Yıl: 2012

  • Din dersinde büyü ve falın zararları anlatılacak!

    SEÇMELİ ders olarak okutulacak yeni Temel Dini Bilgiler Dersi’nde ruhsal ihtiyaçların karşılanmasında sihir, büyü, uğur inancı, falcılık, ruh çağırma, medyumluk ve kehanet gibi yanlış uygulamalara yönelişlere dikkat çekilecek. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu yıldan itibaren ortaokulda ve liselerde seçmeli olarak okutulacak Temel Dini Bilgiler Ders programını yayımladı. Ders, ortaokulda ve liselerde “Temel Dini Bilgiler Dersi İslam 1-2” olarak okutulacak. Temel kaynaklardan İslam dininin esaslarının doğru öğrenilmesi için gerekli bilgileri içeren ders, öğrencilerin din hakkında genel bilgiler edinmelerini, uygulamayla ilgili eksikliklerini tamamlamalarını hedefliyor.

    İslam aşırılıktan uzaktır vurgusu

    Ortaokuldaki dersin İslam-1 kısmında “İslam’a Giriş, İslam’a Göre Yaratılış, İman’ın Şartları, İslam’ın Beş Temeli, İslam’a Göre İyilik ve İslam’a Göre Sorumluluklarımız”; İslam-2’de ise “İman Esasları, İslam’da İbadetler, Günlük Hayatta İslami Kurallar, Toplumun Temeli: Aile, İslama Göre Toplum Bilinci, İnsanın Ruhsal Yönü” üniteleri yer alacak. İslam’ın temel özelliklerinin üzerinde durulacağı İslam’a Giriş ünitesinde, öğrencilere İslam’ın akla ve ilme önem veren bir din olduğu, insanlar arasında barış, kardeşlik ve sevgiyi esas aldığı kavratılacak. Derste, İslam’ın her türlü aşırılıktan uzak, anlaşılması ve yaşanması kolay bir din olduğu anlatılırken, tüm peygamberlerin mesaj birliğine vurgu yapılacak. İmanın şartları konusu işlenirken ise Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar bütün peygamberlerin insanları hep aynı inanca çağırdıkları üzerinde durulacak ve peygamberlere imanın önemi kazandırılacak.

    Şiddetten kaçınma konusu

    Allah’ı isim ve sıfatlarıyla tanıma kazanımı da elde edecek öğrenciler, cin ve şeytanın yaratılış özelliklerini açıklamayı, meleklerin görevlerini tanımayı, ahirete inanmanın gerekli olduğunu da öğrenecek. Derste, tevekkül, hayır, şer, rızık, ecel kavramları açıklanacak. Ailede mutluluğun temelleri olarak sevgi, saygı, sağlıklı iletişim ve empati, karşılıklı güven ve sadakat, şiddetten kaçınma konuları anlatılacak. Hz. Adem ve Havva’nın insanlığın ilk ailesi olduğu; kadın ve erkeğin yaratılış özellikleri açısından birbirini tamamladığı, aile kurmanın sağlıklı toplum ve neslin devamı için önemi kazanımları verilecek

  • İlahiyat tamam İletişim seneye

    Abant İzzet Baysal Üniversitesinde İletişim fakültesi, İlahiyat fakültesi ve Hukuk fakültesiyle ilgili önemli gelişmeler yaşandı.2012-2013 Eğitim Öğretim döneminde ilk öğrencilerini alarak eğitim vermeye başlayacak olan İlahiyat Fakültesi, yeni binasına yine bir hayırseverin bağışı ile kavuşacak. Daha önce onayı alınan İletişim Fakültesi için bu sene öğrenci alınmayacağı ve altyapı çalışmalarının tamamlanacağı açıklandı. Özellikle İzzet Baysal vakfı başkanı Ahmet Baysal’ın üzerinde önemle durduğu hukuk fakültesinin ise onay için YÖK’te beklediği öğrenildi.
     
    Abant İzzet Baysal Üniversitesinde daha önce YÖK’ten onayı çıkan İlahiyat ve İletişim fakülteleri için somut adımlar atıldı. Dün Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) ile Erpiliç A.Ş. adına hayırsever işadamı Ali Ericek arasında İlahiyat Fakültesi inşaatının yapımına ilişkin protokol imzalandı. Protokole göre, Gölköy kampüsünde inşa edilecek fakültenin adı “Ali Ericek İlahiyat Fakültesi” olacak. Yaklaşık 5 bin metrekare kullanım alanlı yapılacak binanın elektrik, su kanalizasyon, doğalgaz ve internet bağlantıları ile yol, otopark gibi altyapı çalışmaları üniversite tarafından yapılacak. Fakülte binası inşaatları uygulama projelerine uygun olarak tamamlanıp üniversiteye armağan edilecek.
     
    Öğrenci sayısı 23 bini aştı
     
    AİBÜ Senato odasında gerçekleştirilen protokol törenine, Bolu Vali Yardımcısı Ayhan Kartlı, Bolu milletvekili Ali Ercoşkun, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun, hayırsever işadamı Ali Ericek’in yanı sıra,  İzzet Baysal Vakfı Koordinatörü Mustafa Yaman ile üniversitemiz rektör danışmanları, dekanları, daire ve bölüm başkanları, yüksekokul ve meslek yüksekokulu müdürleri ile idari personel katıldı.  
    Protokol metninin okunması ve imzalanmasıyla başlayan törende hayırsever işadamı Ali Ericek, yeni fakültenin hayırlı olmasını diledi. İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal törene bir mesaj göndererek, Ali Ericek’in, İzzet Baysal’ın izinden giderek en büyük mirası üniversiteye yaptığı büyük katkıdan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Törenin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Hayri Coşkun, göreve geldiğinde 6 olan fakülte sayısına yenilerini eklediklerini ve yüksekokul ile meslek yüksekokullarının da sayılarını arttırdıklarını anlatarak, “Bugün 2 bin civarında personel, 23 bini aşan öğrenci sayımız var. “ dedi.
     

    İlahiyat Fakülteleri artık tehlike arz etmiyor

    Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde gerçekleşen protokol töreni sonrası açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, “Bu gün burada çok önemli bir hareketin başlangıcını yapıyoruz. Üniversite eğitimim bittikten sonra seksenlerde Bolu’ya döndüm ve o günlerden beri böyle bir fakültenin şehrimize kazandırılması benim hayalimdi. Ülkemiz İlahiyat Fakülteleri ve İmam Hatip Liseleri’nin tehlike arz eden yerler olarak algılandığı dönemlerden geçti. Rektörümüzle birlikte Ali beye gidip bu konuyu açtığımızda hiç ikiletmeden kabul etti. Rektörümüzün çok büyük gayretleriyle bu noktaya geldik. İzzet Baysal’ın hayırlarını bilmeyen yoktur. Ama Ali beyin hayırlarını pek kimse bilmez. Bu güne kadar nerede bir hayır işi varsa yanına gidip boş dönen olmamıştır. Allah her ile bir İzzet Baysal versin derken bizim ilimize iki tane veriyor ki bu bizim için müthiş bir onur kaynağı. Ben diğer ilçelerimiz de ki hayırsever büyüklerimize de şükranlarımı sunuyorum. İlimiz gelecekte üniversite kenti ve turizm kenti olacak. Üniversite kentinin olabilmesi için kurulacak yeni fakültelere çok büyük ihtiyaç var. Rektörümüze bu hareketi başlattığı için teşekkür ediyor, hayırsever işadamımız Ali Ericek’e de 32 yıllık hayalimi gerçekleştirdiği için ayrıca teşekkür ediyorum. Bu fakültenin temel kazısını da belediye olarak üzerimize aldık. İnşallah arkasından da camisi gelecek. Allah bunların hepsini size yapmayı nasip eder de Bolu’da bunlardan birçok şey kazanır” dedi.

    İletişim fakültesine bu sene öğrenci alınmayacak

    Abant İzzet Baysal Üniversitesinden yapılan açıklamada daha önce YÖK’ten onayı çıkan İletişim fakültesine bu sene öğrenci alınmayacağı, akademik personel için devlet personel başkanlığından yapılacak olan atamaların beklendiğine dikkat çekildi. İletişim fakültesinde 4 yeni bölümün kurulmasına karar verildi. Bu bölümler Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Gazetecilik bölümü, Radyo, Sinema ve Televizyon bölümü ve Görsel Tasarım bölümü olarak belirlendi. Önceliğin hangi bölüme verileceği ise netlik kazanmadı.2012 yılının Nisan ayında 2908 sayılı bakanlar kurulu kararıyla onayı çıkan İletişim Fakültesi için dekan başta olmak üzere öğretim görevlisi açığı bulunuyor. Alt yapı çalışmalarının tamamlanması ve bina sorununun çözülmesi durumunda iletişim fakültesine önümüzdeki yıl öğrenci alınması planlanıyor.

    YÖK’ten gelecek onay bekleniyor

    Özellikle İzzet Baysal vakfı başkanı Ahmet Baysal’ın üzerinde önemle durduğu Hukuk Fakültesi şu anda YÖK’ten gelecek olan onayı bekliyor. YÖK’ten onay çıkması durumunda Hukuk fakültesinin binasının yapımını bizzat İzzet Baysal vakfının üstleneceği açıklandı. Özellikle Hukuk alanında Türkiye genelinde yaşanan öğretim görevlisi açığı bu konuda atılacak olan adımları frenliyor.

    Ek kontenjanla 30 öğrenci alınacak

    Pazartesi günü yapılan protokolle işlerlik kazanan ilahiyat fakültesi içinse bu sene ek kontenjan kanalıyla 30 öğrenci alınması planlanıyor. Geçen sene eğitim fakültesi bünyesinde kurulan Din kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmenliği bölümüne alınan 70 öğrenci ile birlikte yeni alınacak olan 30 öğrencinin de İlahiyat Fakültesi tamamlanana kadar eğitim fakültesinde öğrenim göreceği açıklandı. İlahiyat fakültesinde Din kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmenliği bölümünün yanı sıra ilahiyat lisans bölümünün de yer alması planlanıyor.

  • İlahiyatçı Akademisyenler, Ulucanlar Cezaevi Müzesini Ziyaret Etti

    Altındağ Belediyesi tarafından restore edilen ve açıldığı günden bu yana pek çok kesimden ziyaretçinin akınına uğrayan Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ni Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen ilahiyatçı akademisyenler ziyaret etti.

    Ulucanlar Cezaevi Müzesi, Türkiye’nin farklı noktalarında gelen ilahiyatçı akademisyenleri konuk etti. Ankara, İstanbul, Marmara, Uludağ, Sakarya, 9 Eylül, Çukurova üniversiteleri ilahiyat fakültelerinden profesörler, doçentler, yardımcı doçentler ve araştırma görevlilerinden oluşan toplam 60 kişilik heyet, tarihi müzeyi büyük bir ilgi ile gezdi. Akademisyenler, Türk siyasi tarihinde yer edinmiş pek çok önemli ismin izlerini taşıyan Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde, tecrit odalarını, koğuşları, infaz alanını ve müzedeki her ayrıntıyı dikkatle inceledi. Cezaevinin müzeleştirilmesinin başarılı bir proje olduğunun altını çizerek Altındağ Belediyesi’ni tebrik eden akademisyenler, müzede gördükleri karşısında çok etkilendiklerini belirtti.

  • Arapça el yazması eserler dijital ortamda

    Yurtiçinde hizmeti başarılı bir şekilde yürüten Milli Kütüphane Başkanlığı, şimdi de yurtdışındaki yazma eserlere el uzattı. Bu kapsamda 100’e yakın ülke ile anlaşma yapan başkanlık, yazma eserleri sanal ortama taşımaya başladı.
    Milli Kütüphane Başkanı Tuncel Acar, yurtiçindeki gerçek veya tüzel kişilerden satın alma yoluyla elyazması veya nadir basma eserleri koleksiyona kazandırmaya devam ettiklerini belirtti. Acar, yurtdışındaki kütüphane ve benzeri kurumlarda bulunan Türk ve İslam dünyası ile ilgili elyazması veya nadir basma eserlerin ise değişim yoluyla sağlanmasına çalışıldığını ifade etti.
    2011 yılında Dubai’de bulunan Cuma el-Macid Kültür ve Kültürel Miras Merkezi ile Milli Kütüphane arasında protokol yapıldığını aktaran Acar, “Yaklaşık bir milyon 128 bin poz ve bunlara ait 11 bin Arapça yazma eser künye bilgileri Latin harflerine çevrilerek “http://dubaiyazmalar.mk.gov.tr” web sitesine aktarıldı” dedi.
    Yurtiçinde Türkiye Yazmaları Toplu Kataloğu (TÜYATOK) ve benzeri çalışmalarla 86 bin elyazması eserin kayıt altına alındığı bilgisini veren Acar, elyazmalarını zarar görmeden araştırmacıların kullanımına sunmak amacıyla 2004 yılında başlatılan kopya çıkartma çalışmaları sonucunda ise 27 bin 464 cilt yazma eserin dijital ortama aktarıldığını kaydetti. Ayrıca bu yazmalara ait bilgisayar ortamına aktarılan varak sayısı da yaklaşık 4 milyona ulaştı.
    Yazmaların internet ortamına taşınmasıyla ulaşımın kolaylaştığını ve eserlerin yıpranmasının önlendiğini dile getiren Acar’a göre, eserlere olan ilgi de arttı. Acar, 2011 yılında Milli Kütüphane’de 664 bin 108 kişinin 158 bin 68 materyalden yararlandığını, aynı yıl internet sayfasının da 546 bin 271 kişi tarafından ziyaret edildiğini dile getirdi.

  • Boş kalan 3 bin 600 öğretmen kadrosuna ek atama yapılacak

    MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak, burada yaptığı konuşmada, ilk atama için 40 bin 164 kadro belirlediklerini söyledi. Atama için toplam 101 bin 743 aday başvuruda bulunurken, ilk atama yoluyla 35 bin 914, açık ilk kurum atama yoluyla 308, açık kurum yeniden atama yoluyla 256, milli sporcu atama yoluyla 74 olmak üzere toplam 36 bin 552 öğretmen ataması gerçekleştirildi. Yani toplam 3 bin 612 kadro boş kaldı.

    Ek yerleştirmeyle tamamlanacak

    Bir kısım kontenjanın atama sonunda boş kalacağına dikkati çeken MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak, ek yerleştirmeyle 40 bin 164 kadronun tamamlanacağını anlattı.

    Memurlar.net

  • Dikab ve İHL Kontenjanları Boş Kaldı

     

    Öğretmen atamaları dolayısıyla Bakanlığın Başöğretmen Toplantı Salonu’nda tören düzenlendi.

    Toplam 140 branşın olduğunu, bunların 114’ünde norm açığının bulunduğunu dile getiren Çolak, en çok öğretmen ihtiyacı duydukları 29 ile, pozitif ayrımcılık yaptıklarını ve bunlara 22 bin öğretmen dağıttıklarını kaydetti.

    2012-2 Atama Dönemi Sonucu Oluşan Minimum Puanlar 

    1 İ.H.L. Meslek Dersleri 55,104 667

    441

     

     

    1

    Din Kült. ve Ahl.Bil. 55,003 1984 1822

     

    Bu verilere göre Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği için ayrılan  2.819 ilk atma kontenjanından sadece 1822 si yerleştirilmiş ve yaklaşık 1000 kişilik kontejan boş kalmıştır.

    Ayrıca İ.H.L. Meslek Dersleri için ayrılan 485 kontenjandan sadece 441 kişilik atama yapılmıştır. Klavuz ilk açıklandığında Din Kült. ve Ahl. Bil.  öğretmenliği için oluşturlan taban puna 70 idi. Fakat sonra yapılan itirazlar sonuncunda bu 55 olarak düzeltildi. Bu düzelmeye rağmen toplamda 1101 kontejan boş kalmıştır. Diğer bir çok branşta olduğu gibi taban puan belirtilmeme imkanı varken bu yapılmamıştır. Ayrıca Meb tarafından atama öncesinde yayınlanan verilerin  yanıltıcı olduğu da ortaya çıkmıştır. 

     

    İhsan Cabir

     

     

     

  • Müslüman ve Yahudilerden sünnet mitingi

    Müslümanlar ve Yahudiler omuz omuza bir eylemde… Eylemin adresi Almanya’nın başkenti Berlin…

    Berlin’de Yahudi ve Müslümanlar, sünnet yasağına karşı ortak miting düzenledi.

    Yaklaşık 300 kişi, Berlin bölge mahkemesi önünde eylem yaptı. Yasağın kaldırılmasını istedi. Eyleme bazı Hristiyan asıllı Almanlar da destek verdi.

    Eylemde konuşan Yahudi cemaatinden Lala Süsskind sünnet tartışmasıyla iki dinin dışlanmaya ve insanlar üzerinde baskı oluşturmayı amaçlandığını savundu:

    “Biz hiç kimsenin görüşünü açıklamasını istemiyoruz. Biz Müslüman ve Yahudiler olarak sadece, dini özgürlüklerimizi dinimizin öngördüğü şekilde yaşamak istiyoruz.”

    Protestoya Türkler de büyük destek verdi. Almanya Türk toplumu Başkanı Kenan Kolat, Berlin hükümetinden sünnete yasal garanti istedi.

    Almanya’da Köln Mahkemesi’nin sünnet yasadışı kararı sonrasında sünnetler fiilen durdu. Ve konuyla ilgili Almanya sınırlarını aşan bir tartışma başladı.

    Alman Başbakan Angela Merkel, Almanya’nın bu kararla dünya önünde komik bir duruma düştüğünü söyledi. Federal hükümetin konuyu gündemine alıp yasal bir çözüme kavuşturması bekleniyor.

    Cnntürk

  • 3 Yeni İlahiyat Fakültesi Kuruluyor

    Yeni fakülteler açılacak bazı fakülteler kapatılacak 

    Bazı yükseköğretim kurumlarına bağlı olarak fakülte, yüksekokul ile enstitülerin kurulması, bazılarının kapatılması ve adının değiştirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

    Karara göre, Avrasya Üniversitesi, Gediz Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, Melikşah Üniversitesi ile Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’nde ”Sağlık Bilimleri Fakültesi”, Beykent Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi, İstanbul Gelişim Üniversitesi, KTO Karatay Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi ve Toros Üniversitesi’nde ”Sağlık Bilimleri Yüksekokulu”, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi’nde ”Sağlık Bilimleri Enstitüsü” kurulacak.

    Kararda, Bartın Üniversitesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi bünyesinde İslami İlimler Fakültesi, Tunceli Üniversitesi’nde İletişim Fakültesi ile Güzel Sanatlar Fakültesi, Artvin Çoruh Üniversitesi’nde İlahiyat Fakültesi, Celal Bayar Üniversitesi’nde ise Diş Hekimliği Fakültesi’nin kurulmasının yanı sıra Anadolu Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar yüksekokulunun kapatılmasının kararlaştırıldığı bildirildi.

    Açılan İlahiyat Fakülteleri 

     Bartın Üniversitesi bünyesinde İslami İlimler Fakültesi,

    İzmir Katip Çelebi Üniversitesi bünyesinde İslami İlimler Fakültesi,

    Artvin Çoruh Üniversitesi’nde İlahiyat Fakültesi,

     

    Adı değiştirilen fakülteler

    Selçuk Üniversitesi bünyesindeki Selçuklu Tıp Fakültesi’nin adının ”Tıp Fakültesi”, Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin adının ”Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi”, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin adının ”Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi” ve Kastamonu Üniversitesi İnebolu Su Ürünleri Fakültesi’nin adının ”Su Ürünleri Fakültesi” olarak değiştirilmesi kararı Resmi Gazete’de yer aldı.

    AA

  • Üniversite kaydına sakalsız fotoğrafmış!

    “Özgürlük” diyoruz. Onlar da “özgürlük” diyorlar. Bizim özgürlümüzün sınır noktası onların özgürlüğünün başlangıç noktasına kadarken, onların özgürlüğünün sınır noktası özgürlüğümüzü işgal etmiş durumda.

    İnsan haklarının tersine giden kuşatma durumu. İsrail’in utanç duvarının milimetrik de olsa bir minyatürü. Bakış açılarının, anlayışların köreldiği an. Devletin yani halkın üniversitesinde, hem de Müslüman halkın üniversitesinde bir sünnetin önüne barikat kurma.

    Gömleğimdeki ter haksızlığın üzerimdeki mührü gibiydi

    Milletime hizmet için, kendi ayaklarımın üzerinde durmak için, Müslümanca yaşamanın şartlarından biri olan çalışmak için gereken öğrenimi görmek adına kazandığım Mustafa Kemal Üniversitesi İskenderun MYO Basın ve Yayıncılık bölümüne vira Bismillah diyerek yol aldım. Sabah erkenden varıp kesin kaydımı hallederek aynı gün içinde dönmem gerekiyordu. Önüme çeşitli evraklar konuldu. Ne var ki yarısını doldurmuşken bir olay duydum. Gittiğim günün ertesinde bir kardeşin sakalından dolayı vesikalık fotoğrafları kabul edilmemiş. Benim de tam 24 adet sakallı vesikalık fotoğrafım vardı. Görevliye sordum. Evraklarımı aldı ve attı. Sakalsız vesikalık fotoğraf çektirmem gerektiğini söyledi ve gelip yeniden evrakları doldurmam gerektiğini belirtti.

    Bir ihtimal öğle vaktine yetişebilirmişim. Sımsıcak güneşin altında kafatasımdan buhar yükselirken Pac meydanının yolunu tuttum. Orada, Allah onlardan razı olsun, bir fotoğrafçıya girdim ve benim için çok acele bir şekilde fotoğraf işlemini bitirdi. Fotoğrafta gömleğimdeki ter haksızlığın üzerimdeki mührü gibiydi. Çabucak okula geri döndüm. Ne kadar hızlı hareket etsem de meslek yüksek okuluna varmam öğleyi buldu. Saatlerce evrak doldurduktan sonra aslında 50. sırada alabileceğim numaramı 204. sıradan aldım.

    İdareciler bu olaya el atmalı

    Ve saat 12.00’den 16.00’ya kadar uzun bir bekleyiş başladı. Sıram geldi. İçeriye girdim. Görevli kadın vize verircesine beni süzüyordu. ÖSYM sonuç belgesindeki sakallı fotoğrafıma baktı. Onu da değiştiremezlerdi ya! Benimle bir güzel dalgasını geçti. Olayı anlattım. Sakalsız daha bir medeni göründüğümü(!) söyledi. Sadece bıyığım kalmıştı…

    Velhasıl bu havadisten bahsetmemin nedeni, yönetime bir sesleniştir. Bir daha böyle olaylar yaşanmaması için üstünüze düşeni yapmalısınız. Böyle keyfi tasarruflara, yasaklamalara izin verilmemelidir, kılık kıyafet despotluğuna el atılmalıdır. Benden sonraki kardeşlerimin böyle bir aşağılayıcı müdahaleyle karşılaşmamasını temenni ediyorum…

    Bilal Yavuz

    Dünyabizim

  • Bayanlar Hafızlık Yarışması Türkiye Birincisi

     

    Şehitkamil Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen yarışmaya, bölge finallerinin ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ön elemesini geçen 7 kız öğrenci katıldı. 3 sorunun cevaplandırıldığı finalde İstanbul Şeyhli Tuba Kur’an kursu öğrencisi Kübra Atabay birinci, Mahisa Hilaliye Eğitim Vakfı Kur’an kursu öğrencisi Halise Aydemir ikinci ve Kütahya Kavaklı Kız Kur’an kursu öğrencisi Ayşe Nur İnceci üçüncü oldu.

    Yarışmada dereceye giren öğrencilere ödüllerini Diyanet İşleri Başkanlığı Yaygın Din Eğitimi Daire Başkanı Belgin Aydın verdi.

    Sınav komisyonu başkanı Osman Eğin, gazetecilere yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yarışmayı geleneksel hale getirdiğini belirtti.

    Eğin şunları kaydetti:

    ”Bu kardeşlerimizin ne kadar güzel iş yaptıklarını topluma göstermek istiyoruz. Burada her ne kadar bu etkinliğin adı yarışma olsa da biz yarışmacılarımızın birbirine rakip olmadıklarını, arkadaş olduklarını ifade ediyoruz.”

    Yarışmanın birincisi Kübra Atabay da çok mutlu olduğunu belirterek, ”Hocalarımın desteği olmasa ben bunları yapamazdım. Anne ve babama da teşekkür ediyorum, onların desteği de benim için gerçekten çok önemliydi. Çok güzel bir duygu yaşıyorum” diye konuştu.

    Kur’an okumayı 9 yaşında öğrendiğini ifade eden Atabay, bir yıllık eğitimin ardından hafızlığa geçiş yaptığını ve 13 ayda da hafızlığı bitirdiğini dile getirdi.