Diyanet isleri Baskanligi

Diyanetten İmsak Açıklaması

 

Başkanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı yayın organlarında yer alan imsak vakti tartışmalarının ardından Başkanlık’a sorular iletildiği, bunun üzerine açıklama yapma gereği duyulduğu belirtildi.

Açıklamada, öteden beri İslam astronom ve muvakkitlerinin imsak vaktini belirlerken en az 18 dereceyi esas aldığı belirtilerek, “Bu vakit, ‘ilk anda çıplak gözle fark edilemese dahi’ sabah şafağının başlama vaktidir. Halkımız, Başkanlığımızın büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğu namaz vakitleri konusunda hiçbir tereddüt yaşamadan ibadetlerini gönül huzuru içerisinde yapmaya devam edebilir” denildi.

İKİ ELEŞTİRİYE CEVAP

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, imsak vakti ile ilgili çıkan haberler dolayısı ile yazılı bir açıklama yapılmasına lüzum görüldüğü belirtildi. Son zamanlarda özellikle imsak vakitlerine ilişkin olarak Başkanlığın, ‘İmsak vakitlerinden temkini kaldırarak imsaki vaktinden daha sonraya bıraktığı ve böylece imsak vakti girmiş olmasına rağmen insanların yemeye içmeye devam etmelerine yol açarak oruçlarını tehlikeye attığı’ ve ‘İmsaki vaktinden öne alarak insanları daha vakit varken bir saat öncesinden oruca başlattığı ve sabah namazını vaktinden önce kılmalarına yol açtığı ve böylece namazlarının batıl hale gelmesine sebebiyet verdiği’ yönünde iki tür eleştiriye muhatap olduğu kaydedildi.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ GÖZLEM YAPTI

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, imsak ve yatsı vakitleri ile ilgili hesaplarının yerindeliğini ölçmek ve muhatap olduğu iddiaların doğruluk derecesini tespit etmek üzere geçen yıl Ramazan ayının hemen akabinde yatsı ve sabah vakitlerinin tespitine yönelik yeni bir gözlem çalışması yapmaya karar verdiği kaydedilen açıklamada; bu karar çerçevesinde Ankara Üniversitesi ile bir protokol imzalandığı belirtildi. 2011 yılı Eylül ayında başlatılan projede gözlemlerin hem gelişmiş astronomik aletler, hem de göz ile (denek gözlemcilerle) olmak üzere iki yöntemle gerçekleştirildiği ifade edildi.

 

İNCELETTİK BİZİM SONUÇLARIMIZLA ÖRTÜŞÜYOR

Başkanlık halen devam eden proje ile ilgili ulaşılan sonuçları şöyle sıraladı: “Hata payları da göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde aletle yapılan gözlemlerden kabaca elde edilen sonuçlar, Başkanlığımız takvimlerinde verilen akşam/yatsı ve imsak/sabah vakitleriyle örtüşmektedir. Gözlem yeri, şehir ışıklarının yansıması, havanın berraklık durumu, gözlemci denek sayısı, insan gözü ile aletin algılama gücü farkı vb. etkenlerden kaynaklandığı düşünülen sebeplerle gözle yapılan gözlemler ile Başkanlığımız takviminde verilen akşam/yatsı ve imsak/sabah vakitleri arasında bir miktar farlılıklar izlenmiştir. Ancak bu farklılıklar büyük ölçüde temkin payları kapsamında değerlendirilebilecek niteliktedir.”

MEKKE-İ MÜKERREME VE MEDİNE-İ MÜNEVVERE’DEKİ UYGULAMA DA BÖYLEDİR

Diyanet’in imsak vaktini belirlerken güneşin 18 derece ufka yaklaşmasını esas alan ölçüsünün, bütün İslam dünyasında imsak vakitlerinin belirlenmesinde esas alınan en düşük derece olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bazı İslam ülkeleri ve Müslüman topluluklar daha ihtiyatlı hareket etmek için güneşin 19 derece ufka yaklaşmasını esas almaktadırlar. İslam dünyasında imsak vakitlerinin belirlenmesinde 18 dereceden daha düşük bir ölçüyü esas alan herhangi bir ülke bulunmamaktadır. Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’deki uygulama da böyledir.

NAMAZDA DA ORUÇDA DA TEREDDÜT ETMEYİN

Ancak yaz aylarında yatsı ve imsak vakitlerinin oluşmadığı ileri enlemler bunun dışındadır. Öteden beri İslam astronom ve muvakkitleri de imsak vaktini belirlerken en az 18 dereceyi esas almışlardır. Bu vakit, -ilk anda çıplak gözle fark edilemese dahi- sabah şafağının başlama vaktidir. Diğer taraftan dört mezhebin de dâhil olduğu İslam âlimlerinin büyük bir çoğunluğuna göre yatsı vakti ile sabah namazı/imsak vakti arasında mühmel bir vakit yoktur. Yatsı vakti çıkar çıkmaz sabah namazı vakti girer. Dolayısıyla imsakin sabah tanının bilimsel olarak başlangıç vaktinden daha sonraya bırakılması, yatsı namazı vaktinin sonu konusunda başka tereddütler ortaya koyacaktır. Netice itibariyle bu saatten sonra kılınan sabah namazı ve başlanan oruçlara ilişkin olarak herhangi bir tereddüt uyandırılması doğru değildir. Halkımız, Başkanlığımızın büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğu namaz vakitleri konusunda hiçbir tereddüt yaşamadan ibadetlerini gönül huzuru içerisinde yapmaya devam edebilirler.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu