Arapçada Zarflar Arapça Dersleri
ZARFLAR
Zarflar; fiilin meydana geldiği zamanı ve mekanı belirten, “Ne zaman” ve “nerede” sorularının cevabı olan kelimelerdir. Kendinden sonra gelen ismi, cer harfleri gibi mecrûr (esreli) yapar.
Zarflar; zaman zarfı ve mekan zarfı olmak üzere iki kısımdır:
a) Bazı Önemli Mekan Zarfları:
أمَامَ |
önünde |
أمَامَ الْبَابِ |
kapının önünde | ||||
خَلْفَ |
arkasında |
خَلْفَ الْبَابِ |
kapının arkasında | ||||
تَحْتَ |
altında |
تَحْتَ الْبَابِ |
kapının altında | ||||
بَيْنَ |
arasında |
بَيْنَ الْبَابِ وَالنَّافِذَةِ |
kapı ve pencerenin arasında | ||||
عِنْدَ |
yanında |
عِنْدَ الْبَابِ |
kapının yanında | ||||
فَوْقَ |
üstünde, üzerinde |
فَوْقَ الرَّفِّ |
rafın üzerinde | ||||
وَسَطَ |
ortasına, ortasında |
وَسَطَ الشاَّرِعِ |
caddenin ortasına | ||||
حَوْلَ |
etrafında, çevresinde |
حَوْلَ الْكَعْبَةِ |
Kabe’nin etrafında | ||||
مَعَ |
birlikte, beraber |
مَعَ الناَّسِ |
insanlarla beraber | ||||
داَخِلَ |
içinde |
داَخِلَ الْمَديِنَةِ |
şehrin içinde | ||||
خاَرِجَ |
dışında |
خاَرِجَ الْمَديِنَةِ |
şehrin dışında | ||||
*Harf-i cerden sonra gelmedikleri takdirde yukarıda verilen bu zarfların son harflerinin harekesi [merfû (ötre) durumda da olsa] daima üstün olur.
Cümle Örnekleri:
أَيْنَ حَقيِبَتُهُ ؟ |
Onun çantası nerede? |
حَقيِبَتُهُ تَحْتَ السَّياَّرَةِ. |
Çantası arabanın altındadır. |
حَقيِبَتُهُ عِنْدَ السَّياَّرَةِ. |
Çantası arabanın yanındadır. |
أَيْنَ حَقيِبَتُهاَ ؟ |
Onun çantası nerede? |
حَقيِبَتُهاَ تَحْتَ السَّياَّرَةِ. |
Onun çantası arabanın altındadır. |
مَنْزِلُناَ وَسَطَ الْقَرْيَةِ. |
Evimiz kasabanın ortasındadır. |
جَلَسَ الْأَوْلاَدُ أَماَمَ الْماَئِدَةِ. |
Çocuklar sofranın önüne oturdu. |
جَلَسَ الْأَوْلاَدُ تَحْتَ الشَّمْسِ. |
Çocuklar güneşin altında oturdu. |
تَرَكَ أَحْمَدُ دَراَّجَتَهُ أَماَمَ الْمَدْرَسَةِ. |
Ahmet bisikletini okulun önünde bıraktı. |
اَلسَّياَّرَةُ خَلْفَ الْمَنْزِلِ. |
Araba evin arkasındadır. |
اَلطَّعاَمُ فَوْقَ الْماَئِدَةِ. |
Yemek sofranın üzerindedir. |
اَلْكِتاَبُ فَوْقَ الرَّفِّ. |
Kitap rafın üzerindedir. |
جَلَسَ الْأَوْلاَدُ تَحْتَ الشَّجَرَةِ. |
Çocuklar ağacın altında oturdu. |
اَلْعاَئِلَةُ أَماَمَ الْمَنْزِلِ. |
Aile evin önündedir. |
وَقَفَتِ الْحاَفِلَةُ أَماَمَ الْفُنْدُقِ. |
Otobüs otelin önünde durdu. |
ساَرَ الْقاَئِدُ حَوْلَ الْمُعَسْكَرِ. |
Komutan kampın çevresinde yürüdü. |
طاَفَ الْحُجاَّجُ حَوْلَ الْكَعْبَةِ. |
Hacılar Kabe’nin çevresinde tavaf etti. |
إِنْتَظَرَ الْعُماَّلُ أَماَمَ الشَّرِكَةِ. |
İşçiler şirketin önünde bekledi. |
نَزَلَ خاَلِدٌ مِنَ الْحاَفِلَةِ أَماَمَ الْمَدْرَسَةِ. |
Halit okulun önünde otobüsten indi. |
هَلِ الْمَطاَرُ داَخِلَ الْمَديِنَةِ ؟ |
Havaalanı şehrin içinde midir? |
لاَ ، الْمَطاَرُ خاَرِجَ الْمَديِنَةِ. |
Hayır, hava alanı şehrin dışındadır. |
اَلْمَلْعَبُ وَسَطَ الْمَديِنَةِ. |
Oyun sahası şehrin ortasındadır. |
اَلْحَديِقَةُ أَماَمَ الْمَديِنَةِ. |
Bahçe şehrin önündedir. |
اَلْمَسْبَحُ خَلْفَ الْمَديِنَةِ. |
Havuz şehrin arkasındadır. |
هَلِ التِّلْميِذُ داَخِلَ الصَّفِّ ؟ |
Öğrenci sınıfın içinde midir? |
اَلْكِتاَبُ داَخِلَ الْحَقيِبَةِ. |
Kitap çantanın içindedir. |
اَلْقَلَمُ خاَرِجَ الْحَقيِبَةِ. |
Kalem çantanın dışındadır. |
نَزَلَتْ زَيْنَبُ مَعَ واَلِدَتِهاَ مِنَ السَّياَّرَةِ فيِ وَسَطِ السُّوقِ. Zeynep annesiyle beraber çarşının ortasında arabadan indi[1] |
b) Bazı Önemli Zaman Zarfları:
قَبْلَ |
önce |
فَجْرٌ |
fecr |
اَلْآنَ |
şimdi |
بَعْدَ |
sonra |
يَوْمٌ |
gün |
لَيْلَةٌ |
bir gece |
لَيْلٌ |
gece |
صَباَحٌ |
sabah |
أَمْسِ |
dün |
ساَعَةٌ |
saat |
طَواَلَ |
boyunca |
ظُهْرٌ |
öğle |
أُسْبُوعٌ |
hafta |
أَثْناَءَ |
esnasında |
عَصْرٌ |
ikindi |
شَهْرٌ |
ay |
نَهاَرٌ |
gündüz |
مَساَءٌ |
akşam |
عاَمٌ – سَنَةٌ |
yıl |
دَقِيقَةٌ |
dakika |
|
|
Cümle Örnekleri:
مَتَى حَضَرْتَ مِنَ السوُّقِ؟ |
Çarşıdan ne zaman geldin? |
حَضَرْتُ قَبْلَ دَقِيقَةٍ. |
Bir dakika önce geldim. |
حَضَرْتُ قَبْلَ ساَعَةٍ. |
Bir saat önce geldim. |
حَضَرْتُ قَبْلَ يَوْمٍ. |
Bir gün önce geldim. |
حَضَرْتُ قَبْلَ لَيْلَةٍ. |
Bir gece önce geldim. |
حَضَرْتُ ظُهْراً. |
Öğlenleyin geldim. |
حَضَرْتُ لَيْلاً. |
Geceleyin geldim. |
حَضَرْتُ صَباَحاً. |
Sabahleyin geldim. |
حَضَرْتُ قَبْلَ أُسْبوُعٍ. |
Bir hafta önce geldim. |
حَضَرْتُ بَعْدَ سَنَةٍ. |
Bir sene sonra geldim. |
حَضَرْتُ بَعْدَ شَهْرٍ. |
Bir ay sonra geldim. |
حَضَرَ خاَلِدٌ إِلَى الْبَيْتِ بَعْدَ ساَعَةٍ. |
Halit bir saat sonra eve geldi. |
حَضَرْتُ مِنْ بَلَديِ قَبْلَ ساَعَةٍ. |
Bir saat önce memleketimden geldim. |
مَتَى وَصَلَ الْأَوْلاَدُ مِنَ الْمَدْرَسَةِ ؟ |
Çocuklar okuldan ne zaman geldi? |
وَصَلَ الْأَوْلاَدُ قَبْلَ قَليِلٍ. |
Çocuklar okuldan az önce geldi. |
أَيْنَ هُمُ الْآنَ ؟ |
Onlar şimdi nerede? |
هُمُ الْآنَ فيِ الْمَنْزِلِ. |
Onlar şimdi evde. |
شاَهَدْناَ التِّلِفِزْيُونَ أَثْناَءَ الطَّعاَمِ. |
Yemek esnasında televizyon seyrettik. |
قَرَأْتُ الْكِتاَبَ أَثْناَءَ سَفَرِي. |
Yolculuğum esnasında kitap okudum. |
شاَهَدْناَ التِّلِفِزْيُونَ طَواَلَ النَّهاَرِ. |
Gün(düz) boyunca televizyon seyrettik. |
قَرَأْتُ الْكِتاَبَ طَواَلَ اليَوْمِ. |
Gün boyunca kitap okudum. |
دَرَسْتُ الْعَرَبِيَّةَ عاَماً. |
Bir sene Arapça tahsil ettim. |
فيِ الظُّهْرِ جَلَسَتِ الْعاَئِلَةُ حَوْلَ الْماَئِدَةِ وَ أَكَلَتِ الْغَداَءَ. |
|
Öğlenleyin aile sofranın etrafında oturdu ve öğle yemeği yedi. |