وَ تَقُولُ فِي اَمْرَ الْغَائِبِ مِنَ الْاَجْوَفِ؛ لِيَقُلْ، وَ الْاَصْلُ؛ لِيَقْوُلْ. وَ فِي الْمَخَاطَبِ؛ قُلْ، وَ الْاَصْلُ؛ اُقْوُلْ. فَنُقِلَتْ حَرَكَةُ الْوَاوِ إِلَى الْقَافِ وَ حُذِفَتِ الْوَاوُ لِسُكُونِهَا وَ سُكُونِ اللاَّمِ وَ حُذِفَتِ الْهَمْزَةُ بِحَرَكَةِ الْقَافِ. وَ تَقُولُ فِي التَّثْنِيَةِ؛ قُولاَ، فَعَادَ الْوَاوُ بِحَرَكَةِ اللاَّمِ. وَ تَقُولُ فِي اَمْرِ النَّاقِصِ؛ لِيَغْزُ وَ لِيَرْمِ، وَ فِي اَمْرِ الْمُخَاطَبِ؛ اُغْزُ وَ اِرْمِ بِحَذْفِ الْوَاوِ وَ الْيَاءِ، لِأَنَّ جَزْمَ النَّاقِصِ وَ وَقْفَهُ سُقُوطِ لاَمِ فِعْلِهِ وَ فِي النَّاقِصِ الْوَاوِىِّ تُقْلَبُ الْوَاوُ يَاءً فِي الْمُسْتَقْبَلِ وَ الْاَمْرِ وَ النَّهْىِ الْمَجْهُولاَتِ لِأَنَّهُنَّ فَرْعُ الْمَاضِى وَ فِي الْمَاضِى الْمَجْهُولِ يَصِيرُ الْوَاوُ يَاءً لِتَطَرُّفِهَا وَ انْكِسَارِ مَا قَبْلَهَا، نَحْوُ؛ غُزِىَ وَ الْاَصْلُ؛ غُزِوَ.
وَ تَقُولُ فِي اَمْرَ الْغَائِبِ مِنَ الْاَجْوَفِ ecvef olan bir fiilden emri gaib için لِيَقُلْ “okusun” dersin. وَ الْاَصْلُ؛ ve bu لِيَقُلْ fiilinin aslı لِيَقُولْ şeklindedir. وَ فِي الْمَخَاطَبِ ve ecvef fiili olan ve muhatab olan emir fiilleri için قُلْ “oku” dersin. وَ الْاَصْلُ ve bu قُلْ emri hazırının aslı; اُقْوُلْ şeklindedir. Bu اُقْوُلْ fiilinde, فَنُقِلَتْ حَرَكَةُ الْوَاوِ إِلَى الْقَافِ illetli harf harekeli ve ma kabli sahih ve sakin olduğu için vav harfinin harekesi kaf harfine nakledildi, وَ حُذِفَتِ الْوَاوُ لِسُكُونِهَا ve vav sakin kaldığı için hazfedildi, وَ سُكُونِ اللاَّمِ ve lam harfi de sakin olduğu için. Yani sonradan sakin olan vav ile aslen sakin olan lam iltika-i sakineyn oluşturdu ve fiilin asli lam harfi hazfedilemeyeceği için illetli sakin vav hazfedilmiştir. وَ حُذِفَتِ الْهَمْزَةُ بِحَرَكَةِ الْقَافِ ve kaf harfinin harekesi nedeniyle baştaki hemze hazfedildi. وَ تَقُولُ فِي التَّثْنِيَةِ؛ ve ecvef olan tesniye emir fiilleri için قُولاَ dersin. فَعَادَ الْوَاوُ bir önceki قُلْ emri hazırındaki hazfedilen vav harfi geri döndü, بِحَرَكَةِ اللاَّمِ lam harfinin harekesiyle. وَ تَقُولُ فِي اَمْرِ النَّاقِصِ ve nakıs fiillerde emri gaib için لِيَغْزُ “gaza etsin” ve لِيَرْمِ “atsın” dersin. وَ فِي اَمْرِ الْمُخَاطَبِ ve nakıs emri hazır için اُغْزُ “gaza et” ve اِرْمِ “at” dersin, بِحَذْفِ الْوَاوِ وَ الْيَاءِ vav ve ya harflerinin hazfiyledir. Bildiğiniz gibi emir fiillerinin sonu sakin kılınır, burada ise ya ve vav o sakinlikten dolayı hazfedilir. لِأَنَّ جَزْمَ النَّاقِصِ çünkü nakıs olan fiil cezm olması وَ وَقْفَهُ e vakfı yani cezimle durması, سُقُوطِ لاَمِ فِعْلِهِ lamul fiilinin düşmesi, وَ فِي النَّاقِصِ الْوَاوِىِّ nakıs-ı vavi fiillerde تُقْلَبُ الْوَاوُ يَاءً vav harfi ya harfine kalbolur, فِي الْمُسْتَقْبَلِ وَ الْاَمْرِ وَ النَّهْىِ الْمَجْهُولاَتِ meçhul olan emir, nehiy ve müstakbel fiillerde, لِأَنَّهُنَّ çünkü emir, nehiy ve muzari fiiller, فَرْعُ الْمَاضِى mazi fiilin fer’idirler, yani ondan müştaktırlar. Bazı alimler bu fiillerin masdardan müştak olduğunu söyler. وَ فِي الْمَاضِى الْمَجْهُولِ ve meçhul mazi fiilde ise, يَصِيرُ الْوَاوُ يَاءً vav ya harfine döner, لِتَطَرُّفِهَا vav harfi tatarruf ettiği için, kelimenin sonunda olduğu için, وَ انْكِسَارِ مَا قَبْلَهَا ve ma kabli kesrelendiği için, نَحْوُ؛ misali şöyledir; غُزِىَ “gaza edildi” gibi, وَ الْاَصْلُ ve aslı غُزِوَ şeklindedir.
Metnin Toplu Manası; قَالَ fiili üzerinden, ecvef fiilin emri gaibi için لِيَقُلْ dersin ve bu لِيَقُلْ fiilinin aslı لِيَقْوُلْ şeklindedir. Bu fiilde vav harfinin harekesi kaf harfine verilir ve sakin vav sakin lam ile iltika eder ve sonunda vav harfi hazfedilir لِيَقُلْ kalır. Ve ecvef fiillerin emri hazırı için قُلْ dersin. Bu قُلْ fiilinin aslı اُقْوُلْ şeklindedir. اُقْوُلْ fiilinde, vav harfi kaf harfine nakledilir اُقُولْ olur ve sonra sakin vav sakin lam ile beraber kaldığı için vav hazfedilir اُقُلْ kalır geriye ve kaf harfinin harekesi nedeniyle bir vasıl hemzesine ihtiyaç olmadığından baştaki hemze hazfedilir ve fiil قُلْ olarak kalır. Ve ecvef fiilin emri hazır tesniyesi için قُولاَ dersin. Bu قُولاَ fiilinde daha önce قُلْ fiilinde hazfedilen vav harfi lam harfinin harekesi nedeniyle geri dönmüştür. Lam sakin olmadığından sakin vavın hazfine gerek kalmamıştır. قُولاَ fiilin aslı اُقْوُلاَ şeklindedir. Ve nakıs fiillerde emri gaib için لِيَغْزُ ve لِيَرْمِ dersin. لِيَغْزُ edatsız يَغْزُو ve لِيَرْمِ edatsız يَرْمِى şeklinde idi. Bu iki fiilin başına lam ul-emir gelince son harekesinin sakin olması gerekti ve sondaki harfler illet harfleri olduğundan düşmüştür. Ve nakıs fiillerde emri hazır için vav ve ya harflerinin hazfiyle اُغْزُ ve اِرْمِ dersin. Çünkü nakıs fiilin cezm alameti ve vakfı lamul fiilin düşmesiyledir. Nakıs ul-vavi emir, nehiy ve meçhul muzari fiillerde ise vav ya harfine döner. Çünkü emir, nehy ve muzari fiiller mazi fiilin feridir. Ve mazi meçhul fiillerde ise vav ya harfine döner, çünkü ma kabli kesreli ve vav harfi sondadır. Buna misal; غُزِىَ fiilidir ve bu fiilin aslı غُزِوَ şeklindedir.