61 | “Yâ Men yükallibü’l-leyle ve’n-nehâr | Ey gece ve gündüzü peş peşe değiştiren, |
Yâ Men Halaka’z-zulümâti ve’n-nûr | Ey karanlıkları ve nuru yaratan, | |
Yâ Men ce’ale’z-zılle ve’l-harur | Ey gölgeleri ve harareti meydana getiren, | |
Yâ Men sehhara’s-semse ve’l-kamer | Ey güneş ve ay’a boyun eğdiren, | |
Yâ Men haleka’l-mevte ve’l-hayah | Ey ölümü ve hayatı yaratan, | |
Yâ Men lehü’l-halku ve’l-emr | Ey yaratmak ve emretmek kendisine ait olan, | |
Yâ Men lem yettehiz sâhibeten velâ veledâ | Ey eş ve evlat edinmeyen, | |
Yâ Men lem yekûn lehû şerikim fi’l-mülk | Ey mülkünde hiçbir şeriki olmayan, | |
Yâ Men lem yekûn lehû veliyyün mine’z-züll | Ey zilletten münezzeh olduğu için dosta ihtiyacı olmayan, | |
Yâ men lehü’l-havlü ve’l-kuvveh | Ey havi kuvvet kendisine ait olan, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ enteİ-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
62 | “Yâ Men ya’lemü mürâde’l-mürîdîn | Ey kendisini arzulayanların muradını bilen, |
Yâ Men yemlikü havaice’s-sâilîn | Ey kendisinden dilekte bulunanların ihtiyaç duyduklarına sahip olan, | |
Yâ Men yesme’u enîne’l-valihîn | Ey üzüntüsünden kendinden geçenlerin inlemelerini işiten, | |
Yâ Men yerâ bükâe’l-hâifîn | Ey kendisinden korkarak ağlayanların ağlayışını gören, | |
Yâ Men ya’lemu damîra’s-sâmitîn | Ey suskunların içinden geçenleri bilen, | |
Yâ Men yerâ nedeme’n-nâdimîn | Ey günahlarından pişmanlık duyanların nedametini gören, | |
Yâ Men yakbelü ‘uzre’t-tâibîn | Ey tövbekârların özrünü kabul eden, | |
Yâ Men lâ yüslihu ‘amele’l-müfsidîn | Ey fesatçıların işini düzeltmeyen, | |
Yâ Men lâ yüdî’u ecra’l-muhsinîn | Ey iyilik yapanların mükâfatını zayi etmeyen, | |
Yâ Men lâ yeb’udü an kulûbi’l-‘arifîn | Ey kendisini tanıyanların kalplerinden uzaklaşmayan | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
63 | “Yâ Dâime’l-bekâ | Ey bekası daim olan, |
Yâ Ğafira’l-hatâ | Ey hataları bağışlayan, | |
Yâ Sâmi’e’d-düâ | Ey duaları işiten, | |
Yâ Vâsi’a’l-‘atâ | Ey ihsanı geniş olan, | |
Yâ Râfı’a’s-semâ | Ey gökleri yükselten, | |
Yâ Kâşife’l-belâ | Ey belaları defeden, | |
Yâ ‘Azîme’s-senâ | Ey medh ü senası büyük olan, | |
Yâ Kadîme’s-senâ | Ey varlığının parıltısı kadim olan, | |
Yâ Keşira’l-vefa | Ey vefası çok olan, | |
Yâ Şerîfe’l-cezâ | Ey mükâfatı şerefli olan, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
64 | “Ve es’elüke biesmâike | Ey çok affeden Ğaffâr, |
Yâ Ğaffâr | Ey bütün ayıpları örten Settâr, | |
Yâ Settâr | Ey her şeye galip gelen ve bütün düşmanlarını kahreden Kahhâr, | |
Yâ Kahhâr | Ey istediğini zorla yaptıran Cebbâr, | |
Yâ Cebbar | Ey çok sabreden ve kullarına sabır gücü veren Sabbâr, | |
Yâ Sabbâr | Ey bütün rızka muhtaç olanları rızıklandıran Rezzâk, | |
Yâ Razzâk | Ey her şeyi hikmetle açan Fettâh, | |
Yâ Fettâh | Ey her şeyi çok iyi bilen Allâm, | |
Yâ ‘Allâm | Ey bol bol hediyeler veren Vehhâb, | |
Yâ Vehhâb | Ey bütün tevbeleri kabul eden Tevvâb, | |
Yâ Tevvâb | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | |
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
65 | “Yâ Men halekanî ve sevvânî | Ey beni yaratıp azalarımı düzene koyan, |
Yâ Men razekanî ve rabbânî | Ey bana rızık veren ve terbiye eden, | |
Yâ Men et’amenî ve sekânî | Ey beni yedirip içiren, | |
Yâ Men karrabenî ve ednânî | Ey beni kendisine yaklaştırıp yakın kılan, | |
Yâ Men ‘asamenî ve kefânî | Ey beni günah tehlikelerinden koruyup bana kâfi gelen, | |
Yâ Men hafızanî ve kelânî | Ey beni muhafaza edip ayıplarımı örten, | |
Yâ Men veffekanî ve hedânî | Ey bana tevfik edip hidayet eden, | |
Yâ Men e’azzenî ve ağnânî | Ey beni aziz kılıp ihtiyaçlarımı gideren, | |
Yâ Men emâtenî ve ahyânî | Ey beni öldürüp dirilten, | |
Yâ Men ânesenî ve âvânî | Ey bana ünsiyet verip rızıklandıran, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
66 | “Yâ Men yühikku’l-hakka bikelimâtih | Ey kelimeleriyle hakkın hak olduğunu gösteren, |
Yâ Men lâ mü’akkibe lihukmih | Ey hükmünü geri bıraktıracak kimse olmayan, | |
Yâ Men lâ radde likadâih | Ey kazasını geri çevirecek kimse olmayan, | |
Yâ Men yehûlü beyne’l-mer’i ve kalbih | Ey kişiye kalbinden daha yakın olan, | |
Yâ Men yakbelü’t-tevbete an ‘ibâdih | Ey kullarından tevbeyi kabul eden, | |
Yâ Men lâ tenfe’u’ş-şefa’atü illâ biiznih | Ey izni olmadan hiçbir şefaat fayda vermeyen, | |
Yâ Meni’s-semâvâtü matviyyâtün biyemînih | Ey bütün gökler kudretiyle dürülmüş olan, | |
Yâ Men hüve a’lemü bi men dalle ‘an sebîlih | Ey yolundan sapanların en iyi bilen, | |
Yâ Men yüsebbihu’r-ra’dü bihâmdi-hi ve’l-melâiketü min hîfetih | Ey gök gürültüsünün hamd ederek, meleklerin de korkusuyla kendisini tesbih ettiği, | |
Yâ Men yürsilü’r-riyâha büşran beyne yedey rahmetih | Ey rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci gönderen, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
67 | “Yâ Men ce’ale’l-arda mihâdâ | Ey yeri beşik yapan, |
Yâ Men ce’ale’l-cibâle evtâdâ | Ey dağları direk yapan, | |
Yâ Men ce’ale’l-şemse sirâcâ | Ey güneşi kandil kılan, | |
Yâ Men ce’ale’l-kamera nûrâ | Ey ay’ı nur kılan, | |
Yâ Men ce’ale’l-leyle libâsa | Ey geceyi örtü yapan, | |
Yâ Men ce’ale’n-nehâra me’âşâ | Ey gündüzü maişet zamanı yapan, | |
Yâ Men ce’ale’n-nevme sübâtâ | Ey uykuyu huzur ve sükûn vasıtası kılan, | |
Yâ Men ce’ale’s-semâe binâa | Ey semayı bina kılan, | |
Yâ Men ce’ale’l-eşyâe ezvâcâ | Ey eşyayı çift çift yaratan, | |
Yâ Men ce’ale’n-nâra mirsâdâ | Ey ateşi gözcü kılan, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
68 | “Ve es’elüke biesmâike | Ey gerçek şefaat sahibi Şefî, |
Yâ Şefî’ | Ey gizli açık her sesi işiten Semî, | |
Yâ Semî’ | Ey istediğini yükselten Rafî, | |
Yâ Rafı’ | Ey istediğini engelleyen Menî, | |
Yâ Meni` | Ey kâinatı en güzel bir şekilde yoktan yaratan Bedî, | |
Yâ Bedi` | Ey hesabı en süratli bir şekilde gören Serî, | |
Yâ Serî’ | Ey sevdiklerini Cennet ve çeşitli mükâfatlarla müjdeleyen Beşîr, | |
Yâ Beşîr | Ey kullarını itaate sevk etmek için azabıyla korkutan Nezîr, | |
Yâ Nezîr | Ey sonsuz kudret sahibi olan Kadîr, | |
Yâ Kadîr | Ey her şeye gücü yeten Muktedir. | |
Yâ Muktedir | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-em ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | |
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
69 | “Yâ Hayyü kable külli hayy | Ey bütün dirilerden önce var olan gerçek hayat sahibi, |
Yâ Hayyü ba’de külli hayy | Ey bütün dirilerden sonra baki kalacak gerçek hayat sahibi, | |
Yâ Hayyü’llezî lâ yüşbihühû şey’ | Ey hiçbir şeyin kendisine benzemediği gerçek hayat sahibi, | |
Yâ Hayyü’llezî leyse kemişlihî hayy ‘ Yâ Hayyü’llezî lâ yüşârikühû hayy | Ey hiçbir dirinin misli gibi olmadığı gerçek hayat sahibi, | |
Yâ Hayyü’llezî lâ yahtâcü ilâ hayy | Ey hiçbir dirinin kendisine ortak olmadığı gerçek hayat sahibi, | |
Yâ Hayyü’llezî yümîtü külle hayy | Ey hiçbir diriye muhtaç olmayan gerçek hayat sahibi, | |
Yâ Hayyü’llezî yerzüku külle hayy | Ey bütün dirileri öldüren gerçek hayat sahibi, | |
Yâ Hayyü’llezî yühyi’l-mevtâ | Ey bütün dirileri rızıklandıran gerçek hayat sahibi, | |
Yâ Hayyü’llezî lâ yemût | Ey ölüleri dirilten gerçek hayat sahibi, | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey hiç ölmeyecek olan gerçek hayat sahibi | |
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | ||
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. | ||
70 | “Yâ Men lehû zikrun lâ yünsâ | Ey unutulmayan ve unutturulmayan zikrin sahibi, |
Yâ Men lehû nurun lâ yutfâ | Ey söndürülemeyen nurun sahibi, | |
Yâ Men lehû şenâün lâ yuhsâ | Ey hadd ü hesaba gelmeyen medh ü senâ sahibi | |
Yâ Men lehû nü’ûtün lâ tüğayyer | Ey hiçbir şekilde değiştirilemeyen vasıflar sahibi, | |
Yâ Men lehû ni’amün lâ tü’add | Ey sayılamayan nimetler sahibi, | |
Yâ Men lehû mülkün lâ yezûl | Ey zeval bulmayan saltanat sahibi, | |
Yâ Men lehû celâlün lâ yükeyyef | Ey gerçek keyfiyeti anlaşılamayan celal sahibi, | |
Yâ Men lehû kadâün lâ yüradd | Ey reddedilemeyen hüküm sahibi, | |
Yâ Men lehû sıfâtün lâ tübeddel | Ey tebdil edilemeyen sıfatlar sahibi, | |
Yâ Men lehû kemâlün lâ yüdrak | Ey tam idrak edilemeyen kemal sahibi. | |
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, | |
Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. | ||
Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |