Samsun Endülüs Kültür Merkezi’nin düzenlediği ‘Endülüs’te Söz & Endülüs Cumartesi Konuşmaları’ konulu söyleşiye katılan İslam felsefesinin önemli isimlerinden Prof. Dr. İsmail Kara, İslam, 28 Şubat, askeri müdahaleler ve sivil toplum kuruluşları üzerine gözlemlerini anlattı. Yazdığı “Cumhuriyet Türkiyesi’nde Bir Mesele Olarak İslam” isimli kitabında din konusunu ele alan Prof. Dr. Kara, İslam’ın toplum üzerindeki yeri ve etkisini anlattı.
İslam’ın Türkiye’de en hassas ve tartışma götürmez olgularından biri olduğunun altını çizen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, ülkede din meselelerinin tartışılmasının halkı rahatsız ettiğini kaydetti. Prof. Dr. İsmail Kara, “Dinin siyasi zeminde tartışma konusu olmaya başlaması 1970’li yıllara dayanır. Burada da bir siyasi parti hareketinin çok önemli bir etkisi var. Bu etki, din meselesi ile alakalı olarak, hem müsbettir hem menfidir. Ama Türk halkının büyük çoğunluğu, dinin siyasi bir tartışma konusu olmasını, İslam’ın siyasi tartışma zeminine çekilmesini ve bir mücadele alanı olarak görülmesini istenmiyor. Bu bakımdan Müslüman Türk halkının dini konulardaki davranış biçimi aslında tetkike değer bir alandır.” diye konuştu.
“28 ŞUBAT, DİĞERLERİNİN YANINDA ŞAKA KALIYOR “
Darbelerin din meseleleri üzerindeki etkisi üzerine değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. İsmail Kara, 1960 İhtilali’nin siyaset-ekonomi ilişkilerindeki etkisinin hala tartışıldığına dikkat çekti. İhtilalin din meseleleri açısından da çok önemli bir dönüşüme işaret ettiğini ifade eden Prof. Dr. Kara, “1960 darbesi ve daha sonra gelecek askeri müdahalelerin hepsi, din meseleleri açısından da çok önemli değişim ve dönüşümlerin yaşandığı kırılma noktalarına işaret ediyor. Bunların en son ve en zayıf olanı ise 28 Şubat’tır. İlginçtir ki bugün en çok konuşulan da 28 Şubat darbesidir. Aslında bu bence hiç hayra alamet değil. Esas konuşulması gereken 1960 ve 1980 darbeleridir. 28 Şubat bunların yanında şaka kalır. Ben onun için ‘Acaba bu 28 Şubat’ın bu kadar konuşulması 1960 ve 1980’i örtmek için midir?’ diye de düşünüyorum.” yorumunda bulundu.
“DİN ALGISINI ASKERİ MÜDAHALELER YÜZEYSELLEŞTİRDİ “
Askeri müdahalelerin dini konuların önemli değişikliklere uğramasına neden olduğunu söyleyen İslam Felsefecisi Prof. Dr. Kara, “Bu çift taraflı işleyen bir mekanizmadır. İhtilaller sonrasına baktığınız zaman bir taraftan dini hareketlenmelerin ve canlılıkların kurum düzeyinde, neşriyat düzeyinde, siyasi hareketler düzeyinde arttığını, yüzeyselleştiğini görüyorsunuz. Buna isterseniz olumlu çizgi diyelim. Diğer taraftan içerik itibariyle zayıfladığını, sisteme entegrasyon itibariyle süratlendiğini görüyorsunuz. Buna da belki olumsuz taraf demek lazım.”
“TÜRKİYE’DE SİVİL TOPLUM YOK “
Sivil toplum konusuna da değinen Prof. Dr. İsmail Kara, “Ben Türkiye’de sivil toplum kuruluşu olduğunu kabul etmiyorum. Türkiye’de sivil toplum kuruluşları diye anılan kuruluşlar, yarı resmi kurumlardır. Bu kurumların bir kısmı içeriye bir kısmı dışarıya bağlıdır. ‘Türkiye’de sivil toplum kuruluşu var mı?’ sorusu benim için önemli bir sorudur.“ ifadelerini kullandı.
CİHAN