6. Masdar
وَ السَّادِسُ؛ اَلْمَصْدَرُ؛ وَ شَرْطُ عَمَلِهِ فِي الْفَاعِلِ وَ الْمَفْعُولِ بِهِ أَنْ لاَ يَكُونَ مُصَغَّرًا وَ لاَ مَوْصُوفًا وَ لاَ مُقْتَرِنًا بِالْحَالِ وَ لاَ مُعَرَّفًا بِاللاَّمِ عِمْدَ الْاَكْثَرِ وَ لاَ عَدَدًا وَ لاَ نَوْعًا وَ لاَ تَأْكِيدًا مَعَ الْفِعْلِ أَوْ بِدُونِهِ وَ الْفِعْلُ مُرَادٌ غَيْرُ لاَزِمِ الْحَذْفِ وَ إِنْ كَانَ لاَزِمَ الْحَذْفِ فَيَعْمَلُ الْمَصْدَرُ لِقِيَامِهِ مَقَامَ الْفِعْلِ، نَحْوُ؛ سَقْيًا زَيْدٌ وَ يَجُوزُ حَذْفُ فَاعِلِهِ بِلاَ نَائِبٍ وَ لاَ يَجُوزُ هَذَا فِي غَيْرِ الْمَصْدَرِ وَ لاَ يُضْمَرُ فِيهِ وَ لاَ يَتَقَمَّمُ مَعْمُولُهُ عَلَيْهِ.
وَ السَّادِسُ؛ kıyasi amillerin altıncısı; اَلْمَصْدَرُ؛ “masdar”dır. وَ شَرْطُ عَمَلِهِ onun yani masdarın amel etme şartı; فِي الْفَاعِلِ failde amel etme şartı; وَ الْمَفْعُولِ بِهِ ve mefulü bih’te amel etme şartı; أَنْ لاَ يَكُونَ olmamasıdır, مُصَغَّرًا musaggar yani ism-i tasgir, وَ لاَ مَوْصُوفًا veya mevsuf, sıfatlanmış olmamasıdır, وَ لاَ مُقْتَرِنًا بِالْحَالِ ve hal manasına yakın olmamasıdır, وَ لاَ مُعَرَّفًا بِاللاَّمِ elif-lam ile muarref olmamasıdır, عِمْدَ الْاَكْثَرِ ulemanın ekserinin indinde. وَ لاَ عَدَدًا ve aded olmaması, وَ لاَ نَوْعًا nev’ olmaması, وَ لاَ تَأْكِيدًا ve te’kid olmamalıdır, مَعَ الْفِعْلِ fiil ile beraber, أَوْ بِدُونِهِ veya fiilsiz, وَ الْفِعْلُ ve o fiil, مُرَادٌ irade edilmiştir, غَيْرُ لاَزِمِ الْحَذْفِ hazf edilmesi lazım olmayan. وَ إِنْ كَانَ لاَزِمَ الْحَذْفِ eğer hazf edilmesi lazım olursa, فَيَعْمَلُ الْمَصْدَرُ o halde masdar ame eder, لِقِيَامِهِ onun kaim olması için, مَقَامَ الْفِعْلِ fiil makamına, yerine. نَحْوُ؛ misali şöyledir; سَقْيًا زَيْدٌ “Zeyd sulansın” gibidir. وَ يَجُوزُ ve caizdir, حَذْفُ فَاعِلِهِ masdarın failini hazfetmek, بِلاَ نَائِبٍ naib olmaması ile beraber. Yerine herhangi bir lafız geçirilmeksizin masdarın hazfi caiz olur. وَ لاَ يَجُوزُ ve caiz değildir, هَذَا bu durumda yani فِي غَيْرِ الْمَصْدَرِ masdarın başkasında, وَ لاَ يُضْمَرُ izmar edilemez, yani fail müstetir zamir olamaz, فِيهِ masdarda. وَ لاَ يَتَقَمَّمُ ve mütekaddim olmaz, مَعْمُولُهُ masdarın mamulü, عَلَيْهِ masdarın önüne.
Metnin Toplu Manası; Kıyasi amillerin altıncısı “masdar”dır. Masdarın fail ve mefulün bih’te amel etmesinin şartları; musaggar ve mevsuf olmaması, hale delalet eden bir kelimeye beraber bulunmaması, lam-ı tarif ile muarref olmaması gereklidir. Bu da ulemanın ekserine göredir. Aynı zamanda fiil ile beraber veya fiilsiz, adet, nevi ve te’kid olmamasıdır. Fiil demekten murad hazfi lazım olmayan fiildir. Eğer fiilin hazfi lazım olursa masdar, fiilin yerine geçtiği için amel eder. Misal; سَقْيًا زَيْدٌ gibi. Masdarın failini vekilsiz hazf etmek caizdir. Masdardan başkasında da hazif caiz olmaz. Masdarın failini masdarda gizlemek caiz değildir. Masdarın mamulü kendisinden öne de geçemez.