İlahiyat Haber

Ve Allah Ademe Bütün Esmayı Öğretti…

 

“Ve Allah Âdem’e bütün esmayı öğretti…”*

Esmâ =isimlerden maksat ne ola ki? Yaygın kanaate göre Allah Âdem’e bütün isimleri teker teker öğretti, hatta iğneden ipliğe, çanaktan çömleğe kadar

Nadir de olsa “esmânın öğretilmesi”nden maksadın, insana eşyayı tanıma ve ona uygun isim verebilme yetisini verdi demek olduğunu söyleyenler olmuştur. Bizce de asıl olan anlam bu olmalıdır. Gerçekten insan, diğer canlılardan özellikle de meleklerden farklı olarak dış dünyadan duyargalarıyla almış olduğu verilerle eşyayı gerçekliği üzere tanıyabilme ve ona bir ad koyma, kavram geliştirme ve onlarla ilgili terimler üretme yeteneğine sahip tek canlıdır. Onu meleklerden üstün kılan da işte bu özelliğidir. Buna mukabil melekler bilgisayar gibi ne ye kodlanmışlar ve programlanmışlarsa ancak onu bilebilir ve ancak onu yapabilirler. İnsandır ki yegâne varlık olarak bilgiyi yeniden üretir ve yeni yeni sonuçlar elde eder, farklı çıkarımlar yapar.

Bir ihtimal daha var: O da esma’dan maksat Allah’ın kendi esması olmasıdır. Bu durumda “Esma” başlıklı yazımızda anlatılanın bir devamı olarak bu yorumu değerlendirmek gerekir. Yani Allah Âdem’e esmâsını öğretti, insana onların açılımlarını ve kendisi üzerinden nasıl gerçekleşeceğini gösterdi demek olabilir. Yani!


 

*وَعَلَّمَ آدَمَ الْأَسْمَاءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلَائِكَةِ فَقَالَ أَنْبِئُونِي بِأَسْمَاءِ هَؤُلَاءِ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ (31) قَالُوا سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَا إِلَّا مَا عَلَّمْتَنَا إِنَّكَ أَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ (32) قَالَ يَا آدَمُ أَنْبِئْهُمْ بِأَسْمَائِهِمْ فَلَمَّا أَنْبَأَهُمْ بِأَسْمَائِهِمْ قَالَ أَلَمْ أَقُلْ لَكُمْ إِنِّي أَعْلَمُ غَيْبَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَأَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا كُنْتُمْ تَكْتُمُونَ (33) [البقرة ]

 

Allah, Âdem’e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek, “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin” dedi.

 

Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin” dediler

 

Allah, şöyle dedi: “Ey Âdem! Onlara bunların isimlerini söyle.” Âdem, meleklere onların isimlerini bildirince Allah, “Size, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ki ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı da, gizli tuttuklarınızı da ben bilirim demedim mi?” dedi.
 
Garibce

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu