دَفَعَ ثَمَنَ …. |
Defe’a semene …. |
….’-nın bedelini ödedi |
Ödedi | Defe’a | دَفَعَ |
Ödüyor | Yedfe’u | يَدْفَعُ |
Ödeyecek | Se yedfe’u | سَيَدْفَعُ |
Bedel, değer, paha, kıymet, fiyat | Semen | ثَمَنٌ |
Örnek cümle:
1.
سَيَدْفَعُ ثَمَنَ وَقَاحَتِهِ . |
Se yedfe’u semene vakâhatihî. |
Terbiyesizliğinin bedelini ödeyecek. |
Ödeyecek | Se yedfe’u | سَيَدْفَعُ |
Bedel, değer, paha, kıymet, fiyat | Semen | ثَمَنٌ |
Onun terbiyesizliği | Vakâhatuhû | وَقَاحَتُهُ |
Utanmaz oldu, edepsiz oldu | Vakuha | وَقُحَ |
Edepsizlik, terbiyesizlik, hayasızlık | Vakâha | وَقَاحَة |
2.
اَلدُّوَلُ الْأورُوبِّيَّةُ سَتَدْفَعُ ثَمَنَ اِنْهِيَارِ الْيُورُو غَالِيًا . |
Ed-duvelu’l-Urûbbiyyetu se tedfe’u semene inhiyâri’l-Yuru gâliyen. |
Avrupa ülkeleri, euro’nun çöküşünün bedelini pahalıyaödeyecekler. (bedelini ağır ödeyecekler) |
Avrupa ülkeleri | Ed-duvelu’l-Urûbbiyye | الدُّوَلُ الْأورُوبِّيَّةُ |
Ödeyecekler | Se tedfe’u | سَتَدْفَعُ |
Bedel | Semen | ثَمَن |
Çöküş, yıkılma | İnhiyâr | اِنْهِيَار |
Euro | El-Yuru | الْيُورُو |
Pahalı olarak | Gâliyen | غَالِيًا |
3.
دَفَعْتُ ثَمَنَ أَخْطَائِي . |
Defağtu semene ahtâî. |
Hatalarımın bedelini ödedim. |
Ödedim | Defağtu | دَفَعْتُ |
Bedel, değer, paha, kıymet, fiyat | Semen | ثَمَنٌ |
Hata | Hata’ | خَطَأ |
Hatalar | Ahtâ’ | أَخْطَاءُ |
Hatalarım | Ahtâî | أَخْطَائِي |