الاول مفعول فيه
فإن حذف فى منه قياس إن كان ظرف زمان مبهما كان او محدودا. نحو؛ سِرْتُ حِينًا و صُمْتُ شَهْرًا. او ظرف مكان مبهما و هو من ثبت له اسم بسبب امر غير داخل فى مسماه كالجهات الست و هى ؛ امام، و قدام، و خلف، و يمين، و يسار، و شمال، و فوق، و تحت، و كعند، و لدى، و وسط بسكون السين، و بين، و اذاء خذاء، و تلقاء، و كلمقادير الممسوحة. نحو؛ فرسخ، و ميل، و بريد الا جانبا، و جهة، و وجها، و وسطا بفتح السين، و خارج الدار و داخل الدار، و جوف البيت. و كل اسم مكان لا يكون بمعنى الاستقرار. نحو؛ المقتل و المضرب و كذا إن كان بمعناه و لم يكون متعلقه بمعناه. نحو؛ مقام و مكان. فإن هذه المستثنيات لا يجوز حذف فى منها لا يقال؛ اَكَلْتُ جَانِبَ الدَّار و مَضْرِبَ زَيْدٍ او مَقَامَهُ. بل فى جَانِبِ الدَّارِ او فى مَضْرِبَ زَيْدٍ او فى مَقَامِهِ. و اما إن كان عامل القسم الخير بمعنى الاستقرار يجوز حذف فى. نحو؛ قُمْتُ مَقَامَهُ و قَعَدْتُ مَكَانَهُ. و إن كان ظرف مكان محدودا و هو ما ثبت له اسم بسبب امر داخل فى مسماه. نحو؛ دَارٍ. فلا يجوز حذف فى ، فلا يقال صَلَّيْتُ دَارًا بل فى دَارٍ. الا مما بعد دخل، و نزل، و سكن. نحو؛ دَخَلْتُ الدَّارَ و نَزَلْتُ الحَانَ و سَكَنْتُ البَلَدَ
1. MEFULUN FİYH مفعول فيه
ZARF-I ZAMAN-I MÜBHEM ve ZARF-I ZAMAN-I MAHDUD’DAN فى HARF-İ CERR’İNİN HAZF EDİLİŞİ
Mefulun fiyh, eğer Zarf-ı Zaman olursa, ister o mefulun fiyh, Zarf-ı Zaman-ı Mübhem olsun, isterse de Zarf-ı Zaman-ı Mahdud olsun,فى harf-i cerr’inin hazfi kıyasidir, hazf olunur. NOT: mübhem; belirsiz, Mahud ise sınırlı anlamı taşır.
سِرْتُ حِينًا | صُمْتُ شَهْرًا |
Buradaki حينا lafzı, سرت fiilinin mefulun fiyhi ve zarfıdır. حينا lafzı, zarf-ı zaman-ı mübhem olduğu için, فى harf-i cerr’i kendisinden kıyasen hazf edilmiştir. Bu terkibin aslı سرت فى حين şeklindeydi. | شهرا lafzı, صمت fiilinin mefulun fiyhi’dir. شهرا kelimesi zarf-ı zaman-ı mahdud olduğu için, فى harf-i cerr’i kendisinden kıyasen hazf edilmiştir. Bu terkibin aslı, صمت فى شهر şeklindeydi. |
Bir zaman (süre) yürüdüm. | 1 ay oruç tuttum. |
ZARF-I MEKAN-I MÜBHEM’DEN فى HARF-İ CERR’İNİN HAZF EDİLİŞİ
Müsemmasına dahil olmayan bir husus sebebiyle kendisine isim sabit olan şeydir. 6 cihet gibidir. Ve o 6 cihet ise; امام (ön), قدام (ön), خلف (arka), يمين (sağ), يسار (sol), شمال (sol taraf), فوق (üst), تحت (alt).
Not: امام kelimesi bir mekanın ismidir. Fakat bu mekana امام isminin verilebilmesi için, o mekanın birşeyin önünde olması gerekir. Herhangi birisi yok ise, امام kelimesi anlam ifade etmez. Zeyd’in ön tarafı امام isminin müsemmasıdır. Zeyd’in ön tarafına امام ön denilebilmesi için, Zeyd’in mevcut olması gerekir. Zeyd, امام kelimesinin müsemmasına dahil değildir.امام kelimesinden hariç birşeydir. Zeyd sağa dönerse, artık o mekana امام yerine يمين sağ taraf denilir. Bir mekan, değişik itibarla; ön,arka,sağ,sol,üst,alt olabileceği için, bu mekanlara mübhem (belirsiz) mekan denilir. Bu isimler, terkibte zarf, yani mefulun fiyh oldukları zaman kendilerine zarf-ı mekan-ı mübhem denilir ve kendilerinden فى harf-i ceri kıyasen hazf edilir.
İsm-i Mekan-ı Mübhem, عند (katında-yanında), ve لدى (katında,yanında), ve وسط (arasında) manasını ifade eden (sin harfinin sükûnu ile) gibidir. وسط kelimesi devamlı zarf olarak kullanılır ve فى harf-i ceri kendisinden kıyasen hazf edilir.
القَوْمِ | وَسْطَ | جَلَسْتُ |
Kavmin ortasında oturdum. فى harf-i cerinin hazfi caiz olmuştur. |
İsm-i Mekan-ı Mübhem, بين (arasında), إزاء (karşısında), حذاء (hizasında), تلقاء (karşısında) gibidir. İsm-i Mekan-ı Mübhem, Ölçülmüş miktarlar gibidir. فرسخ و ميل و بريد gibidir. NOT: 1 mil 1609 metredir. 1 fersah 5685 metredir. 1 berid 22.740 metredir. Misal; سِرْتُ مِيلاً bir mil yürüdüm. Bu terkibin aslı; سِرْتُ فى مِيلٍ şeklindeydi. Fakat ism-i mekan-ı mübhem zarf olduğundan فى harf-i ceri hazf edildi.
KENDİLERİNDEN فى HARF-İ CERRİNİN HAZFEDİLMESİ CAİZ OLMAYAN ZARF-I MEKAN-I MÜBHEMLER
a-) Herhangi bir ism-i mekan-ı mübhem, mefulun fiyh olduğu vakit, kendisinden فى harf-i cerri kıyasen hazf edilir. Fakat bu hükümden, جَانِبً (yan taraf), جِهَةً (yön,taraf), وَجْهاً(yön,taraf), Sin harfinin fetha okunuşyla وَسَطاً (bir şeyin ortası).
NOT1 : Kendisinde bulunan sin harfi fethalı olan bu وَسَطْ kelimesi, sin harfi sakin olan وَسْطْ kelimesi gibi بَيْنَ (arasında) manasında değil, “bir şeyin ortası” manasında olup, فىharf-i cerrinin hazf edildiği ism-i mekan-ı mübhemlerden değildir. وَسَطْ kelimesi zarf olarak kullanıldığı zaman, فى harf-i cerrinin mecruru olarak zikredilir. Misal olarak; جَلَسْتُ فى وَسَطِ الدَّارِ (evin ortasında oturdum). وَسَطْ kelimesinin zarf olmadan kullanılması da mevcuttur. Misal; ضَرَبْتُ وَسَطَ رَأْسِهِ (başının ortasına vurdum). Bazı alimlere göre, وَسَطْ ile وَسْطْ kelimeleri arasında fark yoktur. Ve خَارِجَ الدَّارِ (evin dışı), دَاخِلَ الدَّارِ (evin içi), جَوْفَ البَيْتِ (evin içi). Bahsedilen, جَانِبً جِهَةً وَجْهاً وَسَطاً خَارِجِ دَاخِلَ جَوْفَ lafızları zarf olduğunda فى harf-i cerri hazf edilmez. Misal; اَكَلَ زَيْدٌ الطَّعَامَ فى جَوْفِ البَيْتِ (zeyd, evin içinde yemek yedi.)
b-) İstikrar manasında olmayan her ism-i mekan mefulun fiyh olduğunda, kendisinden فى harf-i cerri hazf edilemez. İstikrar manasında olmayan ism-i mekanın misali; المَقْتَلِ (öldürme mekanı), المَضْرِبِ (dövme mekanı) gibidir. المَقْتَلِ kelimesi ism-i mekandır. Kendisindeki hades (oluş-fiil-eylem), öldürme işidir. Bu hades istikrar manasında değildir, öldürme işi bir anlıktır, ve dolayısıla bu ism-i mekandan فى harf-i cerri hazf edilmez. المَضْرِبِ kelimesi ism-i mekandır. Kendisindeki hades (oluş-fiil-eylem), dövme işidir. Dövme işi bir süredir, yani istikrar manası yoktur, aralıksız değildir. Dolayısıla bu ism-i mekandan فى harf-i cerri hazf edilmez.
NOT 2 : Dövme hadesi yerine getirilince, atılan tokat sürekli devam etmez, ard arda tokat atılır, yada su içme hadesi; durmadan su içilmez, aralıklarla içilir. Dolayısıla bu gibi istikrar manasında olmayan ism-i mekanlardan فى harf-i cerri hazf edilemez.
c-) Mefulun fiyh olan bir ism-i mekan istikrar manasında olursa, fakat mefulun fiyh olan böyle bir ism-i mekanın müteallakı istikrar manasında değilse, böyle mefulun fiyhten فى harf-i cerri hazf edilmez. İstikrar manasındaki ism-i mekanın misalleri ; مَقاَمٍ (ayakta durma mekanı), مَكاَنٍ (mevcut olmak mekanı) gibidir. İstikrar manasında olan bu gibi ism-i mekanlar, istikrar manasında olmayan bir amilin (müteallakın), mefulun fiyhi oldukları zaman kendilerinden فى harf-i cerri hazf edilmez.
عَمْرٍو | مَقَامِ | فى | زَيْدًا | ضَرَبْتُ |
Muzaafun ileyh ve mecrur | فى harf-i cerrinin cerr ettiği sarih bir isimdir. Lafzi kesra ile mecrurdur. | Harf-i cerr | ضَرَبَ fiilinin mefulun bih sarihidir. | Fiil + fail + müteallak |
فى harf-i cerri, mecruru ile birlikte ضَرَبَ fiiline mütealliktir (tealluk eder).فى harf-i cerrinin mecruru olan مقام lafzı, ضَرَبَ fiilinin mefulun fiyhi olmak üzere mahallen mensubtur. | ||||
Her ne kadar مقام kelimesi istikrar manasında ise de, ضَرَبَ fiili istikrar manasında değildir. فى harf-i cerri hazf edilmez. Buraya kadar bu müstesnalardan فى harf-i cerrinin hazf edilmesi caiz değildir. | ||||
Amr’ın makamında, Zeyd’i dövdüm. |
d-) اَكَلْتُ جَانِبَ الدَّارِ (ev tarafında yedim) veya اَكَلْتُ مَضْرِبَ زَيْدٍ (zeyd’in dövdüğü yerde yedim) veya اَكَلْتُ مَقَامَهُ (makamında yedim) denilmez. Bilakis, اَكَلْتُ فى جَانِبِ الدَّارِ , اَكَلْتُ فى مَضْرِبِ زَيْدٍ , اَكَلْتُ فى مَقَامِهِ denilir.
İSM-İ MEKAN SİGALARINDAN فى HARF-İ CERRİNİN HAZFEDİLMESİ
a-) İstikrar manasında bir ism-i mekan mefulun fiyh olup, amili de (müteallakı) istikrar manasında olursa, o mefulun fiyh olan ism-i mekandan فى harf-i cerrinin hazf edilmesi caizdir.فى harf-i cerri böyle bir mefulun fiyhten hazfedilince, o mefulun fiyh harf-i cerr vasıtası olmaksızın mensub olur. İstikrar manasındaki bir ism-i mekanın, yine istikrar manasında olan bir amilin mefulun fiyhi olup kendisinden فى harf-i cerrinin hazf edildiği terkibin misali; قُمْتُ مَقَامَهُ (onun ayakta olduğu yerde durdum) ve قَعَدْتُ مَكَانَهُ (onun mekanında oturdum) gibidir. قُمْتُ مَقَامَهُ terkibindeki مقام kelimesi istikrar manasında olduğu gibi, amili olan (قم (قائم fiili de istikrar manasındadır. Her ikisinin hadesi de (oluş-fiil-eylem), “ayakta olmak” işidir. قَعَدْتُ مَكَانَهُ terkibinde bulunan مكان kelimesi istikrar manasında olduğu gibi, amili olan قعد fiili de istikrar manasındadır. مكان kelimesinin hadesi “mevcut olmak” işidir. قعد fiilinin hadesi “oturmak” işidir.
NOT 3 : Herhangi bir ism-i mekan mefulun fiyh olarak vaki olup, amili de kendi harflerinden olan bir ; “Fiil, ism-i fail, ism-i meful, masdar” olursa, böyle bir ism-i mekandan فى harf-i cerrinin hazfedilmesi kıyasidir. İsm-i mekanın istikrar manasında olup olmaması bu durumu değiştirmez. Misal; ضَرَبْتُ زَيْدًا مَضْرِبَ عَمْرٍو (Amr’ın dövdüğü yerde Zeyd’i dövdüm). Bu terkibteki مَضْرِبَ lafzı ضَرَبَ fiilinin mefulun fiyhi olan bir ism-i mekandır. Amil olan ضَرَبَ fiili, مَضْرِبْ ism-i mekanının harflerinden olan bir fiildir. Bu sebebten, فى harf-i cerri kıyasen hazf edilmiştir. Terkibin aslı ; ضَرَبْتُ زَيْدًا فى مَضْرِبِ عَمْرٍو şeklindeydi.
Bu mesele ile ilgili bir kaç misal;
رَمَيْتُ مَرْمَى زَيْدٍ | Zeyd’in attığı yerde attım |
ذَهَبْتُ مَذْهَبَ زَيْدٍ | Zeyd’in gittiği yerde gittim |
قَعَدْتُ مَقْعَدَ زَيْدٍ | Zeyd’in oturduğu yerde oturdum |
Misallerde görüldüğü gibi, ism-i mekan ile, tealluk ettiği fiilin maddeleri aynı harflerden meydana gelmiştir ve فى harf-i cerri kıyasen hazf edilmiştir. |
ZARF-I MEKAN-I MAHDUD’DAN فى HARF-İ CERR’İNİN HAZFİNİN HÜKMÜ
Eğer mefulun fiyh, Zarf-ı zaman-ı mahdud olur ise; böyle bir zarf-ı mekan-ı mahdud’tan فى harf-i cerri hazf edilmez. Müsemmasına dahil olan bir husus sebebiyle, kendisine isim sabit olan şeydir. Mesela; bir sınıfa, kendisinde bulunan şartlar dolayısıyla sınıf denmiştir. Mübhem böyle değildir. Misal; دار ev, بيت ev, ve بلد belde gibi. Bu evin müştemilatı olan odalar, ve diğer şeylerin mecmuuna دار ismi verilmiştir. دار lafzının müsemması olan bu müştemilatın her biri, yani odaları eve dahildir. 4 duvar tavan ve tabandan vücuda gelen mekana بيتismi verilmiştir. 4 duvar, tavan ve zemin, بيت isminin müsemmasına dahildir. بلد denilen mekan evlerin mecmuusudur. Bir çok evin bir arada bulunmasıyla o mekana بلد ismi verilmiştir. Bu gibi zarf-ı zaman-ı mahdud olan isimler mefulun fiyh olurlar ise, kendilerinden فى harf-i cerrinin hazfi caiz değildir. Bu nedenle; صَلَّيْتُ دَارًا (ev kıldım), denilmez. Bilakis صَلَّيْتُ فى دَارٍ (evde namaz kıldım) denilir. Mefulun fiyh olan hiç bir zarf-ı zaman-ı mahdud’tan فى harf-i cerri hazf edilemez. Ancak, دَخَلَ نَزَلَ سَكَنَ lafızlarından sonra فىharf-i cerrinin hazfedilebilmesi için, bu lafızlara ait mefulun fiyhin sonra gelmesi gerekir. Burada فى harf-i cerrinin hazfi tahfiflik içindir. Bu lafızlardan sonra genellikle zarf-ı zamna-ı mahdud kullanılır.
دَخَلْتُ الدَّارَ | Ev’e girdim. |
نَزَلْتُ الخَانَ | Hane’ye indim (konakladım) |
سَكَنْتُ البَلَدَ | Belde’de sakin (oturdum) oldum. |
Terkiblerdeki دار خان بلد lafızları zarf-ı mekan-ı mahdud’tur. Bu lafızlar, دَخَلَ نَزَلَ سَكَنَ lafızlarının mefulun fiyhi olduklarından dolayı, kendilerinden فى harf-i cerri hazf edilmiştir ve lafzi kesra gidip, yerine mensub gelmiştir. |