51 | “Yâ Ni’me’l-habîb | Ey en güzel Sevgili, |
Yâ Ni’me’t-tabîb | Ey en güzel Tabib, | |
Yâ Ni’me’l-hasîb | Ey en güzel Hesap Gören, | |
Yâ Ni’me’l-karîb | Ey en güzel Yakin, | |
Yâ Ni’me’r-rakîb | Ey en güzel Gözetleyici, | |
Yâ Ni’me’l-mucîb | Ey en güzel Cevap veren, | |
Yâ Ni’me’l-enîs | Ey en güzel Dost, | |
Yâ Ni’me’l-vekîl | Ey en güzel Vekil, | |
Yâ Ni’me’l-mevlâ | Ey en güzel Efendi, | |
Yâ Ni’me’n-nasîr | Ey en güzel Yardımcı, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
52 | “Yâ Sürûra’l-‘ârifîn | Ey kendisini tanıyanların sevinci, |
Yâ Enîse’l-mürîdîn | Ey kendisini arzulayanların dostu, | |
Yâ Muğîşe’l-müştâkîn | Ey kendisine müştak olanların imdadına koşan, | |
Yâ Habîbe’t-tevvâbîn | Ey tövbekârların sevgilisi, | |
Yâ Râzika’l-mükillîn | Ey ihtiyaç sahiplerine rızık veren, | |
Yâ Recâe’l-müznibîn | Ey günahkârların ümidi, | |
Yâ Kâşife’l-mekrûbîn | Ey sıkıntıda olanların ferahlatıcısı, | |
Yâ Müneffisen ‘ani’l-mağmûmîn | Ey gamlılara nefes aldıran, | |
Yâ Müferricen ‘ani’l-mahzûnîn | Ey mahzunlara kurtuluş yolu gösteren, | |
Yâ İlâhe’l-evvelîne ve’l-âhirîn | Ey evvel ve âhirlerin ilâhı, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
53 | “Yâ Rabbe’l-cenneti ve’n-nâr | Ey Cennet ve Cehennemin Rabbi, |
Yâ Rabbe’n-nebiyyîne ve’l-ahyâr | Ey Peygamberlerin ve hayırlıların Rabbi | |
Yâ Rabbe’s-sıddîkîne ve’l-ebrâr | Ey Sıddıkların ve iyilerin Rabbi, | |
Yâ Rabbe’s-siğâri ve’l-kibâr | Ey küçüklerin ve büyüklerin Rabbi, | |
Yâ Rabbe’l-hubûbi ve’l-eşmâr | Ey danelerin ve meyvelerin Rabbi, | |
Yâ Rabbe’l-enhâri ve’l-eşcâr | Ey nehirlerin ve ağaçların Rabbi, | |
Yâ Rabbe’s-sahârâ ve’l-kıfâr | Ey sahraların ve çöllerin Rabbi, | |
Yâ Rabbe’l-‘abîdi ve’l-ahrâr | Ey kölelerin ve hürlerin Rabbi, | |
Yâ Rabbe’l-i’lâni ve’l-isrâr | Ey açığa çıkan ve gizlemelerin Rabbi, | |
Yâ Rabbe’l-leyli ve’n-nehâr | Ey gece ve gündüzün Rabbi, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
54 | “Yâ Men lahika fî külli şey’in ‘ilmüh | Ey ilmi her şeye ulaşan, |
Yâ Men nefeze bi külli şey’in besaruh | Ey görmesi her şeye nüfuz eden, | |
Yâ Men beleğat ilâ külli şey’in kudratüh | Ey kudreti her şeye kavuşan, | |
Yâ Men lâ yuhsı’l-‘ibâdü na’mâeh | Ey nimetleri sayılamayan, | |
Yâ Men lâ teblüğu’l-halâiku şükrah | Ey mahlûkatın gerçek şükrüne erişemediği, | |
Yâ Men lâ tüdrikü’l-efhâmü celâleh | Ey zihinlerin yüceliğini idrak edemediği, | |
Yâ Men lâ tenâlü’l-evhâmü künheh | Ey hayallerin hakikatına erişemediği, | |
Yâ Meni’l-‘azâmetü ve’l-kibriyâü ridâüh | Ey azamet ve kibriya örtüsü olan, | |
Yâ Meni’l-heybetü ve’s-sültânü behâüh | Ey heybet ve saltanat güzelliği olan, | |
Yâ Men te’azzeze bi’l-‘izzi bekâüh | Ey bekası izzetle izzetlenen, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
55 | “Yâ Men lehü’l-meşelü’l-a’lâ | Ey en yüce misaller Kendisine âit olan, |
Yâ Men lehü’l-sıfâtü’l-‘ulâ | Ey en yüce sıfatlar Kendisine âit olan, | |
Yâ Men lehü’l-âhiratü ve’l-ûlâ | Ey ahiret ve dünya Kendisine âit olan, | |
Yâ Men lehü’l-cennetü’l-me’vâ | Ey Cennetü’l Me’vânın sahibi, | |
Yâ Men lehü’n-nâru ve’l-lezâ | Ey Cehennem ve ateşin sahibi, | |
Yâ Men lehü’l-âyâtü’l-kübrâ | Ey en büyük ayetler sahibi, | |
Yâ Men lehü’l-esmâü’l-hüsnâ | Ey en güzel isimler sahibi, | |
Yâ Men lehü’l-hükmü ve’l-kadâ | Ey hüküm ve kaza sahibi, | |
Yâ Men lehü’s-semâvâtü’l-‘ulâ | Ey yüce göklerin sahibi, | |
Yâ Men lehü’l-‘arşü ve’s-serâ | Ey arş ve yerin sahibi, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
56 | “Ve es’elüke biesmâike | Ey kullarını çok çok affeden Afüvv, |
Yâ’Afüvv | Ey kullarının günahlarını bağışlayan Ğafûr, | |
Yâ Ğafûr | Ey itaatkâr kullarını çok seven Vedûd, | |
Yâ Vedûd | Ey rızası için yapılan işleri bol sevapla karşılayan Şekûr, | |
Yâ Şekûr | Ey asileri hemen cezalandırmayıp çok sabreden Sabûr, | |
Yâ Sabûr | Ey kullarına çok şefkat edip esirgeyen Raûf, | |
Yâ Rauf | Ey kullarına karşı pek merhametli olan Atûf, | |
Yâ’Atûf | Ey bütün mahlûkatı maddi ve manevi kirlerden arındıran Kuddûs, | |
Yâ Kuddûs | Ey gerçek hayat sahibi olan Hayy, | |
Yâ Hayy | Ey gökleri yeri ve bütün mahlûkatı yerinde tutan Kayyûm, | |
Yâ Kayyûm | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | |
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
57 | “Yâ Men hüve fı’s-semâi ‘azametüh | Ey semâda (gökte) azameti görülen, |
Yâ Men hüve fi’l-ardi âyâtüh | Ey yerde âyetleri ve mu’cizeleri tecelli eden, | |
Yâ Men hüve fî külli şey’in delâilüh | Ey her şeyde delilleri bulunan, | |
Yâ Men hüve fi’l-bihâri ‘acâibüh | Ey denizde acâip sanatları bulunan, | |
Yâ Men yebdeü’l-halka şürame yü’îdüh | Ey mahlûkatı ilk defa yaratıp, öldükten sonra tekrar dirilten, | |
Yâ Men hüve fi’l-cibâli hazâinüh | Ey dağlarda hazineleri bulunan, | |
Yâ Men ahsene külle şey’in halekah | Ey yarattığı her şeyi en güzel yapan, | |
Yâ Men ileyhi yürce’u’l-emrü küllüh | Ey bütün işler kendisine dönen, | |
Yâ Men zahera fî külli şey’in lütfülı | Ey her şeyde lütfu açıkça görünen, | |
Yâ Men yü’arrifü’l-halâika kudrateh | Ey mahlûkatına kudretini tanıtan, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
58 | “Yâ Habîbe men lâ habîbe leh | Ey sevgilisi olmayanların sevgilisi, |
Yâ Tabîbe men lâ tabîbe leh | Ey tabibi olmayanların tabibi, | |
Yâ Mücîbe men lâ mücîbe leh | Ey isteklerini dinleyip cevap verecek kimsesi olmayanların Mucîbî, | |
Yâ Şefîka men lâ şefîka leh | Ey şefkat edecek kimsesi olmayanların şefkat edicisi, | |
Yâ Rafîka men lâ rafîka leh | Ey arkadaşı olmayanların arkadaşı, | |
Yâ Şefî’a men lâ §efî’a leh | Ey şefaat edecek kimsesi olmayanların şefaatçisi, | |
Yâ Müğîşe men lâ müğîşe leh | Ey imdâdına koşacak kimsesi olmayanların imdat edicisi, | |
Yâ Delîle men lâ delîle leh | Ey yol gösterecek kimsesi olmayanların yol göstericisi, | |
Yâ Kaide men lâ kaide leh | Ey rehberi olmayanların rehberi, | |
Yâ Râhıme men lâ râhıme leh | Ey merhamet edecek kimsesi olmayanların merhamet edicisi, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
59 | “Yâ Kâfiye meni’stekfâh | Ey Kendisini her şeye bedel yeter görenlerin Kâfisi, |
Yâ Hâdiye meni’stehdâh | Ey Kendisinden hidâyet isteyenlerin hidâyet edicisi, | |
Yâ Kâliye meni’steklâh | Ey gizlenecek yer arayanların üstünü örten, | |
Yâ Dâ’iye meni’sted’âh | Ey Kendisini çağıranları cennetine davet eden, | |
Yâ Şâfıye meni’steşfâh | Ey Kendisinden şifa isteyenlere şifa veren, | |
Yâ Kâdiye meni’stakdâh | Ey Kendisine hükmetmesini isteyenler hakkında hükmeden, | |
Yâ Muğniye meni’steğnâh | Ey maddi ve manevi zenginlik isteyenleri zenginleştiren, | |
Yâ Mûfîye meni’stevfâh | Ey Kendisinden her ihtiyacını yerine getirilmesini isteyenlerin ihtiyaçlarına yeterli cevap veren, | |
Yâ Mükavviye meni’stakvâh | Ey Kendisinden kuvvet ve güç isteyenlere kuvvet veren, | |
Yâ Veliyye meni’stevlâh | Ey Kendisinden dostluk ve sahiplik isteyenlerin dost ve sahibi, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
60 | “Ve es’elüke biesmâike | Ey her şeyden önce olan Evvel, |
Yâ Evvel | Ey her şeyden sonra olan Âhir, | |
Yâ Âhir | Ey varlığı apaçık görünen Zâhir | |
Yâ Zahir | Ey her şeyin içyüzünden haberdar olan Bâtın, | |
Yâ Bâtın | Ey her şeyi yoktan yaratan Hâlık, | |
Yâ Halik | Ey her şeyi münasip bir şekilde rızıklandıran Râzık, | |
Yâ Râzik | Ey her işi doğru olan ve sözünü yerine getiren Sadık, | |
Yâ Sâdık | Ey varlığı her şeyden önce olan Sâbık, | |
Yâ Sabık | Ey her şeyi mukadder hedefine sevk eden Sâik, | |
Yâ Saik | Ey tohum ve çekirdekleri yarıp sünbüllendiren Fâlık, | |
Yâ Fâlik | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | |
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |