Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.

Ay: Ocak 2014

  • Hadîs Uydurmanın Hükmü Hadis Usulü Online Oku


    Hadîs Uydurmanın Hükmü:

     

    Hadîs vaz’ının sebepleri başlığı altında birinci
    maddede “Dindarca mülâhazaları” işledik. Bazı saf ve câhil dindarlarla bazı ehl-i
    bid’a fırkalarının dine hizmet (!) mülâhazasıyla hadîs uydurmayı câiz
    gördüklerini belirttik ve hattâ bazı örnekler de kaydettik.

    İlk nazarda makul bile görülebilecek bir durum.
    Ancak İslâm uleması buna kesinlikle cevaz vermemiştir. Veremez de. Çünkü,
    dinimiz, tergîb ve terhîb işinde de[1]
    bir noksanlık bırakmamış ki, bazı kendini bilmezler bu eksikliği tamamlamaya
    ihtiyaç duysun. Kur’an ve makbûl rivâyâtta her hususa giren yeterli miktarda
    tergîb ve terhîb edici unsurlar, ifadeler gelmiştir.

    Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın ıtlakı
    üzere “her çeşit uydurma”yı yasaklaması esastır. Bâzıları istisna edilemez.
    Ancak saptırmak için yapılan uydurma daha büyük, daha korkunç bir cinâyet
    olmaktadır. Resul (aleyhissalâtu vesselâm) hakkında ne suretle olursa olsun,
    yalan söylemenin haram olduğunda ulema müttefiktir. Cüveyrî, hiçbir kayda tâbi
    tutmadan hadîs uyduran kimseyi kesin bir dille tekfir eder. Cumhur’a göre tergîb
    veya terhîb hadisleri uyduran tekfîr edilmez ise de, haram veya helâl’le ilgili
    vaz’edenin tekfir edileceğinde icmâ vardır. Mevzu hadîsin, uydurma olduğunu
    belirtmeden rivâyet etmenin haram olduğunda da ittifak vardır. Sâdece zayıf
    hadîsten tergîb, terhîb ve fezâile girenlerin “zayıf olduğu söylenmeden” rivâyet
    edilebilir.[2]

    Hz. Peygamber adına yalan uydurmak haramdır.
    Hatta haramların en şen’idir. Çünkü “kim bana nisbet ederek yalan uydurursa
    cehennemdeki yerine hazırlansın”
    hadisi durumu çok açık bir şekilde ortaya
    koymaktadır. Yalan zaten haramdır. Hz. Peygamber adına uydurulacak yalan ise,
    haydi haydi haram olacaktır.

    Uydurma olduğunu bildiği halde onu rivayet eden
    ve uydurma olduğunu da açıklamayan kimse de en büyük günahlardan birini işlemiş
    olur. “O da yalancılardan biridir” Uydurma olduğunu bilmeden nakledecek olursa,
    günah işlemiş olmaz. Ancak çok titiz davranması gerekli bir konuda gereken
    dikkat ve titizliği göstermediği ve araştırma yapmadığı için ciddi kusur işlemiş
    olur.

    Uydurma hadisleri, müslümanları sakındırmak,
    dini tahriften korumak maksadıyla ve durumu açıklayarak yani öğretim maksadıyla
    nakleden kimse muhtemelen sevaba girmiş olur. Çünkü müslümanların bu konuda
    eğitilmeleri gereklidir. Bunu da misallendirerek yapmakta bir sakınca yoktur.

    Başlangıçta, senedler hakkında yeterli bilginin
    yaygın olduğu devirlerde bazı hadisçiler hadislerin senedini zikretmeyi, hükmünü
    söylemek sayarlardı. Ancak Sehavi’nin (v.902/1496)de haklı olarak belirttiği
    gibi “zamanımızda bir kimse senedi vermeklehadisin durumunu açıklama borcundan
    kurtulamaz. Çünkü şimdi senedden hadisin uydurma olduğunu bilecek kimse pek
    azdır.”[3] 

    Uydurma hadisler hüküm yönünden iki çeşittir:


    1)

    Peygamber’in ağzından uydurulanlar.


    2)

    Başkasının sözü olduğu halde Hz. Peygamber’in sözü imiş gibi gösterilenler.

    Hangi çeşit olursa olsun, uydurma hadislere
    hiçbir şekilde itibar edilemez; çünkü yalandır, uydurulmuştur, düzmedir.

    [4]
     



     




    [1]

    Tergîb iyi amellere teşvîk, terhîb kötü amellerin sonucundan korkutma
    demektir.



    [2]

    İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/148.



    [3]

    Suyuti, Tedribu’r-Ravi: 198’daki dipnot; İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü,
    Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları: 161-162.



    [4]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 12. sınıf: 56.

  • 6) Halkı Cahil Bırakmak: Hadis Usulü Online Oku


    6) Halkı Cahil Bırakmak:

     

    Özellekle, kıssacıların va’z ederken
    kullandıkları mevzu hadisler halkın cahil kalmasına ve tembelliğine yol
    açmıştır. Kıssacıları İslam alimi sanarak peşine düşenler İslam Dini’nin gerçek
    yönünü hiçbir zaman öğrenemezler; çünkü kıssacı için asıl olan daha çok halka
    İslam Dini’ni öğretmek değil kendini onlara kabul ettirmektir. Bunun için de çok
    kere asıl dini vazife ve sorumlulukları öğretecek sahih hadisler yerine
    duygulara hitap eden asılsız hikayeler anlatmayı tercih ederler. Aslında hadis
    uydurmanın en önemli sebeplerinden birisi, yukarıda gördüğümüz gibi, budur. İşte
    bu yüzden müslüman halk cahil kaldığı gibi tembelliğe de itilmiştir. Ömür boyu
    ibadetle elde edebileceği sevabı iki rekatlık nafile namazla kazanacağına
    inananlar ikincisini tercih edebilirler. Dolayasıyla kıssacılar uydurma
    hadislerle halka bol keseden sevap dağıtırken asıl dini vazifelerin ihmaline yol
    açmış olurlar.

    [1]
       



     




    [1]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 12. sınıf: 55.

  • 5) Irk, Milliyet ve Dil Üstünlüğü Fikrini Yaymak: Hadis Usulü Online Oku


    5) Irk, Milliyet ve Dil Üstünlüğü Fikrini
    Yaymak:

     

    Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in koyduğu
    ölçülere göre bütün mü’minler eşittir. Birinin diğerine takvadan başka üstünlüğü
    yoktur. Hal böyle iken, aksine uydurulan hadislerle müslümanlar arasında ırk,
    milliyet ve dil üstünlüğü fikri yayılmıştır. Arapların, Arapçanın, İranlıların,
    Farsçanın, Türklerin faziletlerine dair uydurulan hadisler, bu konunun
    örneklerini teşkil ederler.

    [1]



     




    [1]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 12. sınıf: 54.

  • 4) Dinden Soğutmak: Hadis Usulü Online Oku


    4) Dinden Soğutmak:

     

    Müjde veya tehdid dozu yüksek ve ölçüsüz
    uydurmalar ya dini emirleri ihmale veya dinden iyice soğumaya sebep olurlar.
    Batıl inanış ve hurafelerin topluma hakim olmasını sağlayan da uydurulmuş
    sözlerdir.

    [1]

    Uydurma hadisler İslam Akaidine de tesir
    etmiştir. Bir takım din düşmanlarının uydurdukları yüzlerce hadis İslam Dini ile
    bağdaşmayan bir çok batıl itikat ve hurafenin İslamiyete sokulmasına sebep
    olmuştur. Bu çeşit hadisler samimi müslümanların inancını sarstığı gibi dini
    gönlüne tam anlamıyla yerleştirememişolanları ondan soğutmuştur. Bunun sonucu
    olarak zındıklık denilen dinden uzaklaşma artmıştır. Ayrıca özellikle Allah,
    kader, Ahiret Günü gibi itikat esasları etrafında meydana gelen çeşitli münakaşa
    ve sapmalarda mevzu hadislerin önemli tesirleri olmuştur.

    [2]



     




    [1]

    İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
    Yayınları: 161.



    [2]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 12. sınıf: 54-55.

  • 3) Ayrılığı Körüklemek: Hadis Usulü Online Oku


    3) Ayrılığı Körüklemek:

     

    Müslümanlar arasında ayrılıkları körükleyen ve
    müslümanları çeşitli açılardan birbirlerine düşman eden hep bu uydurma
    sözlerdir. Grupçuluk, partizanlık, kavmiyetçilik duygularını galeyana getiren
    uydurmalar Muhammed ümmetinin birliğine zarar vermiştir, vermektedir.

    [1]

    Mevzu hadisler müslümanlar arasında tefrika ve
    düşmanlık girmesine yol açmıştır. Daha önce söz konusu ettiğimiz gibi Hz.
    Osman’ın şehid edilmesi üzerine müslümanlar arasına ayrılık girmiş ve bu ayrılık
    zamanla çeşitli fırka ve mezheplerin doğmasına sebep olmuştur. Bahis konusu
    fırka ve mezheplerin her biri, davasını kuvvetlendirmek ve müslümanları kendi
    tarafına çekmek için hadis uydurmaya başlamıştır. Sonunda aynı dine bağlı,
    kitabı bir olan, aynı peygambere inanan müslümanlar birbirine düşman hale
    gelmiştir. İşi daha ileri götürenler karşısındakileri küfürle itham etmiştir.
    Özellikle çeşitli kelam ve fıkıh mezheplerinin bir kısım cahil taraftarları
    uydurdukları hadislerle müslümanlar arasındaki ayrılığın artmasına sebep
    olmuşlardır.

    [2]



     




    [1]

    İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
    Yayınları: 161.



    [2]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 12. sınıf: 54.

  • 2) Dini Tahrif Etmek: Hadis Usulü Online Oku


    2) Dini Tahrif Etmek:

     

    En son ve en mükemmel din olan İslam’a ondan
    olmayan bazı unsurları ilave ya da ondan olan bazı hususları ondan koparmak dini
    tahrif etmek demektir. Bilinmelidir ki İslam’ın, hiç kimsenin yalanına ihtiyacı
    yoktur.

    [1]

    Hz. Peygamber’in söylemediği bir sözü ona nisbet
    etmek veya onun ağzından yalan uydurmak dinin esaslarının değiştirilmesi
    demektir. Helalı haram, haramı helal göstermeye kadar varabilir. Bu ise İslam
    Dininde olmayan şeyleri var, olanları da yok göstermekle birdir. Söz gelişi bir
    uydurma hadiste Hz. Peygamber’in şunları söylediği iddia edilir: “Dünya ahiret
    ehline haramdır. Ahiret dünya ehline haramdır. Hem dünya hem ahiret Allah ehline
    haramdır.” Bu ve benzeri yüzlerce uydurma hadisin müslümanların dünyadan el etek
    çekip tek taraflı bir zühd hayatı yaşamalarının başlıca sebepleri arasında
    olduğu söylenebilir. Oysa Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:


    “Allah’ın sana verdiği (nimetler) de ahiret
    yurdunu gözet; dünyadan da nasibini unutma.”


    “Yer yüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratan
    O’dur.”


    “De ki Allah’ın kulları için yarattığı zineti ve
    temiz rızıkları haram kılan kimdir? Bunlar dünya hayatında mü’minlerindir;
    kıyamet gününde de yalnız onlar içindir, de.”

    Demek oluyor ki uydurma hadisler müslümanlara
    yanlış bir dünya görüşü aşılamıştır. İslam aleminin ekonomik bakımdan geri
    kalmasının en önemli sebeplerinden birisi de bu eksik dünya görüşüdür,
    denilebilir.

    [2]
     



     




    [1]

    İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
    Yayınları: 161.



    [2]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 12. sınıf: 54.

  • 9- Ticarî Maksadlarla-Şahsi çıkar Sağlama Düşüncesi: Hadis Usulü Online Oku


    9- Ticarî Maksadlarla-Şahsi çıkar Sağlama
    Düşüncesi:

     

    Bazan, bir kısım ihtiyaç maddeleriyle ilgili
    methedici rivâyetlere rastlanır. Bunların o mallara rağbeti artırmak için
    uydurulmuş olması kuvvetle muhtemeldir. Nitekim Suyûtî, pirinç, mercimek,
    patlıcan ve herise (etli yemek) ile ilgili hadîslerin mevzu olduğunu belirtir.

    [1]

    Et, ekmek, tuz, bakla, pirinç, mercimek, keşkek,
    helva, patlıcan, üzüm, nar, karpuz gibi yiyecekler adına hadis uydurulmuştur.

    Çeşitli yiyecekler ve şehirler adına yapılan
    uydurma hadislerdeki amaç reklamını yaptığı şehre ziyaretçi çekmek, övdüğü
    yiyeceğin ticaretini yaparak para kazanmak ve bu şekilde şahsi çıkar sağlamak.[2]

    Şahsî çıkar sağlamak amacıyla, çeşitli siyasi
    grupların düşüncelerine uygun hadis uyduranlar yanında, piyasa hesaplarıyla bazı
    maddelerle ilgili olarak hadis uyduranlar da olmuştur. “Patlıcan her derde deva
    olacağı” bunlardan biridir. Ayrıca, halk arasında saygın bir bilgin kabul
    edilmek için verdiği fetvalarını, uydurma hadislerle destekleyenler de, bu
    çıkarcılar grubuna dâhildirler.

    [3]



     




    [1]

    İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/144.



    [2]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 12. sınıf: 50.



    [3]

    Sabahattin Yıldız, İsmail Kaya, Şamil İslam Ansiklopedisi: 4/179.

  • 1) İslam’ı Doğru Anlamaya Engel Olmak: Hadis Usulü Online Oku


    1) İslam’ı Doğru Anlamaya Engel Olmak:

     

    Hz. Peygamber, bir taraftan Kur’an’ı tebliğ
    ederken bir taraftan da onu gerektiği ölçüde ve gerektiği şekilde açıklamıştır.
    Yaşayışı ile bu ümmete örnek olmuştur. Rasulullah’ın gerek sözlerini gerekse
    fiillerini öğrenmek İslam’ı tanımak demektir. Bu konuda yapılacak uydurmalar
    İslam’ı ve mübelliği Hz. Peygamber’i anlamaya mani ve yanılgılara sebep
    olacaktır. Özellikle sünnetin tamamına karşı kuşku doğuracaktır.

    [1]

    Hz. Peygamber’in Kur’an-ı Kerim’i tebliğ edip
    hükümlerini uyguladığını biliyoruz. Yine biliyoruz ki o, yaşayış ve
    davranışlarıyla müslümanlara örnek olmuştur.Nitekim Allah, Kur’an-ı Kerim’de
    onun “en güzel örnek” olduğunu belirtmiştir. Ayrıca “Allah Rasulü’nün size
    verdiklerini alın; men ettiklerinden sakının”
    (Haşr: 59/7) buyurmuştur. Bu
    durumda Hz. Peygamber’in sözleri ve davranışları İslam Dini’nin özünü teşkil
    eder. Bir başka deyişle, gerçekten ona ait hadisler, İslamiyet’in esasını
    oluşturur. O halde uydurma hadislerdinin özünü ortaya koymadıkları gibi onun
    yanlış anlaşılmasına sebep olurlar.

    [2]
      



     




    [1]

    İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
    Yayınları: 160-161.



    [2]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 12. sınıf: 53.

  • Mevzu Hadislerin Zararları Hadis Usulü Online Oku


    Mevzu Hadislerin Zararları:

     

    Maksad ne olursa olsun, hadis diye uydurulup
    ortaya atılan düzme sözlerin İslam’a ve müslümanlara büyük zararlar verdiği
    açıktır. Birkaç tanesine işaret edilim[1]:



     




    [1]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 12. sınıf: 53.

  • 10- Kabîle, Aşiret, Şehir, Irk ve Cinsle İlgili Uydurmalar: Hadis Usulü Online Oku


    10- Kabîle, Aşiret, Şehir, Irk ve Cinsle İlgili
    Uydurmalar
    :


     

    Hz. Peygamber, ırk ayrımına kesinlikle karşı
    çıkmış olmasına rağmen bir takım hadis uyduranlar, kendi çıkarları için bu
    ayırımı yapmışlar ve uydurdukları hadislerle, mesela Arab’ın Acem’den, yahut
    beyazın siyahtan üstün olduğunu isbat etmeye çalışmışlardır.

    [1]

    Nusaybin, Askalan, İskenderiye, Kazvin vb. bir
    çok şehirin faziletine hadis uydurulmuştur.

    [2]

    Uydurma hadisler arasında, bazı şehirleri öven,
    bazı şehirleri de yeren hadislere çok rastlanır. Bunun başlıca sebebi, hadis
    uyduran yalancılardan, uğradıkları şehir ve kasabalarda iyi veya kötü
    karşılanmaları ve bu karşılanışlarına uydurdukları hadislerle karşılık
    vermeleridir. Şüphesiz, bir şehre uğrayıp da bol bol ikram olunan ve yedirilip
    içirilen bir kimse o şehri, Hazreti Peygamber’in ağzıyla medhetmiş, hiç yüz
    bulamayan kimse ise, onu kötülemekten çekinmemiştir.

    [3]
        

    Her ne kadar, Resûlullah (aleyhissalâtu
    vesselâm)’ın bazı kabile, aşiret, belde ve şehirlerle ilgili övgü ve zemm ifade
    eden hadîsleri mevcut ise de bunlar mahduddur. Sonradan yapılan uydurmalarla o
    çeşit rivâyetlerin sayıları ve şümûlü artırılmıştır. Şu veya bu ırkı veya
    aşîreti öven veya kötüleyen hadîsleri ihtiyatla karşılamak, güvenilir hadîs
    kaynaklarından tahkîk etmek gerekir. Gayr-i ciddî kimselerin, -şöhrete bile
    ermiş olsa- eserlerinde rastlanan bu çeşit rivâyetlere itibar etmemek gerekir.
    Mesela Arap ediplerinden meşhur Câhız’ın Türklerin biri lehine, diğeri aleyhine
    rivâyetlerle dolu olarak te’lif ettiği iki ayrı kitabı meşhurdur. Bunlardan
    alınarak, bazan lehte bazan aleyhte Türklerle veya Araplarla ilgili rivâyetlere
    itibar edilmemelidir.

    Cinsle ilgili olarak da, halk arasında eskiden
    beri mevcut olan kadın erkek cinsiyet ayrılığını konu edinip birbirlerinin
    aleyhine söylenen sözlerin hadîs olarak da rivâyet edildiğine rastlanabilir.
    Bütün bunların ciddi kaynaklarda görülmedikçe muteber addedilmemesi gerekir.[4]

    Hadis uydurmacıları, İslâm’ın yasak kıldığı bu
    işi yaparken, her zaman açık olmaya cesaret edememişlerdir. Her biri bir başka
    kisve ve bir başka yolla ihanetlerini gerçekleştirmişlerdir. Uydurmacılar
    başlıca; uydurmalarını sahih hadislere karıştırmak, uydurulan sözün başına
    muhaddislerce makbul olan bir sened eklemek, henüz elde edilememiş hadisleri
    rivâyet ediyormuş intibaı vermek için hadisin senedlerinden herhangi biri
    üzerinde değişiklik yapmak, iki hadisin sened ve metinlerini birbirine
    karıştırmak, rivâyette hata etmiş olduğunu daha sonra anlamış olmasına rağmen,
    itibarını kaybetmemek için hatada ısrar etmek gibi yanlış ve yasak yollara
    başvurmuşlardır.

    [5]



     




    [1]

    Sabahattin Yıldız, İsmail Kaya, Şamil İslam Ansiklopedisi: 4/179.



    [2]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 12. sınıf: 50.



    [3]

    Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal, İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis
    Usulü, 11. sınıf: 57.



    [4]

    İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/144.



    [5]

    Sabahattin Yıldız, İsmail Kaya, Şamil İslam Ansiklopedisi: 4/179.