Bağdat Dil Mektebi:
Hicrî II. asırdan itibaren hükümet merkezi gibi ilim merkezi de Bağdat’a taşınarak yeni bir ekol oluşmaya başladı.
Başlangıçta Basralılarn veya Kûfelilerin yolunu takip eden Bağdatlılar, dördüncü asrın başlarından itibaren bu iki mektebin görüşlerini birleştirerek üçüncü bir dil mektebi teşekkül ettirdiler.
Basra ve Küfe mekteplerinin görüşlerini birleştirerek onların çalışmalarına uzlaştırıcı bir yön veren, el-Cümel ve Kitabü’l-izah adlı eserlerin müellifi ez-Zeccâcî40 (v. 338/949), Bağdat nahivcilerinin en büyüğü sayılan, el-lzâh ve et-Tekmile adlı eserleri yazan Ebû Ali el* Fârisî41 (v. 377/949) ve Ebû Ali’nin talebesi olan 50’den fazla eser sahibi, sarf ilminin mimarı olarak tanınan İbn Cinnî (v. 392/1002) gibi âlimler Bağdat Dil Mektebi’ni temsil ettiler.
Nahivde müteahhirînden sayılan lügat, edebiyat, nahiv ve tefsirde otorite olan, el Keşşâf ve el-Mufassal‘ın müellifi ez-Zemahşerî43 (v, 538/1144), birçok eseri bulunan dilci İbnuş Şecerî44 (v. 542/1148), lügatçi, dilci ve tarihçi olan el-Enbârî45 (v. 577/1181) gibi dilciler, Bağdat Dil Mektebinin önemli temsilcilerinden sayılırlar46.