نَصَرُوا نَصَرْنَ نَصَرْتُمْ نَصَرْتُنَّ
|
نَصَرَا نَصَرَتَا نَصَرْتُمَا نَصَرْتُمَا نَصَرْنَا |
نَصَرَ نَصَرَتْ نَصَرْتَ نَصَرْتِ نَصَرْتُ |
ما : Cümleyi olumsuza çevirir.
ما أَكَلْتُ : Yemedim.
لا : İki fiil birlikte olumsuz yapılacaksa kullanılır.
لا أَكَلْتُ ولا شَرِبْتُ : Ne yedim ne de içtim.
قَدْ : miş’li geçmiş zaman yapar.
ذَھَبَ الطَالِبُ إلى المَدْرَسةِ : Öğrenci okula gitti.
قَدْ ذَھَبَ الطَالِبُ إلى المَدْرَسةِ : Öğrenci okula gitmiş.
وقَدْ : Durum bildirir.
دَخَلْتُ المَسْجِدَ وقد قَرَأَ الإِمَامُ الفَاتِحَةَ : Camiye girdiğimde imam Fatiha’yı okumayı bitirmişti.
خَرَجْنا مِنْ الفَصْلِ وقد شَرَحَ المُدَرِّسُ الدَرْسَ : Sınıftan çıktığımızda öğretmen dersi anlatmayı bitirmişti.
جَاءَ الطَبِيبُ وقد مَاتَ المَرِيضُ : Doktor geldiğinde hasta ölmüştü.
قَدْ كانَ : mişti. Geçmiş zamanın hikayesi.
قَدْ كَانَ ذَھَبَ الطَالِبُ إلى المَدْرَسةِ : Öğrenci okula gitmişti.
لَمَّا : Mazi fiillerin başına geldiğinde “inde, zaman” ifadesi katar. (Muzari fiiller için عِنْدَمَا kullanılır.)
لَمَّا ذَھَبْتُ إِلى مَكَّةَ زُرْتُ صَدِيقِي : Mekke’ye gittimde arkadaşımı ziyaret ettim.
الله : (Lafzatullah) tan önce mazi fiil getirilirse bu bir temenni yada dua ifade eder.
رَضْىَ اللهُ عَنْهُ : Allah ondan razı olsun.