Sözlükler

Arapçada Kelimelerin Son Harflerinin Esas Alınan Sözlükler

 

Bu kategoride yer alan sözlüklerde kelimeler son harfleri esas

alınarak kendi içinde alfabetik düzene göre tertip edilmiştir.

Şimdi bu sözlük türlerini inceleyim:

Dîvânu’l-Edeb fî Beyâni Luğati’l-‘Arab ديوان الأدب في بيان لغة العرب

Bu sözlük Ebû İbrâhîm İshâk b. İbrâhîm el-Fârâbi (ö.

350/961) tarafından kelimelerin son harfleri esas alınarak tertip

edilmiştir. Sözlük Kitâbu’s-sâlim, Kitâbu”l-muzâ‘af, Kitâbu’l-

26 Geniş bilgi için bkz. İkbâl Ahmed eş-Şerkâvî, a.g.e, s. 200.

27 İbn Sîde hakkında bkz., Moh. Ben Cheneb, İbn Sîde, İA,V, 807.

Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, IX (2009), sayı:1

misâl, Kitâbu zevâti’s-selâse, Kitâbu zevâti’l-erba‘a ve Kitâbu’lhemze

olmak üzere altı bölümden oluşmaktadır.

Her bölümde önce isimleri sonra da fiilleri ele almıştır. Kelimelerin

işlenişinde vezinlerden hareket edilmiştir. Bu tertipte

hemze ve illet harfleri yer almamış, bunlar için ayrı bâblar açılmıştır.

Buna göre mesela ( د) bölümünde bu harfle biten kelimeler

ب) ) bölümünde de yine bu harfle biten kelimeler yer almış ama

bölüm içindeki sıralama kelimenin ilk harfine göre alfabetik olarak

yapılmıştır.

Fârâbî bu eseriyle Cevherî’ye öncülük etmiştir.

Tâcu’l-Luğa ve Sıhâhu’l-‘Arabiyye ( ( تاج اللغة وصحاح العربية

Bu eserin sahibi İsmail b. Ahmed el-Cevherî (ö.

393/1001)’dir28. Türk asıllıdır29. Esere kısaca es-Sihâh’da denilmektedir.

Bu isimle adlandırılmasının bir sebebi de seçilmiş olan

kelimelerin sahih ve güvenilir olmasıdır. Müellif, eserin mukaddimesinde

bu mevzu ile alakalı olarak ‘sahih olan Arap lügatını

toplamış olduğunu’ vurgular30.

el-Cevherî Farab’da dünyaya gelmiş, İran’a, Ceziretu’l-Arab,

Suriye ve Mısır’a seyahat ettikten sonra Horasan’a dönmüş ve

son olarak Nisabur’da ikamet etmiştir.

Bu sözlük İslam dünyasındaki en önemli sözlüklerden biri

kabul edilir.

Eser kelimelerin son harfleri esas alınarak alfabetik düzende

tertip edilen bir sözlüktür. Müellif kelimenin son harfleri müşterek

olan kelimeleri toplayarak alfabetik sıralamaya tabi tutmuş,

daha sonra bu kelimelerin birinci harflerini alfabetik sıraya göre

tertip etmiştir. Bu şekliyle son harfe ‘bâb’, bu bablar içinde yer

alan kelimelerin başladığı birinci harfe ise ‘fasl’ demiştir. Bu tertibe

göre örneğin ( ذَهَبَ) kelimesini araştıracak olan okuyucu bu

kelimeyi önce ‘bâ’ babından arayacak, ardından alfabetik sıralamaya

göre ‘zâ’ faslından bulacaktır.

el-Cevherî hecâ harflerinden her birisi için özel bir bâb ayırmıştır.

( و)harfi ile ( ي) harflerini ise bir babta toplamıştır.( ه) harfini

( و) harfinden önceye almıştır. Kitabını ‘elif-i leyyine’ yani ( (و

28 el-Hamevî Yakût, Mu’cemu’l-Buldân, Leipzig, 1868, III/733.

29 ez-Zehebî Şemsuddin, el-İber fî Haberi Men Gaber, Kuveyt, 1961.

30 el-Cevherî İsmail b. Hammad, es-Sıhah, Beyrut, 1972, II. Bsk. I/33.

Ali Cüneyt EREN

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, IX (2009), sayı: 1

veya ( و)’den munkalib olmayan ‘elif’le bitirmiştir. Fasıllarda düzenli

olmasa da sık sık ikili üçlü veya dörtlü kelimeleri zikretmektedir.

Rubâi ve humâsilerin ikinci, üçüncü ve dördüncü harflerini

dikkate almıştır. Sözlüğünün bir diğer önem arz eden farklılığı

da kelimelerin harekelerini ( بالكسر/ بالضم / بالتشديد/ بالتحريك) gibi

ifadeleriyle vermiş olmasıdır.

Sözlüğü bir diğer özelliği de sarf ve nahiv meselelerine temas

ediyor olmasıdır.

el-Cevherî’nin kendi ifadesiyle ‘daha önce görülmemiş’ bu sisteme

başvurmasının sebebi hakkında bazı tahliller yapılmıştır.

Bazıları bunun sebebinin şair ve yazarlara kolaylık sağlayacağı

görüşündedir. Zira yazarlar seci’e, şairler de kafiyelere önem verirler.

Dolayısıyla kelimelerin son harfleri esas alınarak tertip edilen

böylesi bir sözlük onlar için oldukça önem arz edecektir. Kanaatimize

göre el-Cevherî’nin tercih etmiş olduğu bu üslub,

lügattan daha kolay istifade edilebilmesi için konulmuştur. Zira

Arapça’da sözcüklerin vezinleri ( فعل) yapısı ile karşılanır. Kelimede

değişikliğe uğramayan tek harf sondaki lâm’dır.

Bu eserin çeşitli baskıları yapılmıştır. Tahkikli ilk baskısı

Ahmed Abdulğâfûr Attâr tarafından 1956 senesinde Kahire’de

yapılmış, daha sonra değişik tarihlerde Beyrut’ta yayınlanmıştır.

Eserin 1979 senesinde Beyrut’da yapılan 2. baskısında ‘es-Sıhah:

Tâcu’l-Lüga ve Sıhahu’l-Arabiyye’ şeklinde geçmektedir.

Bu eser Mehmet Vânî (ö. 1000/1591) tarafından ‘Vankuli

Lügatı’ ismiyle Türkçe’ye de çevrilmiştir. Eser İbrahim Müteferrika

tarafından 1141 senesinde basılmıştır.

Lisânu’l-‘Arab ( ( لسان العرب

Bu eserin sahibi Ebu’l-Fadl Cemalu’d-din Muhammed b. el-

‘İzz b. el-Mukerrem el-Ensârî İbn Manzûr (ö. 711/1311)31’dur.

Arap dilinin en sağlam sözlük kaynağı olarak kabul edilir. Kelimelerin

son harfleri esas alınarak tertip edilen el-Cevherî’nin es-

Sıhâh adlı eseri ile aynı kategoride değerlendirilir 32.

Yukarıda da zikrettiğimiz üzere müellif bu eserini telif ederken

başta Ebû Mansûr Muhammed b. Ahmed el-Ezherî (ö. 370/

980)’nin Tehzîbu’l-Luğa adlı eseri olmak üzere el-Cevherî’nin es-

31 Bkz., Kahhâle, Mu’cemu’l-Müellifîn, XII, 46-47.

32 Ibn Manzur, Ebi’l-Fadl Cemali’d-Din Muhammed el-İzz b. Mukerrem İbn

Manzur, Lisânu’l-‘Arab, 1/15, Beyrut/ 1994 (1414).

Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, IX (2009), sayı:1

Sıhâh’ından, İbn Side’nin el-Muhkem, İbnu’l-Esîr’in en-Nihâye ve

İbn Dureyd’in el-Cemhere adlı eserlerinden istifade etmiştir.

Müellif eserde yaklaşık seksen bin kök harfli kelimeyi incelemiştir.

Müştak kelimelerin sayısı 158 bin olup madde başlığı 10

bin kadardır.

Bu kelimelerin açıklanmasını da başta ayet ve hadis olmak

üzere Arap şiiri, emsâl ve hikmetli sözlerden yararlanmıştır. Eser

lügat olmasının yanında dil, tefsir, hadis ve edebiyat gibi konulara

da yer veren bir ansiklopedi mahiyetindedir. Farklı baskıları

göz önüne alındığında 15-20 ciltler arasında değişen çok kapsamlı

ansiklopedik bir dil kaynağı olduğu görülecektir.

el-Kâmûsu’l-Muhît ( ( القاموس المحيط

Bu eser büyük dilci Muhammed b. Ya‘kûb el-Fîrûzâbâdi33 (ö.

816/1413) tarafından telif edilmiştir. Bu eserin ilk telif edildiğinde

60 ciltten oluştuğu rivayet edilir. Bu gün elimizde mevcut olan

‘Kamus’ o kapsamlı kamusun ancak otuzda biridir34.

Yaklaşık 733 bin kelime vardır. Müştak kelimelerin sayısı 70

bin olup madde başlığı 11 bin kadardır.

Metot olarak kelimelerin son harfleri esas alınarak tertip edilen

el-Cevherî’nin es-Sıhâh ve İbn Manzûr’un Lisânu’l-‘Arab adlı

eserleri ile aynı kategoride değerlendirilir. Fîrûzâbâdi’nin bu eserinde

Lisânu’l-‘Arab’tan istifade ettiği gözlemlenmektedir. Diğerinden

farklı olan yönü şahıs ve yer isimlerinin de zikredilmiş

olmasıdır. Kitabını hecâ harfleri sayısınca 27 bâba ayırmıştır.

Bunlara ilave olarak tek bir babta ‘vav ve yâ’ harflerini incelemiştir.

Sonra her bâbı 28 fasla bölmüştür. Eserde dikkat çeken bir

diğer özellik ise ele alınan kelimelerin ‘aynu’l-harfleri’ zamme ve

kesre durumunda harekelenmiş olmasıdır.

Bu eser önce Merkez zâde Ahmed Efendi (ö. 963/1556) tarafından

‘Bâbus’ adı ile daha sonra da Mütercim Âsım Efendi (ö.

1235/1820) tarafından el-Okyanûsu’l-Basît fî Tercemeti’l-

Kâmûsi’l-Muhit adı ile Türkçe’ye tercüme edilmiştir. Bu tercüme

33 el-Fîrûzâbâdî hakkında fazla bilgi için bkz., C. Brockelmann, Fîrûzâbâdî, İA,

IV, 653; Kahhâle, Mu’cemu’l-Müellifîn, XII, 118-119.

34 Geniş bilgi için bkz. Abdurrahman Fehmi Efendi, Medresetu’l-Arab, İslam

Medeniyeti Tarihi, yayına hazırlayanlar: Elmalı Hüseyin, Eren Cüneyt, İstanbul,

2005, s. 105.

Ali Cüneyt EREN

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, IX (2009), sayı: 1

Arapça-Türkçe en kapsamlı sözlüktür35. Bu tercümenin hem İstanbul

hem de Mısır Bulak baskıları mevcuttur.

Tâcu’l-‘Arûs ( ( تاج العروس

Bu sözlük Muhammed b. Muhammed el-Huseyn ez-Zebîdî (ö.

1205/1790) tarafından telif edilmiştir. Lisânu’l-‘Arab ve el-

Kâmûsu’l-Muhît gibi kelimelerin son harfleri esas alınarak tertip

edilmiştir. Müellif el-Ezherî’nin Tehzîbu’l-Luğa ve el-

Fîrûzâbâdi’nin el-Kâmûsu’l-Muhît adlı eserlerinden oldukça istifade

etmiştir. Özellikle el-Kâmûsu’l-Muhît’in genişletilmiş hali olduğu

söylenir. ez-Zebîdî bu ilaveleri ‘el-mustedrek’ ve ‘min mâ

yustedrek aleyh’ kayıtlarıyla yapmaktadır.

c- Kelimenin İlk Harfi Esas Alınan Sözlükler:

Kelimenin ilk asli harfi esas alınarak hazırlanmış olan sözlükler

geleneksel kök tertibine göre madde başlıkları elif harfinden

başlayarak yâ harfine kadar ilk aslî harflerine göre sıralanmıştır.

Kelimelerin ikinci ve üçüncü harflerinin sıralanışı da kendi içinde

alfabetik olarak düzenlemiştir.

Kökten türeyen fiiller genel olarak sülasi mücerretten başlayarak

birleşik kullanımlarını takip eder şekilde sıralanır.

Kitâbu’l-Cîm ( ( آتاب الجيم

Bu sözlük Ebû ‘Amr İshâk b. Mirâr eş-Şeybânî (ö. 213/828)

tarafından telif edilmiştir. Kendisi İmam Ahmed b. Hanbel, Ebû

‘Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm ve Ya’kub b. es-Sikkît’in üstadıdır36.

Eser Kitâbu’l-Hurûf ve Kitâbu’l-Lüga isimleriyle de anılır.

Kelimenin ilk asli harfi esas alınarak hazırlanmış olan ilk sözlüktür.

Madde başlıkları elif harfinden başlayarak yâ harfine kadar

ilk aslî harflerine göre yirmi sekiz bab olarak düzenlenmiştir.

Ancak kelimelerin ikinci ve üçüncü harflerinin sıralanışı alfabetik

değildir. Dolayısıyla araştırımacılar için kullanımı zor bir sözlüktür.

35 Eski alimlerimiz, İslâmi ilimlerle uğraşan hiçbir bilginin kâmustan müstağni

olamayacağını göstermek için: ‘Rençbere çamus (manda), mollaya kamus gerekir’

demişlerdir. Asım Efendi, Ebu’l-Kemal, Kâmûs Tercümesi-el-

Okyanûsu’l-Basît fi Tercemeti Kâmusi’l-Muhît, I-IV, İstanbul 1304–1305.

35 Bkz., Kahhâle, Mu’cemu’l-Müellifîn, II, 238-239.

36 ”Makâme-i Teyyibiye” Makâmâtu’l-Harîrî’nin 32 makâmesidir. Bkz., a.g.e.,

Nşr. Muhammed Abdulkâdir, Bulak, 1317, I, 372-404.

36 Bkz., Kahhâle, Mu’cemu’l-Müellifîn, XII, 186-187.

Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, IX (2009), sayı:1

el-Cemhere ( ( الجمهرة في اللغة

Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasan b. Dureyd (ö. 321/931) tarafından

telif edilmiş olan bu sözlüğe el-Cemhere fi’l-Lüğa veya

Cemheretu’l-Lüğa da denilmektedir. Sözlükteki kelimelerin tertibi

alfabetik sıralama esasına göredir. Ayrıca kalb sistemi ile anlamı

verilen kelimenin harflerinin yer değiştirilmesi ile meydana gelen

yeni kelimeleri de ele almaktadır. Bu esasa göre kelimeler, önce

sunâî, sülâsî, rubâî, humâsî, lefif, nevâdir vb. bâblara ayrılmış,

daha sonra bu bâblardaki kelimeler hemze’den yâ harfine kadar

alfabetik sıraya göre dizilmiştir37. Aslî harflerine göre sıralanmış

olan kelimelerle bunlardaki harflerin yerlerinin değişmesiyle

meydana gelen kelimelerin mânâları, aynı yerde bulunmaktadır.

Mesela ( ذَهَبَ) maddesinde önce bu kök, sonra da kalb sistemine

göre elde edilen maklublarından ( بَذَهَ) ve ( ذَبَهَ) maddeleri incelenmiş,

ardından ( ذَهَبَ) ve ( بَذَه)َ maddelerinin alfabetik sıraları geldiğinde

de sadece daha önce geçtikleri yerlere işaret etmekle yetinilmiştir.

Eser 13 bölümden oluşmaktadır. Son bölümde Arap

dili meselelerine temas edilmiştir.

Mu‘cemu Mekâyîsi’l-Luğa ( ( معجم مقاييس اللغة

Bu sözlük Ebu’l-Huseyn Ahmed b. Fârîs (ö. 395/1004) tarafından

telif edilmiştir. Kendisinin bu sahada Kitâbu’l-Mucmel veya

el-Mucmel fi’l-Luğa adlı bir başka eseri daha vardır. Makâmât sahibi

el-Harîrî, Makâme-i Tayyibiye’de kendisine övgülerde bulunur38.

Ahmed b. Fâris eserine temel teşkil eden kaynakları arasında

el-Halil’in el-Ayn’ını, Ebû ‘Ubeyd’in (ö. 224/834) Garîbü’l-

Hadîs’iyle Mikyâsü’l-Garîb’ini, İbnü’s-Sikkît’in (ö. 244/858) el-

Mantık’ını ve İbn Düreyd (ö. 321/933) ’in el-Cemhere’sini zikreder.

Mu‘cemu Makâyîsi’l-Luğa sözlükler içerisinde iştikak metodunun

en güzel uygulandığı bir sözlüktür. Bu eser de kelimenin

ilk asli harfi esas alınarak hazırlanmıştır. Madde başlıkları elif

harfinden başlayarak yâ harfine kadar ilk aslî harflerine göre bölümlere

ayrılmıştır. Her bölüm kendi içinde muzâ‘af, sülâsî asıllı

37 Bkz. Abdussemi’ Muhammed Ahmed, a.g.e, s. 59.

38 ”Makâme-i Teyyibiye” Makâmâtu’l-Harîrî’nin 32 makâmesidir. Bkz., a.g.e.,

Nşr. Muhammed Abdulkâdir, Bulak, 1317, I, 372-404.

Ali Cüneyt EREN

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, IX (2009), sayı: 1

ve asli harfleri üçten fazla olan kelimeler olmak üzere üçe ayrılmıştır.

Ele alınan kelimenin birinci harfleri ve bu harfi takip eden

harfleri alfabetik sıraya göre sıralanmıştır. Mesela ( ج) bölümünde

ج) ) ve ( ح) ile başlayan kelime alfabetik olarak bu sıranın bitişine

kadar sürer. Bu bölüm sona erdikten sonra ( ج) ve ( ج) ,(أ) ve ( (ج) ,(ب

ve ( ت) ile başlayan kelimelere geçilir.

el-Mucmel fi’l-Luğa ( ( المجمل في اللغة

Bu sözlük yukarıda da belirttiğimiz üzere Ebu’l-Huseyn

Ahmed b. Fârîs (ö. 395/1004) tarafından telif edilmiştir.

Kelimenin ilk aslî harfi esas alınarak hazırlanmıştır. Madde

başlıkları elif harfinden başlayarak yâ harfine kadar ilk aslî harflerine

göre bölümlere ayrılmıştır. İlk iki bölümde tertip esnasında

kelimelerin sadece ilk harflerini ve bu harfi takip eden harfleri

alfabetik sıraya göre esas almıştır.

Sözlük Züheyr Abdu’l-Muhsin Sultan tarafından tahkik edilmiş

1986 senesinde Beyrut’ta dört cilt olarak basılmıştır.

Esâsu’l-Belâğa ( ( أساس البلاغة

Bu eserin sahibi de Mahmûd b. ‘Umer ez-Zemahşerî (ö. 583

538/1143)’dir 39. Kelimenin ilk asli harfi esas alınarak hazırlanmıştır.

Ancak ez-Zemahşerî, eş-Şeybâni’nin aksine bu sözlükte

kelimelerin ikinci ve üçüncü harflerinin sıralanışını da alfabetik

olarak düzenlemiştir. Bu sözlüğün özelliği kelimeleri hem lügat

hem de mecâzi anlamıyla birlikte vermesidir. Mecazî mânâlarda

kullanılan ne kadar kelime varsa hemen hemen hepsini derlemiştir.

Eserde ayet, hadis, mesel, şiir, deyim ve meşhur sözlerle

şevahid getirilmiştir.

Bu eser ilk kez h. 1327 senesinde Mısır’da basılmıştır.

Muhtâru’s-Sıhâh ( ( مختار الصحاح

Bu sözlüğün sahibi Muhammed b. Ebî Bekr b. ‘Abdilkâdir er-

Râzî (ö. 666/1267’den sonra)’dir. Eser el-Cevherî’nin es-Sıhâh’da

yer alan kelimelerden seçilerek bir çeşit es-Sıhâh’ın özet yapılmış

halidir denebilir. Kelimelerin izahı yapılırken sıkça ayet ve hadis-i

şeriflerden istişhadlar yapılmıştır.

39 Bkz., Kahhâle, Mu’cemu’l-Müellifîn, XII, 186-187.

Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, IX (2009), sayı:1

el-Mu‘cemu’l-Vasît ( ( المعجم الوسيط

‘Mısır Milli Eğitim Bakanlığı’nın rehberliğinde Arap Dil Kurumu

üyelerinden İbrâhîm Mustafâ, Ahmed Hasan ez-Zeyyât,

Hâmid ‘Abdulkâdir ve Muhammed ‘Ali en-Neccâr tarafından hazırlanmış

değerli bir sözlüktür.

Kelimenin ilk aslî harfi esas alınarak hazırlanmıştır. Kelimelerin

ikinci ve üçüncü harflerinin sıralanışı da alfabetik olarak

düzenlemiştir. Klasik sözlüklerde olmayan bir özelliği de ilmî ve

teknik terimleri, muarrab sözcükleri ihtiva etmiş olması, ayrıca

600 adet resimle zenginleştirmesidir.

Sözlükte 30.000 madde başlığı, 450 bin kelime vardır.

Yukarıda zikredilen bu sözlüklerin dışında son dönemde ilk

harf sistemine göre telif edilmiş sözlükler şunlardır:

el-Misbâhu’l-Münîr fi Ğaribi’ş-Şerhi’l-Kebîr ( المصباح المنير في

( غريب الشرح الكبير

Ahmed b. Muhammed el-Feyyûmî (ö. 770/1368) tarafından

telif edilmiştir. Kısaca el-Misbâhu’l-Münîr adıyla şöhret kazanmıştır.

Zamehşeri’nin Esâsu’l-Belâga adlı eserinden oldukça etkilendiği,

görüş ve kaynaklarından sıkça istifade ettiği görülmektedir.

Kaynakları arasında muasırı olduğu İbn Manzûr’un Lisânu’l-

Arab’ın yer almaması dikkat çekicidir40.

Sözlük alfabetik sıraya göre kelimenin ilk harfi esas alınarak

ele alınmış sözlüklerdendir. Müellif hecâ harflerinden her birisi

için özel bir bâb ayırmıştır. ( ي) ,(و) ve ( لا) harflerini ise son babta

toplamıştır. Kelimelerin izahında hadis-i şeriflerden istifade edilmiştir.

Lügat anlamlarının yanı sıra fıkhî anlamları da verilmiştir.

Fiillerin bablarına işaret edilmiş, yer yer gramatik bilgilere de işaret

edilmiştir. Sözlüğün sonunda sarf ve nahiv mevzuları da eklenmiştir41.

Muhîtu’l-Muhît ( ( محيط المحيط

Lübnanlı Butrûs el-Bustânî (ö. 1883) tarafından telif edilmiştir.

Modern denebilecek sözlüklerin ilki olma özelliğini taşır.

40 Bkz. Abdussemi’ Muhammed Ahmed, a.g.e, s. 163.

41 Bkz. el-Feyyûmî Ahmed b. Muhammed, el-Misbâhu’l-Münîr fi Ğaribi’ş-Şerhi’l-

Kebîr, s. Önsöz, Lübnan, 1987.

Ali Cüneyt EREN

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, IX (2009), sayı: 1

Müellifin istifade ettiği temel kaynak el-Fîrûzâbâdi’nin el-

Kâmûsu’l-Muhît’i olup bu esere ilavelerde bulunmuştur. Örneğin

müfret kelimelerin, bazıları kıyâsi olup zikredilmesinde fayda

mülahaza edilmeyen cemilerini eklemiş. Yine dile sonradan girmiş

uydurukça, avamca ve Hıristiyan dinine ait kavramlar, kullanımlar,

ilmî, teknik, felsefî terimler, bazı edebiyatçıların eser

isimleri ve nesir ve şiir örnekleri, nahve ve sarfa ait terimler ilave

etmiştir.

Yaklaşık 1 milyon 300 bin kelime vardır. Müştak kelimelerin

sayısı yaklaşık 85 bin kadardır.

Müellif bu eseri öğrencilerin daha kolay istifade etmeleri

maksadıyla daha sonra ‘Kutru’l-Muhît’ adı altında özetlemiştir

Akrebu’l-Mevârid fî Fusahi’l-‘Arabiyye ve’ş-Şevâhid ( أقرب

(الموارد في فصاح العربيةوالشواهد

Sa’îd b. ‘Abdillâh b. Mihâîl eş-Şertûnî (ö. 1912) tarafından telif

edilmiştir. Bu eser 1889 senesinde telif edilmiştir. Müellifin

istifade ettiği temel kaynak el-Fîrûzâbâdi’nin el-Kâmûsu’l-

Muhît’idir. Kendisi de sözlüğün mukaddimesinde beyan ettiği gibi

el-Kâmûsu’l-Muhît dışında Lisânu’l-Arab, Esâsu’l-Belâğa,

Muhtâru’s-Sıhâh, Tâcu’l-Luğa ve Sıhâhu’l-‘Arabiyye ve el-Mucmel

fi’l-Luğa istifade ettiği kaynaklar arasında yer almaktadır.

Bu sözlük çağdaş sözlüklerin yanında ilmi terimler, sonradan

uydurulmuş muhdes sözcükler ve halkın yaygın olarak

kullanageldiği avamca ve yabancı dillerden alınma kelimeleri de

ihtiva eder. Tertib olarak kelimelerin önce mâzi fiil kipi, ardından

isim ve sıfat halleri verilmiştir.

el-Müncid fi’l Lüğa vel ‘A’lam ( ( المنجد في اللغة و الأعلام

Rahip Luis Ma’luf el-Yesûî tarafından 1908 senesinde telif

edilmiş olan bu sözlük metot olarak geleneksel kök tertibine göre

ilk asli harfi esas alınarak hazırlanmıştır. Kelimelerin ikinci ve

üçüncü harflerinin sıralanışı da kendi içinde alfabetik olarak düzenlemiştir.

Kısaca el-Müncid ismiyle şöhret kazanmıştır. Kaynak olarak

bazı eski sözlüklerle birlikte Butrûs el-Bustânî’nin ‘Muhîtu’l-

Muhît’ adlı sözlüğünden oldukça istifade edilmiştir.

42 Bkz. Nassar Hüseyin, a.g.e, I/568.

Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı

Sözlük hakkında yapılan tenkitlerin başında sözlüğün Hıristiyanlık

propagandası yaptığı, yer yer İslam akidesini tahrif edici

bilgiler aktarıldığı ve İslami terimlere özellikle yer vermediği şeklinde

olmuştur 43. Örneğin ( قَرَأُ-Karae) maddesinden ( القرآن-el-

Kur’ân) kelimesini ele alırken bu kelimenin masdariyetine işaret

eder ve Kur’ân-ı Kerîm’den bir kelime dahi olsa bahsetmez44. Ancak

Hıristiyan terminolojisine ait hemen hemen bütün kelime ve

kavramlar sözlükte yerini bulmuştur.

Sözlüğünde yeni olarak yabancı sözlüklerde kullanılan rumuzlara

benzer işaretleri kullanmıştır. Bu babtan olmak üzere

mesela ( فا) rumuzunu ism-i fâil için, ( مفع) rumuzunu ism-i mef’ul

için, ( مص) rumuzunu masdar için, ( ج) rumuzunu cem’i için, ( (جج

rumuzunu cem’i cem’ için, ( م) rumuzunu müennes için, ( مث) rumuzunu

müsennâ için, ( ه) rumuzunu da mefûl bih için kullanmıştır.

Önceleri sadece mücerret lügat sözlüğü şeklinde tasarlanmışken

1956 yılındaki baskılarından sonra Rahip Fernand Totıl

el-Yesûi tarafından içine a’lâm, atasözleri, Arap gramerine ait

özet bilgiler, imlâ kuralları, felsefe, sosyoloji, psikoloji, eğitim,

ekonomi, hukuk, matematik ve diğer pozitif bilimlere ait yeni terimler

eklenmiştir.

Daha sonra bu sözlük esas alınarak özetlenmiş el-Muncidu’l-

Ebcedî (1968), Muncidu’t-Tullâb (1968), el-Müncidu’l-İ’dâdî (1969),

el-Muncidu’l-Musavvar li’l-Etfâl gibi sözlükler telif edilmiştir.

el-Bustân ( ( البستان

Abdullah b. Mihâil el-Bustânî (ö. 1930) tarafında telif edilmiştir.

Mahmûd b. ‘Umer ez-Zemahşerî’nin Esâsu’l-Belâga adlı eserindeki

metodla aynı olarak kelimenin ilk asli harfi esas alınarak

hazırlanmıştır. Kelimelerin ikinci ve üçüncü harflerinin sıralanışı

da alfabetik olarak sıralanmıştır. Her madde kendi içinde fiil,

isim ve sıfat sıralamasıyla düzenlenmiştir. Bazı ilavelerle birlikte

metod olarak Butrûs el-Bustânî’nin ‘Muhîtu’l-Muhît’ adlı sözlüğünün

bir benzeridir.

43 es-Sâlih Muhammed b. Ahmed, Takrîru’n ani’l-Müncid fi’l-Lügati ve’l-A’lâm,

Mecelletu’l-Buhûsu’l-İslâmiyye, 46/s. 243-250.

44 el-Yesûî Luyis Ma’luf, el-Müncid fi’l Lüğa vel ‘Alam, et-Tabatu’l-Katulikiyye, s.

617., 19. bsk., 1982, Lübnan.

Ali Cüneyt EREN

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, IX (2009), sayı: 1

 

Ali Cüneyt EREN

 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu