Gerek muzari malum ve gerekse muzari meçhulün üç hali vardır:
1) Merfu (ötre) olmak مَرْفُوعٌ
2) Mansub (üstün) olmak مَنْصُوبٌ
3) Meczum (cezimli) olmak مَجْزُومٌ
MUZARİ MERFU
Bir fiili muzarinin başında “Nasib” denilen اَنْ، لَنْ، كَىْ، اِذَنْ harflerinden hiç birisi, keza “Cazim” denilen لاَ، لِ، لَمَّا، لَمْ، اِذَامَا، اِذْمَا، حَيْثُمَا، مَتَى، اَنَّى، اَيْنَ، اَىُّ، مَنْ، مَهْمَا، مَا، اِنْ kelimelerden de hiç birisi yoksa o muzariye “Muzari Merfu” denilir.
MUZARİ MANSUB
(TEKİDİ NEFYİ İSTİKBAL VE NEFYİ İSTİKBAL)
Eğer bir fiili müzarinin başında nasb denilen اَنْ، لَنْ، كَىْ، اِذَنْ harflerinden birisi bulunursa o müzariye “Muzari Mansub” denilir. Şu dört harften her birinin fiili muzariye olan tesirleri eşit ise de burada yalnız لَنْ harfinden bahsedilecektir.
لَنْ harfi fiili muzarinin ondört çekiminin hepsinde de gelebilir. Fakat iki cemi müennese (birisi cemi müennes gaibe, diğeri cemi müennes muhataba) tesir edemez. Geriye kalan oniki çekimin sonunda ن bulunanların nunu düşürür. Nunsuzların ise son harfini üstün okutturur.
Mesela:
جَمْعٌ Çoğul | تَثْنِيَةٌ İkil | مُفْرَدٌ Tekil | ||
لَنْ يَكْتُبُوا | لَنْ تَكْتُبَا | لَنْ يَكْتُبَ | مُذَكَّرٌ Eril | غَائِبٌ |
لَنْ يَكْتُبْنَ | لَنْ تَكْتُبَا | لَنْ تَكْتُبَ | مُؤَنَّثٌ Dişil | |
لَنْ تَكْتُبُوا | لَنْ تَكْتُبَا | لَنْ تَكْتُبَ | مُذَكَّرٌ Eril | مُخَاطَبٌ |
لَنْ تَكْتُبْنَ | لَنْ تَكْتُبَا | لَنْ تَكْتُبِى | مُؤَنَّثٌ Dişil | |
لَنْ نَكْتُبَ | لَنْ اَكْتُبَ | مُتَكَلِّمٌ |
Meçhulü de böyledir:
جَمْعٌ Çoğul | تَثْنِيَةٌ İkil | مُفْرَدٌ Tekil | ||
لَنْ يُكْتَبُوا | لَنْ يُكْتَبَا | لَنْ يُكْتَبَ | مُذَكَّرٌ Eril | غَائِبٌ |
لَنْ يُكْتَبْنَ | لَنْ تُكْتَبَا | لَنْ تُكْتَبَ | مُؤَنَّثٌ Dişil | |
لَنْ تُكْتَبُوا | لَنْ تُكْتَبَا | لَنْ تُكْتَبَ | مُذَكَّرٌ Eril | مُخَاطَبٌ |
لَنْ تُكْتَبْنَ | لَنْ تُكْتَبَا | لَنْ تُكْتَبِى | مُؤَنَّثٌ Dişil | |
لَنْ نُكْتَبَ | لَنْ اُكْتَبَ | مُتَكَلِّمٌ |
Dikkat:
Başına لَنْ geçen muzari mensub meşhur görüşe göre Tekidi Nefyi İstikbal olupTürkçeye “gelecek zamanın olumsuzu” ile tercüme edilir.
Örnek:
لَنْ يَكْتُبَ (yazmayacak), لَنْ يُكْتَبَ (yazılmayacak)gibi.
Fakat İbni Hişam’a göre Nefyi İstikbal olup Türkçeye “geniş zamanın olumsuzu” ile tercüme edilir.
Örnek:
لَنْ يَكْتُبَ (yazmaz), لَنْ يُكْتَبَ (yazılmaz) gibi.
MUZARİ MECZUM
Eğer bir fiili muzarinin başına Cazim denilen لاَ، لِ، لَمَّا، لَمْ، اِذَامَا، اِذْمَا، حَيْثُمَا، مَتَى، اَنَّى، اَيْنَ، اَىُّ، مَنْ، مَهْمَا، مَا، اِنْ kelimelerden birisi bulunursa o fiili muzariye Muzari Meczum denilir.
Zikrolunan onbeş kelimeden her birinin fiili muzarinin lafzına olan tesiri aynı ise de burada bunların yalnız dört tanesinden tani لَمَّا، لَمْ، لاَ، لِ dan bahsedilecektir ki, bunlardan لَمْ ile لَمَّا Muzari Meczum bahsinde, لِ Emir bahsinde, لاَ da Nehy bahsinde anlatılacaktır.