Bedel
Bedel kendisinden önceki kelimeyi açıklayıp pekiştiren ve irâb (hareke) bakımından ona uyan kelimedir. Bedel’den önceki kelimeye mübde’l-minhu (kendisinden bedel yapılan) denir. 4 çeşit bedel vardır:
1) Tam bedel;
نَجَحَ أَخُوكَ مُحمَّدٌ : Kardeşin Muhammed geçti.
2) Kısmi bedel;
أَكَلْتُ الدَجَّاجَةَ نِصْفَھا : Tavuğun yarısını yedim.
3) İçerik bedel;
أَعْجَبَنِي ھذا الكِتَابُ أُسْلُوبُهُ : Kitabın tarzı hoşuma gitti.
4) Benzemez (yanlışlıkla söylenen) bedel;
أَعْطِنِي الكِتَابَ الدَفْتَرَ : Bana kitab ver, (hayır yanlış söyledim) defter.
Bedel ve mubdel minhu;
– Belirlilik ve belirsizlik bakımından benzer olmalarına gerek yoktur,
أَعْرِفُ لُغَتَيْنِ : الفرَنْسِيَّةَ، والإِسْبَانِيَّةَ : İki dil biliyorum; Fransızca ve İspanyolca.
– Her ikisi de isim olabilir,
يَسْأَلُونَكَ عَنِ الشَّهْرِ الْحَرَامِ قِتَالٍ فِيهِ : Sana haram aydan ve o ayda savaşmaktan soruyorlar. (2; 217)
– Her ikisi de fiil olabilir,
وَمَنْ يَفْعَلْ ذَٰلِكَ يَلْقَ أَثَامًا يُضَاعَفْ لَهُ الْعَذَابُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ : Bunları yapan günaha girmiş olur. Kıyamet günü azabı kat kat olur. (25; 68-69)
– Her ikisi de cümle olabilir,
وَاتَّقُوا الَّذِي أَمَدَّكُمْ بِمَا تَعْلَمُونَ أَمَدَّكُمْ بِأَنْعَامٍ وَبَنِينَ : O Allah’tan korkun ki, size o bildiğiniz şeyleri vermekte, Davarlar, oğullar, (26; 132-133)
– Farklı olabilirler,
أَفَلَا يَنْظُرُونَ إِلَى الْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ : Bakmıyorlar mı o develere, nasıl yaratılmış? (88; 17)