“ Aklıma bir fikir geldi” kalıbı:
خَطَرَتْ فِي بَالِي فِكْرَةٌ .
|
Hatarat fî bâlî fikratun.
|
Aklıma bir fikir geldi.
|
Kalıpta geçen kelimeler:
Aklına geldi, hatırladı
|
Hatara
|
خَطَرَ
|
İçinde, içine, -de, -da
|
Fî
|
فِي
|
Akıl, zihin, fikir
|
Bâl
|
بَال
|
Benim aklım
|
Bâlî
|
بَالِي
|
Bir fikir
|
Fikra
|
فِكْرَةٌ
|
Bu kalıptaki (فِي ) yerine : ( بِ) veya ( عَلَى) da kullanılabilir:
خَطَرَتْ بِـبَالِي فِكْرَةٌ .
|
Hatarat bi bâlî fikratun.
|
Aklıma bir fikir geldi.
|
خَطَرَتْ عَلَى بَالِي فِكْرَةٌ .
|
Hatarat alâ bâlî fikratun.
|
Aklıma bir fikir geldi.
|
Örnek cümleler:
1.
خَطَرَتْ عَلَى بَالِي فِكْرَةٌ رُومَانْسِيَّةٌ
|
Hatarat alâ bâlî fikratun rûmansiyyetun
|
Aklıma romantik bir fikir geldi.
|
Romantik
|
Rûmansiyye
|
رُومَانْسِيَّةٌ
|
2.
خَطَرَتْ عَلَى بَالِي فِكْرَةٌ غَرِيبَةٌ .
|
Hatarat alâ bâlî fikratun garîbetun.
|
Aklıma garip bir fikir geldi.
|
Garip
|
Garîbe
|
غَرِيبَةٌ
|
3.
خَطَرَتْ عَلَي بَالِي فِكْرَةٌ جَدِيدَةٌ و مُخْتَـلِفَةٌ .
|
Hatarat alâ bâlî fikratun cedîdetun ve muhtelifetun.
|
Aklıma yeni ve farklı bir fikir geldi.
|
Yeni
|
Cedîde
|
جَدِيدَةٌ
|
Farklı
|
Muhtelife
|
مُخْتَـلِفَةٌ
|
4.
خَطَرَتْ عَلَي بَالِي فِكْرَةٌ رَائِعَةٌ .
|
Hatarat alâ bâlî fikratun râiatun.
|
Aklıma harika (süper) bir fikir geldi.
|
Harika,süper
|
Râia
|
رَائِعَةٌ
|
5.
مَا أَخْطَرُ فِكْرَةٍ جُنُونِيَّةٍ خَطَرَتْ عَلَى بَالِكَ ؟
|
Mâ ahtaru fikratin cunûniyyetin hatarat alâ bâlîke?
|
Aklına gelen en tehlikeli, delice fikir nedir?
|
Nedir?
|
Mâ
|
مَا
|
En tehlikeli
|
Ahtar
|
أَخْطَرُ
|
Bir fikir
|
Fikra
|
فِكْرَة
|
Delice, çılgınca, anlamsız, saçma
|
Cunûniyye
|
جُنُونِيَّة
|
6.
خَطَرَتْ بِبَالِي فِكْرَةٌ بِمُنَاسَبَةِ اِقْـتِرَابِ رَمَضَانَ .
|
Hatarat bi bâlî fikratun bi munâsebeti iktirâbi Ramadân.
|
Ramazan’ın yaklaşması münasebetiyle aklıma bir fikir geldi.
|
Münasebetiyle
|
Bi munâsebeti
|
بِمُنَاسَبَةِ
|
Yaklaşmak
|
İktirâb
|
اِقْـتِرَاب
|
7.
خَطَرَتْ بِبَالِي فِكْرَةٌ وَقُمْتُ بِتَـنْـفِـيذِهَا.
|
Hatarat bi bâlî fikratun ve kumtu bi tenfîzihâ.
|
Aklıma bir fikir geldi ve (uyguladım) uygulamaya koyuldum.
|
..-yı yaptı
|
Kâme bi…
|
قَامَ بِ
|
..-yı yaptım
|
Kumtu bi…
|
قُمْتُ بِ
|
Uyguladı
|
Neffeze
|
نَفَّذَ
|
Uygulamak, yapmak, gerçekleştirmek, yerine getirmek
|
Tenfîz
|
تَنْفِيذ
|
8.
خَطَرَتْ بِبَالِي فِكْرَةٌ أُخْرَى
|
Hatarat bi bâlî fikratun uhrâ
|
Aklıma başka bir fikir geldi.
|
Başka, diğer
|
Uhrâ
|
أُخْرَى
|
9.
خَطَرَتْ بِبَالِي فِكْرَةٌ جَمِيلَةٌ
|
Hatarat bi bâlî fikratun cemîletun.
|
Aklıma güzel bir fikir geldi.
|
Güzel
|
Cemîle
|
جَمِيلَةٌ
|
10.
خَطَرَتْ بِبَالِي فِكْرَةٌ . رُبَّمَا لَمْ تَخْطُرْ بِبَالِكُمْ .
|
Hatarat bi bâlî fikratun. Rubbemâ lem tahtur bi bâlikum.
|
Aklıma bir fikir geldi. Belki sizin aklınıza gelmemiştir.
|
Sizin aklınız
|
Bâlukum
|
بَالُكُمْ
|
11.
رُبَّمَا خَطَرَتْ بِـبَالِ أَحَدِكُمْ .
|
Rubbemâ hatarat bi bâli ehadikum
|
Belki (fikir) birinizin aklına gelmiştir.
|
Sizden biri, biriniz
|
Ehadukum
|
أَحَدُكُمْ
|
12.
فِكْرَةٌ رُبَّمَا لَمْ تَخْطُرْ عَلَى بَالِ الْأَصْحَابِ .
|
Fikratun rubbemâ lem tahtur alâ bâli’l-ashâbi.
|
Belki de, arkadaşların aklına gelmeyen bir fikir…
|
Belki
|
Rubbemâ
|
رُبَّمَا
|
Aklına gelmedi
|
Lem tahtur
|
لَمْ تَخْطُرْ
|
Arkadaşlar
|
El-ashâb
|
الْأَصْحَاب
|
13.
هَلْ خَطَرَتْ هَذِهِ الْفِكْرَةُ عَلَى بَالِ أَحَدِكُمْ يَوْمًا ؟
|
Hel hatarat hâzihi’l-fikratu alâ bâli ehadikum yevmen?
|
Bir gün, birinizin aklına bu fikir geldi mi?
|
-mi?
|
Hel
|
هَلْ
|
Bir gün
|
Yevmen
|
يَوْمًا
|
14.
كَيْفَ خَطَرَتْ بِبَالِكَ فِكْرَةُ مَشْرُوعِكَ ؟
|
Keyfe hatarat bi bâlike fikratu meşrûike?
|
Projenizin fikri aklına (aklınıza) nasıl geldi?
|
Nasıl?
|
Keyfe
|
كَيْفَ
|
Proje
|
Meşrûğ
|
مَشْرُوع
|
Senin
|
Ke
|
كَ
|
15.
لَمْ تَخْطُرْ عَلَى بَالِي أَبَدًا.
|
Lem tahtur alâ bâli ebeden.
|
Aklıma kesinlikle gelmedi. (Hiç aklıma gelmedi)
|
16.
لَمْ تَخْطُرْ عَلَى بَالِي أَيَّةُ فِكْرَةٍ
|
Lem tahtur alâ bâli eyyetu fikratin
|
Aklıma hiç bir fikir gelmedi.
(Aklıma herhangi bir fikir gelmedi)
|
Hangi, (hiç)
|
Eyye
|
أَيَّة
|