Cemi Müzekker Salim Arapça Dersleri
İSİMLERİN CEMİ (ÇOĞUL) HALİ
İsimlerin cemi (çoğul) hali üç türlüdür:
1) Cemi Müzekker Sâlim (müzekker için)
2) Cemi Müennes Sâlim (müennes için)
3) Cemi Mükesser (düzensiz çoğullar için)
1) CEMİ MÜZEKKER SÂLİM
a) Müzekker bir ismin fâil ya da mübtedâ haber gibi merfû (ötre) olması gereken durumlarda müfred (tekil) ismin sonuna (ُونَ-) takısı eklenir. Kelimenin başında harf-i tarif olursa o kelime marife, olmazsa nekredir.
اَلْمُعَلِّمُ |
öğretmen |
اَلْمُعَلِّموُنَ |
öğretmenler (ma’rife) | |||||
اَلْمُؤْمِنُ |
mü’min |
مُؤْمِنوُنَ |
müminler (nekre) | |||||
جَاءَ الْمُعَلِّمُونَ إلىَ الْمَدْرَسَةِ. |
Öğretmenler okula geldi. | |||||||
Mef’ûl b. gayr-i sarih Fâil Fiil |
||||||||
اَلْمُدَرِّسوُنَ شَرِبوُا الشاَّىَ . |
Öğretmenler çay içti. |
|||||||
Mef’ûl b. Fiil Mübtedâ
Haber (fiil cümlesi) |
||||||||
اَلصَّائِمُ صاَبِرٌ. |
Oruçlu sabırlıdır. |
هُمْ مَشْغُولُونَ. |
Onlar meşguldür. |
|||||
اَلصَّائِمُونَ صاَبِرُونَ. |
Oruçlular sabırlıdır. |
أَنْتُمْ سَرِيعُونَ. |
Siz hızlısınız. |
|||||
اَلْمُهَنْدِسُونَ كَثِيرُونَ. |
Mühendisler çoktur. |
نَحْنُ مَسْؤُولُونَ. |
Bizler mesulüz. |
|||||
وَصَلَ الْمُشْرِفُونَ. |
Yöneticiler geldi. |
|
|
|||||
صَلَّى الْمُسْلِمُونَ. |
Müslümanlar namaz kıldı. |
وَصَلَ الْمُساَفِرُونَ أَمْسِ. |
Yolcular dün geldi. |
فَتَحَ الْمُسْلِمُونَ مَكَّةَ وَ دَخَلُوهاَ. |
Müslümanlar Mekke’yi fethettiler ve oraya girdiler. |
مَتَى أَرْسَلَ الصَّحَفِيُّونَ الْخِطاَباَتِ ؟ |
Gazeteciler mektupları ne zaman gönderdiler? |
أَرْسَلُوهاَ بَعْدَ أُسْبُوعَيْنِ. |
Onları iki hafta sonra gönderdiler. |
رَجَعَ الْمُهَنْدِسُونَ إِلَى الْمَكْتَبِ بِالْحاَفِلَةِ. |
Mühendisler büroya otobüsle döndü. |
اَلْأَطْفاَلُ مَسْرُورُونَ بِالْعِيدِ. |
Çocuklar bayram (dolayısıyla) sevinçlidir. |
اَلصاَّئِمُونَ حَوْلَ الْماَئِدَةِ. |
Oruçlular sofranın etrafındadır. |
صَلَّى الْمُدَرِّسُونَ الْعَصْرَ فِي الْمَسْجِدِ. |
Öğretmenler ikindiyi mescidde kıldı. |
اِنْتَظَرَ الْمُساَفِرُونَ فِي الْمَسْجِدِ. |
Yolcular mescidde bekledi. |
اَلْمُهَنْدِسُونَ ساَفَرُوا أَمْسِ. |
Mühendisler dün yolculuk yaptı. |
b) Müzekker bir ismin mecrûr (esreli) veya mansûb (üstün) okunması gereken durumlarda müfred (tekil) ismin sonu esre yapılarak (يِنَ) takısı eklenir. Yani mansûb ve mecrûr halleri aynıdır:
اَلمْؤُْمِنِينَ |
müminler |
اَلْمُعَلِّمِينَ |
öğretmenler (marife) |
اَلصَّائِمِينَ |
oruçlular |
مُسْلِميِنَ |
müslümanlar (nekre) |
شَاهَدْتُ الْمُعَلِّمِينَ فِي الْمَدْرَسَةِ. |
Okulda öğretmenleri gördüm. |
صَلَّيْتُ فِي الْمَسجِدِ[2] مَعَ الْمُسْلِمِينَ. |
Camide müslümanlarla beraber namaz kıldım. |
شَكَرَ عاَدِلٌ الْمُدَرِّسِينَ. |
Adil öğretmenlere teşekkür etti. |
فَرَضَ اللَّهُ الصَّلاَةَ عَلَى الْمُسْلِمِينَ. |
Allah namazı müslümanlara farz kıldı. |
شَكَرَ الْقاَئِدُ الْمُجاَهِدِينَ. |
Komutan savaşçılara teşekkür etti. |
اِسْتَقْبَلَ الْمُدِيرُ الْمُدَرِّسِينَ. |
Müdür öğretmenleri karşıladı. |
شاَهَدَ الطُّلاَّبُ اللاَّعِبِينَ فِي الناَّدِي. |
Öğrenciler oyuncuları kulüpte gördü. |