التَمْيِيز
Bir önceki kelimede veya tüm cümledeki belirsiz ifadeyi belirtmek ve tanımlamak için kullanılan isme temyiz denir. Temyiz, meyyeze (ayırt etmek) fiilinin mastarı olup ayırt edici görevindedir. Ayırt ettiği kelimeye de mümeyyiz (ayırt edilen) denir.
شَرِبْتُ لِتْراً حَلِيباً : Bir litre süt içtim.
Burada حَلِيباً (temyiz), bir önceki kelime olan لِتْراً (mümeyyiz) in ne olduğunu bize açıklar.
إِبْرَاھِيمُ أَحْسَنُ مِنِّي خَطّاً : İbrahim el yazısı olarak benden daha iyidir.
Bu örnekte خَطّاً belirleyici (temyiz) görevindedir. Eğer temyiz (ayırt etme) olmasaydı cümle “İbrahim benden daha iyidir” şeklinde olacaktı. Bu durumda akla ne olarak daha iyi sorusu gelecekti. İşte bu belirsiz durumu ortadan kaldırmak için ‘temyiz’ kullanılır.
Mümeyyez bakımından temyiz ikiye ayrılır;
1) Temyizu Zâti تَمْيِيزُ الذَاتِ
Miktarsal kelimelerden sonra kullanılır. Dört çeşittir;
a) Rakam,
يَا أَبَتِ إِنِّي رَأَيْتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَبًا : Babacığım! Rüyamda onbir yıldız gördüm.
(Rakamların Temyiz’i : 11 – 99 arası mensup’tur, 3 – 10 arası çoğul ve mecrur’dur, 100 ve 1000 den sonrası tekil ve mecrur’dur.)
b) Uzunluk,
اِشْتَرَيْتُ مِتْراً حَرِيراً : Bir metre ipek kumaş aldım.
c) Kapasite ölçüsü,
أَعْطِنِي لِتْرَيْنِ حَلِيباً : Bana iki litre süt ver.
d) Ağırlık,
عِنْدِي كِيلُوغِرَامٌ بُرتُقَالاً : Bir kilo portakalım var.
Miktarsal kelimelere benzeyen kelimeler de temyiz alırlar (mümeyyez olurlar);
كَمْ بِنْتاً لَكَ؟ : Senin kaç kızın var?
ما فِي السَمَاءِ قَدْرُ رَاحَةٍ سَحَاباً : Gökyüzünde avuç içi (boyutu) kadar bulut yok.
ھَلْ عِنْدَكَ كِيسٌ دَقِيقاً؟ : Bir çuval unun var mı?
فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ : Kim zerre (ağırlığı) kadar iyilik yapmışsa onu görür.
Zâti temyizler mensup olmakla birlikte cer harfi alarak ya da isim tamlaması şeklinde kullanılarak mecrur olduğu durumlar da olur.
اِشْتَرَيْتُ مِتْراً حَرِيراً –> اِشْتَرَيْتُ مِتْراً مِنْ حَرِيرٍ / اِشْتَرَيْتُ مِتْرَ حَرِيرٍ
Ancak bu kural rakamların temyiz’ine uygulanmaz, onların kendi kuralları vardır.
Eğer miktar isim tamlaması şeklinde belirtiliyorsa;
أَعْطِنِي مِلْأَ كَفٍّ سُكَّراً (Bu şekilde kullanılabilir.)
أَعْطِنِي مِلْأَ كَفٍّ مِنْ سُكَّرٍ (Bu şekilde kullanılabilir.)
أَعْطِنِي مِلْأَ كَفِّ سُكَّرٍ (Bu şekilde bir kullanım doğru olmaz.)
2) Temyizu Nisbeti تَمْيِيزُ النِسْبَةِ
Tüm cümledeki belirsiz ifadeyi belirtmek ve tanımlamak için kullanılır. Bu temyizler her zaman mensup’turlar. Bu temyiz cümlede nesne konumunda da olabilir, fail konumunda da.
حَسُنَ ھذا الطَالِبُ خُلُقاً : Bu öğrenci ahlak bakımından iyidir. (Nesne konumunda)
Bu cümle şu şekilde de kurulabilir,
حَسُنَ خُلُقُ ھذا الطَالِبِ : Bu öğrencinin ahlakı iyidir. (Fail konumunda)