Batsın bu dünya!
İyi de niye batsın! Ne yaptı? Neyi kıstı? Neyi esirgedi?
Suyun mu yok, havan mı? Karnını doyuracak aşın mı? Özüne denk düşecek eşin mi?
Hangi ihtiyacın vardı da ona denk gelmedi, onu karşılayacak donanımda, nicelik ve nitelikte olmadı bu dünya!
Yedi milyar nüfusa yuva olmadı mı? Onların hepsine yetecek ve artacak kadar aş vermedi mi? Ama hep ihtiyaçlarınız değil ihtiraslarınız yüzünden , birliğinizi dirliğinizi bozdunuz, birbirinizin kuyusunu kazdınız, sonunda da kendi ellerinizle kazdığınız kuyunun içine hep birlikte düştünüz!
Ondan sonra da batsın bu dünya! Oh ne âlâ!
ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ أَيْدِي النَّاسِ
“Karada ve denizde bozulma insanların kendi ettikleri yüzünden ortaya çıktı” (er-Rûm 30/41)
Ne ettiysen elinle onu biçiyorsun haliyle!
Dünya ihtiyaçlarımız için ne kadar geniş, büyük ve zengin, ama ihtiraslarımız söz konusu olunca o kadar dar, küçük ve yoksul!
Netsin şimdi bu dünya!
O zaman neden batsın bu dünya!
Garibce