وَ الْمَعْنَوِىُّ؛ اِثْنَانِ. اَلْأَوَّلُ؛ رَافِعُ الْمُبْتَدَإِ وَ الْخَبَرِ، نَحْوُ؛ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ. وَ الثَّانِى؛ رَافِعُ الْفِعْلِ الْمُضَارِعِ، نَحْوُ؛ يَرْحَمُ اللهُ تَعَالَى التَّائِبَ
وَ الْمَعْنَوِىُّ ve Manevi Amillere gelince; اِثْنَانِ iki tanedir. اَلْأَوَّلُ ilki; رَافِعُ الْمُبْتَدَإِ mübtedayı ref edicidir, وَ الْخَبَرِ ve haberi de ref edicidir. Bu basit bir isim cümledir. نَحْوُ misali şöyledir; مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ “Allahın resulü Muhammeddir” gibidir. وَ الثَّانِى؛ ve ikincisi; رَافِعُ ref edicidir, الْفِعْلِ الْمُضَارِعِ muzari fiili. نَحْوُ misali şöyledir; يَرْحَمُ اللهُ تَعَالَى التَّائِبَ “Allah-u Teala tövbe edeni bağışlar” gibidir.
Metnin Toplu Manası; Bildiğimiz üzere amiller 60 tanedir. Bu atmış amil iki kısma ayrılır. 58 tanesi lafzi amiller, 2 tanesi de manevi amillerdir. (58 tane olan lafzi amiller de ikiye ayrılılar. 49 tanesi semai amildir, 9 tanesi kıyasi amildir) Biz şu anda 58 tane lafzi amili gördük ve sıra 2 tane olan manevi amile geldi. Manevi Amil; İki tanedir. Birincisi mübtedayı ve haberi ref edişidir. Manevi olması demek görünmeyen bir amilin olması demektir. Cümledeki konumuna göre amil-i manevi olarak merfu olması demektir. Misal; مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ “Allahın elçisi Muhammeddir” dediğimizde مُحَمَّدٌ lafzı mübtedadır ve ref edilmiştir, رَسُولُ اللهِ ise haberdir ve yine ref edilmiştir. Tabi muzaf ve muzafun ileyhten müteşekkildir, mahallen merfu diyebiliriz. Misalimiz şöyle olsa da olurdu; مُحَمَّدٌ رَسُولٌ “Muhammed resuldür” görüldüğü gibi basit bir isim cümlesi ve mübteda ile haber amil-i manevi nedeniyle ref edilmiştir. İkincisi Fiil-i Muzariyi ref eden amil-i manevidir. Misali; يَرْحَمُ اللهُ تَعَالَى التَّائِبَ “Allah-u Teala tövbe edeni bağışlar” gibidir. Eğer muzari fiil nevasıb (nasb ediciler) ve cevazım (cezm ediciler) olan edatlardan hali (boş) ise amil-i maneviden ötürü her daim merfudur.