اِعْلَمْ أَنَّهُ يَدْخُلُ عَلَى الْفِعْلِ الْمُضَارِعِ مَا وَ لاَ النَّافِيَتَانِ فَلاَ تُغَيَّرَانِ صِيغَتَهُ، تَقُولُ لاَ يَنْصُرُ لاَ يَنْصُرَانِ لاَ يَنْصُرُونَ إِلَى آخِرِهِ. وَ يَدْخُلُ الْجَوَازِمُ عَلَى الْفِعْلُ الْمُضَارِعِ، فَيَحْذِفُ مِنْهُ حَرَكَةَ الْوَاحِدِ وَ نُونَ التَّثْنِيَةِ وَ نُونَ الْجَمْعِ الْمُذَكَّرِ وَ الْوَاحِدَةِ الْمُخَاطَبَةِ. وَ لاَ يَحْذِفُ نُونَ الْجَمْعِ الْمُؤَنَّثِ، لِأَنَّهُ ضَمِيرٌ كَالْوَاوِ فِي الْجَمْعِ الْمُذَكَّرِ فَيَثْبُتُ عَلَى كُلِّ حَالٍ، تَقُولُ لَمْ يَنْصُرْ لَمْ يَنْصُرَا لَمْ يَنْصُرُوا إِلَى آخِرِهِ.
اِعْلَمْ sen bil ki; أَنَّهُ o şan ki, o durum ki şudur; يَدْخُلُ dahil olur, عَلَى الْفِعْلِ الْمُضَارِعِ fiili muzariye, مَا ma ve لاَ edatları, ki o edatlar النَّافِيَتَانِ nefyedicidirler yani olumsuzluk manası katar, cinsten hükmü kaldırırlar, فَلاَ تُغَيَّرَانِ ma ve la edatları neticesinde değişmez, صِيغَتَهُ onun (muzari fiilin) sigası hiç değimez, تَقُولُ dersin ki; لاَ يَنْصُرُ fiil-i muzari nefyi istikbal “yardım etmeyecek”, لاَ يَنْصُرَانِ ve لاَ يَنْصُرُونَ dersin, إِلَى آخِرِهِ onun (çekimlerin) sonuna kadar… وَ يَدْخُلُ الْجَوَازِمُ ve cevazım (cezm ediciler) dahil olur, عَلَى الْفِعْلُ الْمُضَارِعِ muzari fiilin başına, فَيَحْذِفُ böylece hazfedilir, مِنْهُ o muzari fiilden, حَرَكَةَ الْوَاحِدِ vahid sigasının yani müfred müzekker ve müfred müennes gaib, gaibe, muhatab sigalarının son harekesini, misali; لَمْ يَنْصُرْ ve لَمْ تَكْتُبُ ve لَمْ تَخْرُجْ gibi. Bu cevazım daha وَ نُونَ التَّثْنِيَةِ tesniye nun’unu hazfeder, misal; لَمْ يَنْصُرَا ve لَمْ تَنْصُرَا gibi, ve daha نُونَ الْجَمْعِ الْمُذَكَّرِ cemi müzekker nun’unu hazfeder, misali; لَمْ يَنْصُرُوا ve لَمْ تَنْصُرُوا gibi. Ve daha وَ الْوَاحِدَةِ الْمُخَاطَبَةِ müfred müennes muhataba nunu’nu hazfeder, misali; لَمْ تَنْصُرِى gibidir. Cezm edici edatlar وَ لاَ يَحْذِفُ hazfetmez, نُونَ الْجَمْعِ الْمُؤَنَّثِ cemi müennes nunu’nu, لِأَنَّهُ çünkü cemi müennes nunu, ضَمِيرٌ bir zamirdir, كَالْوَاوِ vav gibi, فِي الْجَمْعِ الْمُذَكَّرِ cemi müzekkerdeki vav gibi, فَيَثْبُتُ o halde sabit kalır, عَلَى كُلِّ حَالٍ her hal üzere sabittir, düşmez. تَقُولُ sen dersin, لَمْ يَنْصُرْ fiil-i muzari cehdi mutlak “yardım etmedi” ve لَمْ يَنْصُرَا ve لَمْ يَنْصُرُوا ve إِلَى آخِرِهِ onun (çekimlerin) sonuna kadar… إِلَى آخِرِهِ demek صَرِّفْ tasrif yap, اَلصِّيَغَ sigaları, اَلْبَاقِيَةَ kalan “Kalan sigaları da sen çek sonuna kadar” demektir.
Metnin Toplu Manası; Bil ki muzari fiilin başına nefyedici ma ve lâ edatları gelir, bu edatlar muzari fiilin irabında hiçbir değişiklik yapmazlar. Misal olarak; مَا يَنْصُرُ fiil-i muzari nefy-i hal “yardım etmiyor” ve مَا يَنْصُرَانِ ve مَا يَنْصُرُونَ ve ilaahiri, لاَ يَنْصُرُ fiil-i muzari nefy-i istikbal “yardım etmeyecek” ve لاَ يَنْصُرَانِ ve لاَ يَنْصُرُونَ ilaahiri… Emsile derslerinden bakabilirsiniz. Fiil-i muzarinin başına cevazım (cezm edici) edatları gelir, bu edatlar muzari fiilin irabında cezm amel ederler ve müfred müzekker gaib, müfred müennes gaibe, müfred müzekker muhatab sigalarında muzari fiilin harekesi meczum olur. Tesniye nunları ve cemi müzekker nunu ve müfred müennes muhataba nunu hazfedilir. Cemi müennes nunu asla hazfedilmez çünkü cemi müennes nunu aynen cemi müzekkerin vavı gibi zamir alametidir ve her halde sabittir. Böylece لَمْ يَنْصُرْ fiil-i muzari cehd-i mutlak “yardım etmedi” şeklindedir. Muzari fiili cezm eden edatlar izhar kitabında anlatıldı. Toplam 15 edat muzariyi cezm eder. 4 tanesi 1 muzari fiili, 11 tanesi ise 2 muzariyi cezm eder. 15 cevazımı görmek için tıklayınız. Sonraki derslerde de temrin ve daha detaylı bilgiye bakabilirsiniz. Aşağıdaki misalde sadece lem edatıyla çekim yapılmıştır.
cemi |
tesniye |
müfred |
Nefy-i Hal |
مَا يَنْصُرُونَ |
مَا يَنْصُرَانِ |
مَا يَنْصُرُ |
مذكر غائب |
مَا يَنْصُرْنَ |
مَا تَنْصُرَانِ |
مَا تَنْصُرُ |
مؤنث غائبه |
مَا تَنْصُرُونَ |
مَا تَنْصُرَانِ |
مَا تَنْصُرُ |
مذكر مخاطب |
مَا تَنْصُرْنَ |
مَا تَنْصُرَانِ |
مَا تَنْصُرِينَ |
مؤنث مخاطبه |
مَا نَنْصُرُ |
مَا نَنْصُرُ |
مَا اَنْصُرُ |
نفس متكلم |
cemi |
tesniye |
müfred |
Nefy-i İstikbal |
لاَ يَنْصُرُونَ |
لاَ يَنْصُرَانِ |
لاَ يَنْصُرُ |
مذكر غائب |
لاَ يَنْصُرْنَ |
لاَ تَنْصُرَانِ |
لاَ تَنْصُرُ |
مؤنث غائبه |
لاَ تَنْصُرُونَ |
لاَ تَنْصُرَانِ |
لاَ تَنْصُرُ |
مذكر مخاطب |
لاَ تَنْصُرْنَ |
لاَ تَنْصُرَانِ |
لاَ تَنْصُرِينَ |
مؤنث مخاطبه |
لاَ نَنْصُرُ |
لاَ نَنْصُرُ |
لاَ اَنْصُرُ |
نفس متكلم |
cemi |
tesniye |
müfred |
Cehd-i Mutlak |
لَمْ يَنْصُرُو |
لَمْ يَنْصُرَا |
لَمْ يَنْصُرْ |
مذكر غائب |
لَمْ يَنْصُرْنَ |
لَمْ تَنْصُرَا |
لَمْ تَنْصُرْ |
مؤنث غائبه |
لَمْ تَنْصُرُو |
لَمْ تَنْصُرَا |
لَمْ تَنْصُرْ |
مذكر مخاطب |
لَمْ تَنْصُرْنَ |
لَمْ تَنْصُرَا |
لَمْ تَنْصُرِي |
مؤنث مخاطبه |
لَمْ نَنْصُرْ |
لَمْ نَنْصُرْ |
لَمْ اَنْصُرْ |
نفس متكلم |
TagsMuzari’yi Nefy ve Cezm Edenler