Lâzım fiil : Fâilin hadesi, mef’ulü bih olmadan meydana gelir: خَرَجَ زَيْدٌ Zeyd çıktı. ( خَرَجَ çıktı (kim) زَيْدٌ Zeyd.)
Lâzım bir fiilin meçhulünün sadece “müfred müzekker gâib” sîgası vardır. 24 sîganın mânaları, meçhul olan “müfred müzekker gâib” sîgasına bir harficer ve takiben de murad mânanın gerektirdiği bir zamirin getirilmesi suretiyle ifade edilir. Örnek قُعِدَ بِهِ “Onun sebebiyle oturtuldu.” Bu kâide, lâzım fiilin ism-i mef’ulü için de geçerlidir.
Misâl-i Vâvî Fiil olan ( وَجِلَ korktu) nun sadece sıfat-ı müşebbehesi vardır ve ism-i fâili yoktur. Devamlı olmayan bir hâli işaret eden fiiler ile renk ve beden kusuruna işaret eden fiiler bu BAB’dan gelir.
Mü’mine uyarı ve ikâz görevi yapan, gayrine ise şikayet vesilesi olan fiiller de 4.BAB’dan gelir ( مَرِضَ يَمْرَضُ مَرَضٌ ) “hastalanmak” fiilinde olduğu gibi.
6.BAB’da :وَرِثَ زَيْدٌ Zeyd vâris olarak kaldı. ( وَرِثَ vâris olarak kaldı (kim) زَيْدٌ Zeyd.) Misâl-i Vâvî Fiil olan وَرِثَ nin ism-i fâili vardır. NOT : وَرِثَ زَيْدٌ أَبَاهُ “Zeyd babasına vâris oldu.” mânasında kullanıldığı takdirde, müteaddi bir fiil olur.
2.Bab’ın Lâzımı ( جَلَسَ oturmak) dir. Bu fiil Kur’an-ı Kerimde hiç kullanılmamış, sadece bir defa “meclisler” ismi mekanı geçiyor. Bu nedenle “Sülasi Mücerred Lâzım Tablosu” nda 2.Bab boş bırakıldı. Lâzım fiil, fâilin zatında kalan fiildir. Gelmek, gülmek gibi.
(NOT: ( وَرِثَ ) deki kesre, tablodan dolayı gözükmüyor) Lâzım olmak: Bir şey, bir şeyden asla ayrı olmayıp, onunla sâbit ve dâim olmak demektir. Gerekli olmak ve lüzumlu olmak anlamlarını da kapsar.