Diyanet isleri Baskanligi

Veliler Dini Eğitimin Anasınıfından Başlamasını İstiyor

 

Mevcut anasınıfları/anaokullarında istisna olarak değerler eğitimini, görgü kurallarını vermeye çalışan kurumlara rastlıyoruz. Fakat anaokullarımızın çoğunda çocuklar sık sık çizgi film izlemekte, batı müziği dinlemekte, danslar, gösteriler ve diğer etkinliklerle eğlence merkezli kendi kültürüne yabancı yetiştirilmektedir. Bir kısım kendi değerlerinden utanan, geçmişini yok saymaya çalışan, aşağılık kompleksi içerisinde marjinal kültürün kölesi olmuş eğitimcilerin ellerinde büyüyen küçükler üst kurumlara gittiklerinde aynı atmosferi yeni okullarından da beklemekte bulamayınca bunalıma girmektedir. Çocuktur, eğlensin kafasına göre oynasın sözlerini duyar gibiyim. Elbette gelişimine katkı sunacak heyecan ve eğlenceli oyunların oynatılması çocuk gelişiminde oldukça önemlidir. Asıl olan yapılacak faaliyetin çocuğun eğitimine, gelişimine bir faydasının olmasıdır. Faydasız ilimden Allah’a sığınan bir peygamberin ümmetiyiz. Alaturka müzik eşliğinde yapılan ve tepinmekten başka bir anlamı olmayan dansların çocukları cıvıtmaktan başka ne anlamı var ki?

”Her çocuk İslam fıtratı üzerine dünyaya getirir. Onun bu hali konuşma dönemine kadar devam eder. Sonra anne-babası onu Hristiyan, Yahudi, Mecusi veya müşrik yapar. Eğer anne baba Müslüman iseler çocukta Müslüman olur…”Hadis-i Şerif

Çocukta din eğitimine başlamanın yaşı 3,4,5 yaştır. Peygamber efendimizin çocuklara uyguladığı din eğitimi, bugünün pedagojik ve psikolojik üslubuyla karşılaştırdığımızda bilimsel olarak oldukça uygundur. Çocuklara evde ve okulda  iyi bir din eğitimi vermek istiyorsanız, önce çocukların ruh halini ve gelişimlerini iyi bilmeli ve bu konuya dair eserler okumalısınız. Çocuğa bilgileri verirken kolaylaştırıp, çocuğun seviyesine indirmek zorundasınız. Kıyaslama kıskandırma ve tehdit gibi büyük hatalara kesinlikle düşmeyin. Peygamberimizin bu konuda ;”İnsanlara derecelerine göre davranın” güzel hadisi de bunu tasdik etmektedir.

            Eğitimde kolaydan zora doğru, azar azar ilerlemek çok önemlidir. Çocukların eğitimi esnasında sabırlı olmalı, özellikle  hoşgörü göstermelisiniz. Kolaydan zora doğru derken mesela önce  Allah sonra La İlahe  İllallah  gibi. Diğer  bir misal Sübhaneke duasından sonra Tahıyyat  yerine Salli Barik dualarını öğretin…

           Tüm bunları öğretmeden önce ona Allah sevgisini aşılayın. Onlara ibadetlerinizle örnek olup her fırsatta Allah’ın çocukları çok sevdiğini söyleyin. Allah’ı anlatırken asla korku yoluyla vermeyin. Allah seni taş eder! Kör eder, cehenneme atar gibi ifadeler kullanmayın!…Bunun yerine: Allah seni ne kadar çok seviyor bak sana ev vermiş anne-baba vermiş oynayabilmen için oyuncak vermiş, çok sevdiğin çikolata şekerleri vermiş” gibi hali hazırda var olanı söyleyip düşünmesini sağlayın. Merhametinden daha çok cezalandıran bir Allah anlatımından uzak durmaya özen gösterin. -Gördün mü bak! Sözümü dinlemedin düştün Allah seni cezalandırdı.-Besmele çekmezsen öyle boğazında kalır işte!. Bu cümleler yerine;-Bir daha besmele çekersen Allah seni çok daha sever ve o yemek boğazında kalmaz! gibi ifadeler kullanın. Bir çocuk ceza veren bir Allah’ı nasıl sevebilirler ki? Bunlar çocuğun anlayış seviyesine çok uzaktır. Çocukların bizleri model aldığını unutmadan, kullandığımız kelimelere dikkat etmeliyiz. Her halimizle çocuklara bir şeyler öğretmeliyiz…

            MEB ’teki yetililere arzımız odur ki ülkemizin geleceğini inşa ettiğimiz kurumların ilk basamağı olan anasınıfı/anaokullarında isteyen ailelere verilmek üzere dini eğitime hemen başlanmalıdır. Başta Kur’an-ı kerim ve peygamberimizin hayatı olmak üzere yaş ve seviyeye uygun temel dini bilgilerin kazandırılması çok önemlidir. Milletimizin evlatlarının kendi değerlerine uygun yetiştirilmesi anayasamıza, geleneklerimize ve milli hassasiyetlerimize uygun düşecektir.

(1ilhamifindik@gmail.com)

İlgili Makaleler