Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde “Arap Baharı ve Türkiye” Konferansı Gerçekleştirildi .
Akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda öğrencinin de katıldığı konferansın açılış konuşmasını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hamit Palabıyık yaptı. Doğu Batı Topluluğunun son derece aktif çalıştığını ve çok güzel etkinlikler düzenlediğini belirten Prof. Dr. Hamit Palabıyık; “Sosyal olaylarda değişim çok zor oluyor, bazen kanlı oluyor. ‘Arap Baharı’ denen olguyu genel çerçevede diktatörler ve demokratikleşme arasındaki sorun olarak görüyoruz. Bu böyle mi, bu hareket kendiliğinden mi oluşmuştur, Türkiye olarak izleyeceğimiz aktif siyasetin sınırı ne olmalıdır; gibi çeşitlendirilebilecek sorularla ve değerli konuğumuzun aktaracağı bilgilerle Arap Baharını daha detaylı anlamaya çalışacağız” dedi.
Değerlendirmelerine, Tunus’ta başlayan ve Ortadoğu ülkelerinde hızla yayılan ‘Arap Baharı’nda, ülkeleri genel olarak ikiye ayırmak gerektiğini söyleyerek başlayan Doç. Dr. Savaş Genç, “Bu süreçte ülkelerin konumunu orduları belirledi. İsyanların yaşandığı tüm ülkeleri, orduları diktatörlerden yana tavır alanlar ve orduları demokratikleşme yanlısı muhaliflerden yana tavır alanlar olarak iki kategoriye ayırabiliriz” dedi.
“ ‘Ortadoğu’ Genellemesi Yanlıştır”
Coğrafyanın ‘Ortadoğu’ gibi bir genellemeyle batılı kıstaslarla değerlendirildiğini, bu oryantalist bakışın da fotoğrafı tüm gerçekleriyle görmemizi engellediğini belirten Doç. Dr. Genç, ülkelerin tek tek ele alınması gerektiğini ve Türkiye’nin bu coğrafyada Mısır ve İran ile birlikte ciddi bir devlet geleneği barındıran üç devletten biri olduğunu söyledi.
“Batı, Ortadoğu’ya 10 Cent Dahi Ayırmak İstemiyor”
Arap Baharını yaşayan tüm ülkeleri değerlendiren Doç. Dr. Genç, en güncel gelişmelerin yaşandığı, tüm dünyanın yakından takip ettiği Suriye için de; “Arap Baharı bir tarafıyla Ortadoğu’daki kan davası kültürünü de tetiklemiş oldu. Bunu Libya’da da gördük. Suriye’de de ciddi mezhepsel farklılıklar ve bunun neden olduğu çatışmalar söz konusu. Bu da Suriye’de dış müdahale olmadan çözüme ulaşmanın zorluğunu bize gösteriyor. Şu an orada kuş avlanacak tüfeklerle düzenli orduya karşı mücadele sürdürmeye çalışan insanlar var. Diğer taraftan, Batı’da da gördüğümüzden çok daha derin bir siyasi ve ekonomik kriz var. Ortadoğu’da birçok insan hayatını kaybetse de Batı, Ortadoğu’ya 10 Cent dahi ayırmak istemiyor. Bu da maalesef daha çok ölümlerin yaşanacağını bize gösteriyor” dedi.
“Türkiye Değerleri Savunan Siyaset Yapmalı”
Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere; ABD, Avrupa gibi tüm global aktörlerin “Arap Baharı” tutumunu değerlendiren Doç Dr. Genç, Türkiye’nin sergilediği tavrı da “Türkiye kaybetme-kazanma hesabına göre hareket edemez. Dün Tunus’ta, Libya’da demokratikleşmeyi desteklerken başka bir ülke için herhangi bir sebeple tersi bir uygulamaya girişemez, girişirse tüm güvenilirliğini yitirir. Türkiye her zaman değerleri savunan siyaset yapmaya devam etmelidir” sözleriyle değerlendirdi.
Konferansın sonunda Doç. Dr. Savaş Genç’e Prof. Dr. Hamit Palabıyık tarafından plaket takdim edildi.