüs’elü illâ ‘afvüh | Ey affından başka bir şey istenmeyen, | |
Yâ men lâ yedûmü illâ mülküh | Ey mülkünden başkası devam etmeyen, | |
Yâ men lâ sültâne illâ sültânüh | Ey saltanatından başka saltanat bulunmayan, | |
Yâ men lâ bürhâne illâ bürhânüh | Ey delilinden başka delil ve rehber bulunmayan, | |
Yâ men vesiat külle şey’in rahmetüh | Ey rahmeti her şeyi kuşatmış olan, | |
Yâ men sebekat rahmetühû ‘alâ ğadabih | Ey rahmeti gazabını geçmiş olan, | |
Yâ men ehâta bi külli şey’in ‘ilmüh | Ey ilmiyle her şeyi kuşatmış olan, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
20 | “Yâ Fârice’l-hemm | Ey tasayı kaldıran, |
Yâ Kâşife’l-ğamm | Ey gamı gideren, | |
Yâ Gâfire’z-zenb | Ey günahı affeden, | |
Yâ Kâbile’t-tevb | Ey tevbeyi kabul eden, | |
Yâ Hâlika’l-halk | Ey yaratılmışların yaratıcısı, | |
Yâ Sâdika’l-va’d | Ey vaadinde sadık olan, | |
Yâ Râzika’t-tıfl | Ey yavrulara rızık veren, | |
Yâ Mûfiye’l-‘ahd | Ey sözünü yerine getiren, | |
Yâ ‘Alime’s-sirr | Ey gizliyi bilen, | |
Yâ Fâlika’l-habb | Ey tohumu yarıp sümbüllendiren, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |