10 Mayıs’ta yapılan YÖK Genel Kurulu toplantısında alınan karara göre, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölümü, eğitim fakültelerinden alınarak ilahiyat fakültelerine aktarıldı.
HOCALARI İLAHİYATTAN GELİYORDU
Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi Başkanı Prof. Dr. Cemil Öztürk, YÖK’ün kararına destek verdi. Bu değişiklikten sonra ihtiyacın iyi bir planlamayla karşılanabileceğine değinen Öztürk, “Bu öğretmenleri yetiştirmek için dışarıdan onlarca öğretim üyesi almak zorunda kalıyorduk.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği bölümünde, sadece bizim fakültede 600 öğrencimiz var ve eğitimleri için neredeyse küçük bir ilahiyat fakültesi kurmamız gerekiyordu. Eğer hocaları dışarıdan geliyorsa bölümün de bizde olmasının bir anlamı yok” dedi.
SİSTEM PRATİK DEĞİLDİ
Eski sistemin pratik olmadığını adeta taşımalı suyla değirmen döndürmeye çalıştıklarını belirten Öztürk, “Böyle olması iyi oldu. Öğretmen yetiştirme sistemimiz değişmediği sürece bu tür kendine özgü öğretmen yetiştiren programları eğitim fakültesine taşımak anlamlı değil.
ABD ve AB’de din eğitimi öğretmenliği öğrencileri ilahiyat (teoloji) derslerini teoloji fakültesinde alıyor; öğretmenlik eğitimini ise eğitim fakültesinde. Türkiye’de fakültelerin rolleri içiçe girmiş durumda” şeklinde konuştu.
YERİNDE BİR KARAR
Değişikliği oldukça yerinde bir karar olarak değerlendiren İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şinasi Gündüz, bölümün 28 Şubat öncesinde ilahiyatlarda olduğunu hatırlattı.
YÖK’ün bir bakıma eskiden uygulanan sistemi yeniden getirmiş olduğunu anlatan Gündüz, “İlahiyat fakültesi dekanları olarak son birkaç yıldır bu konuyu sürekli dillendirdik. Çünkü mevcut haliyle eğitim fakülteleri bünyesinde olan bu bölümlerin gerek müfredatlarında gerekse eğitim öğretimlerinde ciddi sorunlar yaşanıyordu.
Bunun yanı sıra İmam Hatip Lisesi’ndeki meslek derslerini verecek öğretmenlerin yetişmesi ve ortaöğretimdeki seçimlik Kur’anı Kerim ile Peygamber Efendimiz’in hayatı derslerini okutacak öğrencilerin yine İlahiyattan yetişmesini sağlamak için bütün öğrencilerimize formasyon hakkı tanınmalı.
Çünkü ilahiyat fakültelerine formasyon hakkının kaldırılmasıyla ortada kalan ‘bu dersleri kim verecek?’ sorusu cevap bulmadı.
Sorunun cevap bulması için bütün ilahiyat fakültelerine pedagojik formasyon hakkı verilmeli” dedi.
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu da, “Hayırlı ve isabetli bir karar oldu. Öncesi yanlış bir uygulamaydı” ifadesini kullandı.
Bugün
Editörün Notu: Fasiharabic.com olarak bundan 3 gün önce “22.05.2012 tarihli” Dikaplar İlahiyata İade Ediliyor Haberimiz bir kez daha teyit edilmiş oldu.