Ay: Şubat 2012

  • Bu Habere En Çok İmamlar Sevinecek

     İmamlar Para Toplama Derdinden Kurtuluyor

     Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan (DİB) ilginç bir cevap geldi.

    Yakın zamanda camilerde elini kolunu sallayanın para toplayamayacağına dair güzel ve teknolojinin nimetlerinden faydalanıldığını gösteren haber bana faks yoluyla ulaştı. Kamuoyu da ilk defa duysun; Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, göreve gelmesinin hemen ardından cami önlerinde toplanan paraları kayıt altına alabilmek üzere “elektronik akıllı kasa” uygulamasını başlatmış.

    Elektronik akıllı kasalar
    “Elektronik akıllı kasalar” ilk önce Kocatepe Camii avlusuna konmuş. Pilot uygulamaya bu noktadan başlanmış, ancak cuma namazları sonrası kapı önlerinde oluşan yığılmalar, kasa sayısının yeri ve adedi konusunda daha fazla çalışma yapılmasının gereğini ortaya çıkarmış.
    Diğer taraftan Diyanet’e “elektronik akıllı kasa” ürününü tedarik edecek firmanın iki ortağı, galiba iyi bir yere tezgâh açmanın hevesiyle, kendi aralarında patent kavgasına düşmüşler. Konu yargıya intikal edip hukuki boyut kazanınca kasaların teslim işi de aksamış, diğer camilere yaygınlaştırılması de gecikmiş. Fakat Başkan Prof. Dr. Görmez ve ekibi, cami önlerinde toplanan paraları kayıt altına almakta kararlı oldukları için benzer özellikleri olan yeni ürün tedariki için çalışmalarını ve çözüm arayışlarını devam ettiriyorlar. Görebildiğim kadarıyla önemli, kötü emellere açık bir meselenin çözülmesinde epeyce mesafe kaydedilmiş. Başkana ve ekibine bu yolda başarılar diliyor, tebrik ediyorum.
    Dün, Diyanet yetkililerinin dikkatini bir başka konuya daha çekmiştim. Onun cevabını da gelen açıklamadan aynen aktarıyorum: “Camilerin çağın ihtiyaçları doğrultusunda imar edilebilmesi konusunda da Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye’deki tüm mimarlık fakülteleriyle ortak çalışmalar başlatmış olup, sonbaharda Kent, Mekân ve Din’ üst başlıklı uluslararası katılımın sağlanacağı cami mimarisi sempozyumu tertip edilecektir. Sempozyum sonrası oluşacak üst kurul marifetiyle cami mimarisi üzerine geliştirilecek tip projeler cami yapmak isteyen hayırsever vatandaşlarımızın istifadesine sunulacaktır.”
    “Elektronik akıllı kasalar” ve camilerin çağın ihtiyaçları doğrultusunda dizayn edilmesi konusunda ben biraz daha farklı düşünüyorum.
    Birincisi; Diyanet İşleri Başkanlığı, ihtiyaç duyduğu kasalar için bir proje yarışması yaparsa hem daha iyi ürünler tedarik eder hem de daha hesaplı yani bütçesine çok fazla yük olmadan bu meseleyi halledebilir. Bir firmayla sessiz yola çıkılması zaten doğru değil.
    İkinci husus; Türkiye’de 79 bin 96 cami var. Her camiye ortalama 4 kasa konacağını düşünürsek ciddi bir ürün tedariki söz konusu. Bu kadar adetlik bir ürün için de en iyi şirketler çalışma yapar, rekabet eder, proje geliştirir. Kasalar merkeze bağlı olacağından görünen yüzeyleri de cami avlularına uygun şekilde tasarlanabilir. Merkezden kontrollü bir şekilde değerlendirilebilir.

    Sonra bu “elektronik akıllı kasalar”96 adetle en az camiye sahip olan ilimiz Tunceli’ye de yurtdışındaki 1805 camiye de yaygınlaştırılabilir. Kudüs’teki “Ağlama Duvarı”nda faks, e-mail ve kredi kartıyla işlem yapabilecek donanım bulunuyor. Amerika’dan arayıp kredi kartınızla bağışta bulunabilir, dua edebilir, hatta faks kanalıyla da duanızın “Ağlama Duvarı”na iliştirilmesini sağlayabilirsiniz.
    Hatta iPhone uygulaması bile var. iPhone kullanıcılarının, hazırlanan yeni uygulamayla dünyanın herhangi bir köşesinden “Ağlama Duvarı”na gidebilmeleri mümkün. “Ağlama Duvarı”nı yöneten Western Wall Heritage Foundation’ın kullanıma sunduğu uygulamayla Yahudi dinine göre çalışılması yasak olan Şabat ve dini bayram günleri hariç canlı yayınla ziyaret yapılabiliyor.

    “Camilerin çağın ihtiyaçları doğrultusunda imar edilmesi” mevzusunu da biraz açayım. Diyanet, yeni yapılacak camilerden bahsederken, ben mevcutların elden geçirilip çağa uyarlanmasını kastediyorum. Halen daha ayakkabı mahalli oluşturulamamış, tuvaletlerini temiz tutamayan, abdest yerleri, gasilhaneleri sorunlu camileri kastediyorum. Doğal olarak tarihi camilerin de tarihi dokusuna zarar vermeden, çağımıza göre uyarlanıp yaşatılması gerekir.
    Hadi bakalım dindar nesil işbaşına…

    Güntay Şimşek Habertürk 

  • KKTC de İlahiyat Düşmanlığı Sürüyor

    İlahiyat bölümü açtığı gerekçesi ile hükümeti TDP’ye şikayet eden KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, eylemlerine devam edeceklerini ve olası kaosların sorumlusunun KTOEÖS değil, “yurduna ihanet eden anlayıştaki yöneticiler” olduğunu söyledi. TDP Genel Sekreteri Esat Varoğlu da itaatkar ve ümmetçi bir toplum oluşturulmaya çalışıldığı gerekçesiyle açılan bölüme karşı çıktı.

    İLAHİYAT BÖLÜMÜ VATANA İHANETMİŞ

    KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel ziyarette, eylemlerine devam edeceklerini ve olası kaosların sorumlusunun sendikalar değil, “yurduna ihanet eden anlayıştaki yöneticiler” olacağını savundu. Gökçebel, moral ve motivasyonu yok olan Kıbrıs Türk toplumunda gençliğin dönüştürülerek, itaatkar bir cemaat yapılmak istendiğini ileri sürdü.

    VAROĞLU, EYLEMİNDEN DOLAYI KTOEÖS’Ü KUTLADI

    Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Esat Varoğlu da, suskun kalmadığı için KTOEÖS’ü kutladı, itaatkar ve ümmetçi bir toplum oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, eyleme destek verdi.
    Varoğlu, “Toplumumuz bunlara layık değil. Var olma mücadelesi veren bu toplum artık uyanmalı ve bu tür girişimlere başkaldırmalı. Tarih bizden bunu bekler” dedi.

    KOROYA DAÜ DE KATILDI

    Konu ile ilgili bir açıklama da Doğu Akdeniz Üniversitesi Birlik ve Dayanışma Sendikası’ndan (DAÜ – BİR-SEN) geldi. Sendikanın açıklamasında, “Siyasal İslam’ın, gericilik ve yobazlığın; Kur’an Kursları, ilahiyat fakülteleri, İmam-Hatip Liseleri aracılığıyla ülkemizde yuvalanmasını sağlayan UBP’li bakan ve milletvekillerinin bu ihanetini kendi çocukları bile affetmeyecektir. Çünkü Kıbrıslı Türkleri orta çağın karanlıklarına gömecek gelişmelerden onlar da kurtulamayacaktır” denildi.

  • Modern Türkiyede Medrese Geleneği Tartışılıyor

    Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce olarak dört dilde hazırlanacak sempozyumda “Medreseler”, “Medreselerde Eğitim-Öğretim”, “Modernleşme Sürecinde Medreseler”, “Medreselerin Mevcut Durumu ve Geleceği” başlıklı konular tartışılacak. Hazırlıklarına 1 Ocak 2012 itibariyle başlanan sempozyum, 5-7 Ekim 2012 tarihinde Muş’ta gerçekleştirilecek.

    Sempozyumun her aşamasıyla ilgilenen Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç “Üniversite olarak Türkiye’nin ihtiyacı olan bilimsel çalışmaları öncelemeye, desteklemeye ve gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu sempozyumla İlahiyat Fakültemizin kendi alanına önemli katkılarda bulunacağına inanıyoruz. Hedefimiz, bugüne kadar tartışılmayan bir konuyu uluslararası bir katılımla ele almak. Sempozyum münasebetiyle üniversitemiz, dünya çapında şöhrete sahip ilim adamlarını misafir edecek.” şeklinde konuştu.

    Sempozyumun Düzenleme Kurulu Başkanı ve aynı zamanda İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat ise “Türkiye’de ilk defa bu boyutta tartışılacak olan bir konuyu gündeme taşımak suretiyle üniversitelerin, bulundukları bölgenin sosyo-kültürel yapısına dair çalışmalar yapması gerektiği yönündeki sorumluluklarını yerine getirdiklerini ve devlet-halk bütünleşmesi adına bu sempozyumun önemli sonuçlar doğuracağını” ifade etti.

    Üniversite yönetiminin sürecin başından beri vermiş olduğu desteğe teşekkürlerini sunan Polat, sempozyumun önemine yönelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhuriyetin ilanından sonra Tevhid-i Tedrisat ile eğitimi tek elde toplamaya dönük adımlar dağınık durumdaki eğitim kurumlarının müfredatını belli bir çerçeveye yerleştirmiş ise de cins kafaların yetişmesine imkân veren bir yapıya ve programa sahip bağımsız eğitim kurumlarının sonunu getirmiştir. Özellikle dinî ilimlerde tebarüz eden bazı medreselere süreç içinde tırpan vurulması, mevcutların da bir zaman sonra devlet ideolojisine paralel bir eğitime mecbur ve mahkûm edilmesi, dindar halk kesimlerinin, resmî okullardansa gayri resmî medreselere rağbet etmesine yol açmıştır. Dinî kurumların devlet işleyişine ve devlet kurumlarına, devletin de din işlerine müdahale etmemesi anlamına gelen laiklik ilkesinin devleti yönetenlerce benimsenmesinden sonra Türkiye’de devlet erki ile temelden bir çatışma içerisine düş(ürül)en medreseler, bugüne kadar maruz kaldığı muameleye ve maddî-manevî pek çok zorluğa, arkasındaki halk desteği sayesinde tahammül edebilmiştir…

    Devleti kuran iradenin medreselere önyargılı yaklaşımı, medreselerin de devlet eliyle kurulan dinî müesseselere farklı bakmasına yol açmıştır. Çünkü Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana devlet erkinin dindarları kontrol altında tutma arzusu, din eğitimini kontrol altına alma arzularını da kışkırtmış ve bu iştihayı tatmin için İmam-Hatip Liseleriyle İlahiyat Fakülteleri kurulmuştur. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, dünyanın ve Türkiye’nin geldiği noktada hem devlet eliyle kurulan dinî müesseseler hem de devlet ideolojisinin yan baktığı medreseler, müşterek platformlarda buluşmaya, düne nispetle bugün çok daha yakındır. Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığı gibi resmî kurumların medreselerle resmî, gayri resmî düzeyde kurmaya başladığı ilişkiler, bu kaçınılmaz buluşmanın müjdecisi mahiyetindedir. Muş Alparslan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi olarak düzenlemiş olduğumuz, ‘Medrese Geleneği ve Modernleşme Sürecinde Medreseler’ başlıklı uluslararası bu sempozyumda, medreselere karşı geç kalmış bir görevin ifası olarak görülmelidir. Umarız bu adımın arkası gelir ve daha özel başlıklar taşıyan sempozyumlar, paneller, forumlar, konferanslar, seminerler, kitaplar, dergiler ve diğer akademik çalışmalar yoluyla medreseler Türkiye’deki entelijansiyanın gündemine girer.”

    Sempozyum Düzenleme Kurulu ile Bilim ve Danışma Kurulu da kendi alanında seçkin ilim adamlarından oluşuyor. Muhammed Umara, Tarık Ramazan, Haydar Hubbullah, Muhammed Reşid Reyyan, Vasim Memmedeliyev gibi uluslarası şöhretin yanı sıra Türkiye’den de pek çok ilim adamı sempozyuma destek verecek.

    Sempozyumla ilgili dikkat çeken bir diğer dikkat nokta ise Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere 4 dilde sunum yapılacak olması. Sempozyumla ilgili duyuruların anlık yayımlandığı web sayfası da dört dilde yayına başladı. Sempozyumla ilgili her türlü bilginin yer aldığı web sayfasına http://www.alparslan.edu.tr/ilahiyatsempozyum adresinden ulaşılabilir…

     

  • Turk Diyanet Vakfı Burs Sonuçları Açıklandı

     

    2011-2012 Öğretim Yılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Ait Eğitim Yardımı Değerlendirme Sonuçları Açıklandı. Sonuçlara ulaşmak için tıklayınız.

    Burs Sonuçlarını Sorgulamak İçin Tıklayınız


    Soru ve sorunlarınız için (SADECE) burslar@diyanetvakfi.org.tr adresine mail gönderebilirsiniz. (Mail gönderirken başvuru numaranızı veya TC Kimlik Numaranızı yazmayı unutmayınız)

    Eğitim Yardımı Almaya Hak Kazananlardan İstenen Belgeler

     



  • Sanal Mezar Ziyaretine Diyanetten Veto

     

    Özellikle ilçe, belde ve köyler adına kurulan internet sitelerinde 3 boyutlu görüntü, video ve fotoğraflardan oluşan sayfalarda, yöredeki mezarlıkların tamamı alfabetik sıraya göre web sitesine yükleniyor. Kişi sayfalardan yakının mezar fotoğrafına bakıp dua okuyor.

    Bazı siteler sayfaya ‘Ruhuna Fatiha oku’ butonu ekliyor. Tıklayan sesli olarak Fatiha duasını okutuyor. En çok tıklanan site, helikopter kazasında yaşamını yitiren BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun mezarı fotoğrafının yüklü olduğu site oldu.

    Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük: Ölüye dua için internet e mezarlık görüntüleri yüklenmesine gerek yok. Trabzon Müftüsü Veysel Çakı: Oturduğun yerde tıklayarak ‘mezar ziyaret ettim’ diyemezsin. Gerçek mezarın duygusuyla mezar fotoğrafına bakmanın duygusu bir olamaz

     

  • Diyanetten Kırmızı Işık Fetvası

     

    “KIRMIZI IŞIKTA GEÇMEK CAİZ DEĞİL”

    Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, trafik kurallarına uymanın dini açıdan da sorumluluk olduğunu ortaya koymak için konuyu gündemine alacak. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Raşit Küçük, Emniyet ile işbirliği yaparak, vatandaşları eğiteceklerini söyledi. “KIRMIZI IŞIKTA GEÇMEK CAİZ DEĞİL”

    Raşit Küçük, ”Trafik kuralları, uyuşturucu kullanmak gibi konularda Emniyet Genel Müdürlüğü ile Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerini bir araya getirip konuşacağız. İnsanımızı bu yönde eğitip, mesela kırmızı ışıkta geçmenin asla caiz olmadığını, bunu yaptığında bir kişinin hayatına mal olmuşsa, bu insanın aslında ömür boyu bunun vebalinden kurtulamayacağını ve aynı zamanda çok büyük bir ceza alması gerektiğini anlatırız” dedi.

    ‘KANUNDAN KAÇARIM AMA ALLAH’TAN KAÇAMAM’

    Türkiye’de trafik kurallarına uyulmamasından kaynaklanan çok büyük kazalar olduğuna işaret eden Küçük, ”İlgili kurumların bize verdiği bilgiye göre, Türkiye’de ölümlü trafik kazalarının yüzde 90’ı kurallara uymamaktan kaynaklanıyor. Dolayısıyla devletin kurumlarının ve bu kurumlar arasında yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din İşleri Yüksek Kurulu’nun da bu yönde söyleyecek sözü olabilir. Biz bunu kurulda görüşmeyi o bakımdan arzu ettik” diye konuştu. Din görevlilerinin halkı biliçlendirmesi gerektiğini ifade eden Küçük, ”Camilerdeki vaiz, hatip, din görevlisi, imam, bu konulara ne kadar çok temas ederse kuralsızlıklar o kadar çok önlenmiş olur” dedi. ‘KANUNDAN KAÇARIM AMA ALLAH’TAN KAÇAMAM’

    Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü:
    ”Mesela bir kişi, aklını ve idrakini izale eden içki, uyuşturucu kullandıktan sonra araba sürüyor. Bu, bile bile hayata kast etmek gibidir. Dinin bunu makul görmesi mümkün değildir, zaten kanunlar da bunu makul görmüyor. Dolayısıyla dinin koyduğu kuralların şöyle bir arka planı var; insanları bu açıdan eğitmemiz çok önemli. Yani kanunlar bunun cezasını dünyada tayin ediyor, veriyor. Din ise tüm insanlara varlığı sabit olan iki alemi hesaba katan bir anlayışı öğretiyor. Dünyada da sorumluluğun var, ahirette de. Kanundan kaçabilirsin, ama orada Cenab-ı Hak bunun hesabını sana soracak. İnsanlara bu arka planı, Allah’ın huzurunda hesap sorma düşüncesini inancı gereği kabul ettirebilirsek, bunu çok işlersek, bu insanlar umulur ki ‘Kanundan kaçarım ama Allah’tan kaçamam’ duygusuna sahip olur da belki çok daha disiplinli olurlar.”

     

  • İstanbul İl Müftüsünün Kandil Mesajı

    Bu gece (03-04.02.2012) Peygamber Efendimizin kamerî takvime göre doğum yıldönümüdür. Rebîülevvel ayının 12’sinde bir pazartesi günü dünyaya gelen peygamberimiz 63 senelik bereketli bir ömür yaşadıktan sonra bu dünyadan ayrılmıştır.
    Müslümanların gerçekten kardeş olmaları, birbirlerini öyle hissetmeleri, aynı ailenin fertleri olarak aralarında sevgi ve saygının, şefkat ve merhametin hâkim olması için Cenab-ı Hakka bir daha iltica ediyorum ve O’ndan bunu niyaz ediyorum.
    İslam dünyasının bir kısmının bugün içinde bulunduğu kargaşa ve kavga ortamından duyduğum üzüntümü yüce Rabbime ve Müslümanlara arz ediyorum. Her iyi gibi sevgi ve kardeşlik ortamı da Allah’ın lütuf ve ihsanı yanında iyi niyetli çabalara bağlıdır.
    Müslümanlara düşen Allah’ın rızasını gaye edinen çabalarını sürdürmeleridir. Bu çabalar sürdüğü takdirde neticenin hâsıl olması ümit edilir. Ama unutulmamalıdır ki neticeyi hâsıl edecek olan Allah’tır. Biz hedef tespit ederek planlı, programlı çalışırız fakat beklediğimiz zâhirî neticeyi görmesek de niyetlerimiz hâlis olduğu takdirde asıl netice olan Allah’ın rızasını kazanırız.
    İnanıyorum ki başta Müslümanlar olmak üzere dünyanın Peygamber Efendimizin getirdiği mesaja ihtiyacı var. Müslümanların bugün içinde bulundukları durum o mesajın anlaşılmasını perdeliyor. İslam ışığının önündeki perdelerin kalkması ve dünyaya barış ve sükûnun, huzurun, paylaşım kültürünün hâkim olması; açlık ve sefaletin, tembellik ve ataletin, terör ve cehaletin, kin ve adavetin yok olması niyazıyla bu kutlu doğumun sene-i devriyesi vesilesiyle bütün Müslümanların, aziz İstanbul halkının ve değerli mesai arkadaşlarımın kandilini tebrik ediyorum.

  • Müslümanlar Dünyanın En Zengin Ama En Fakirleri

     

    İslam dünyasını ilgilendiren problemlerin çözümüne ilişkin ortak dayanışma ve yardımlaşma zemini oluşturmayı hedefleyen teşekkülün nihai amacı İslam Parlamentosu oluşturmaktır diyen AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay, Dünyanın en zengin enerji kaynaklarına sahip koca bir coğrafyada yaşayanların dünyanın en yoksul ülkeleri arasında çoğunluğu oluşturması çelişkisine dikkat çekti.

    İslam dünyasında kadın kültür ve eğitim komisyonunda Arapça sunum Yapan Prof. Dr. Orhan Atalay; problemlerimizi kendi değerlerimiz ve gerçekliğimiz ışığında tartışmak gereğine vurgu yaptı.

    52 Ülkeden parlamenterlerin katıldığı toplantıya son iki günde bir çok İslam ülkesinden meclis başkanları da iştirak etti. Endonezyanın Palembang kentinde icra edilen kongrede bugün ev sahibi olan Endonezya’nın Devlet Başkanı da bir konuşma yaptı.

  • İslama Hizmet Ödülleri Sahiplerini Buluyor

     

    Hz. Muhammed’in doğumunun 1441. senesi vesilesiyle “Kur’ân” konusu işleniyor.

    Âlemlerin Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.S.)’in hoşgörüsünü, herkesi mânâ bayrağı altında toplayan sevgisini idrak etmek amacıyla gerçekleştirilen geleneksel “Dost islâm’a Hizmet Ödülleri” gecesi, 4 Şubat 2011, Cumartesi günü istanbul Kongre Merkezi’nde saat 18.30’da gerçekleştirilecek.

    Cenan Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı, Türk Kadınları Kültür Derneği ile Altay Kültür Sanat Eğitim Vakfı tarafından müşterek olarak tertiplenen İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (S.A-S.)’in doğumunun 1441. gecesi vesilesiyle düzenlenen Dost Ödülleri gecesi, Diyânet işleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in konuşmasıyla açılacak.

    Bu sene sekizinci defa verilecek olan “Dost İslâm’a Hizmet Ödülü”nü yurtdışından “The Qur’an: A Biography” adlı kitabıyla ABD’den Prof Bruce Lavvrence’a verilecek.

    Bu yıl konunun Kur’ân olması nedeniyle birden fazla ödül verilmesi kararlaştırıldı. Sırasıyla Dost İslam’a Hizmet Ödüllerini alacak olanlar şunlar;

    • Elmalılı Hamdi Yazır adına ailesi

    • Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu

    • Kur’ân tilâvetinde Tayyar Altıkulaç’a takdim edilecek

    • HAT san’atında Hattat Aziz Efendi adına ailesine takdîm edilecek

    • TEZHİP san’atında Muhsin Demironat’ın torununa takdîm edilecek

    • CİLT san’atında İslâm Seken’e takdîm edilecek

    Program, kendilerini gecenin kutsiyetinden dolayı belirli bir isim ile adlandırmayan, hanende ve sazendelerin icrâ edeceği Lâ Edrî Konseri ile son bulacak.

    Dost İslam’a Hizmet Ödülleri

    4 Şubat 2012 Cumartesi

    Ödül Töreni: 18.30

    Giriş: Ücretsizdir / Halka açıktır

     

    Hz. Muhammed’in (s.a.s) doğumu vesilesiyle her yıl düzenlenen “Dost” İslâm’a Hizmet Ödülleri gecesinin sekizincisi bu yıl “Kur’an-ı Kerîm” başlığı altında 4 Şubat 2012 Cumartesi günü İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı‘nda gerçekleştirilecek.

     

    4 Şubat 2012 Cumartesi

    Saat: 18:30

    Yer: İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı (Davetiyelerde İstanbul Kongre Merkezi olarak geçmektedir fakat salonumuz değişmiştir)

     


    Program:

    Vakıflar adına Açılış Konuşması

    Diyanet İşleri Başkanımız muhterem Mehmet Görmez’in “Kur’an-ı Kerîm’in hakikati” konulu konuşması.

    Ödül takdimleri

    Prof. Dr. Ali Bardakoğlu‘na yapmış olduğu hizmetler vesilesiyle 2012 Dost İslâm’a Hizmet Ödülü takdîm edilecektir.


    Prof. Bruce Lawrence‘a, “The Qur’an: A Biography” isimli kitabı vesîlesiyle 2012 Dost İslâm’a Hizmet Ödülü takdîm edilecektir. 

    – Son devir tefsir alimlerinden Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır adına ailesine 2012 Dost İslâm’a Hizmet Ödülü takdîm edilecektir

    – Kur’an tilâveti ve erken dönem Kur’an’ları hususunda yaptıkları çalışmalar vesilesiyle Prof. Dr. Tayyar Altıkulaç’a 2012 Dost İslâm’a Hizmet Ödülü takdîm edilecektir.

    – Kur’an-ı Kerîm çevresinde şekillenen san’atlardan HAT san’atında Hattat Aziz Efendi adına ailesine 2012 Dost İslâm’a Hizmet Ödülü takdîm edilecektir.

    – Kur’an-ı Kerîm çevresinde şekillenen san’atlardan TEZHİP san’atında Muhsin Demironat adına ailesine 2012 Dost İslâm’a Hizmet Ödülü takdîm edilecektir

    – Kur’an-ı Kerîm çevresinde şekillenen san’atlardan CİLT san’atında İslâm Seçen‘e 2012 Dost İslâm’a Hizmet Ödülü takdîm edilecektir.

    Ara

    “Lâ Edrî” Tasavvuf Musıkisi Konseri

    Program genel katılıma açık ve ücretsizdir.

     

  • MHP Milletvekili Erdem den Mevlid Kandili konferansı

     

    Gölbaşı Belediyesi’nin Zübeyde Hanım Aile Yaşam Merkezi’nde gerçekleştireceği konferansın konuşmacısı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili İlahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Erdem olacak. Zübeyde Hanım Aile Yaşam Merkezi’nde düzenlenecek konferans saat 14.00’de başlayacak.

    Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, 3 Şubat Cuma akşamının Mevlid Kandili olduğunu hatırlatarak, bu önemli günde bir konferans düzenlediklerini bildirdi. Başkan Odabaşı, kandillerin, avuçların Allah’a açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı geceler olduğunu belirterek, “Bu ulvi gece münasebetiyle Gölbaşılıları bilgilendirmek amacıyla bir konferans düzenlemiş bulunuyoruz.” dedi.