Arapça Cümle-Kelime Kalıpları

Leyte – Keşke Edatına Kur’an’dan Örnekler -Nihal Değer

       Kur’an’dan     Keşke     ile ilgili Örnekler

                        KEŞKE       لَيْتَ        Hazırlayan : Nihal Değer

لَيْتَنِي كُنْتُ مَعَهُمْ فَأَفُوزَ فَوْزًا عَظِيمًا Nisa/73                                                            

Keşke onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarı kazansaydım” der.

وَلَوْ تَرَى إِذْ وُقِفُوا عَلَى النَّارِ فَقَالُوا يَا لَيْتَنَا نُرَدُّ وَلَا نُكَذِّبَ بِآيَاتِ رَبِّنَا Enam/27     

Ateşin karşısında durdurulup da, “Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve Müminlerden olsak” dedikleri vakit (hâllerini) bir görsen!

يَا لَيْتَنِي لَمْ أُشْرِكْ بِرَبِّي أَحَدًا Kehf/42                                                                     

: “Keşke Rabbime hiçbir kimseyi ortak koşmasaydım..”

قَالَتْ يَا لَيْتَنِي مِتُّ قَبْلَ هَذَا وَكُنْتُ نَسْيًا مَنْسِيًّا Meryem/23                       

 . Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!” dedi

وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَى يَدَيْهِ يَقُولُ يَا لَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلًا Furkan/27   

O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöyle diyecektir: “keşke Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı yolu tutsaydım!”

يَا وَيْلَتَى لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلَانًا خَلِيلًا Furkan/28                                     

Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!”

يَا لَيْتَ لَنَا مِثْلَ مَا أُوتِيَ قَارُونُ إِنَّهُ لَذُو حَظٍّ عَظِيمٍKasas/79                       

: Keşke Karun’a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.

يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَا أَطَعْنَا اللَّهَ وَأَطَعْنَا الرَّسُولَاAhzab/66  

Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği gün: Eyvah bize! Keşke Allah’a itaat etseydik, Peygamber’e de itaat etseydik! derler.

قِيلَ ادْخُلِ الْجَنَّةَ قَالَ يَا لَيْتَ قَوْمِي يَعْلَمُونَYasin/26                                              

Ona: Cennete gir” denilince. “Keşke, dedi, kavmim bilseydi!”

يَا لَيْتَ بَيْنِي وَبَيْنَكَ بُعْدَ الْمَشْرِقَيْنِ فَبِئْسَ الْقَرِينُ Zuhruf/38                         

 Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der.

وَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِشِمَالِهِ فَيَقُولُ يَا لَيْتَنِي لَمْ أُوتَ كِتَابِيَهْ (25) وَلَمْ أَدْرِ مَا حِسَابِيَهْ (26) يَا لَيْتَهَا كَانَتِ الْقَاضِيَةَ Hakka                                                         

Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: “Keşke kitabım bana verilmeseydi.” ve [keşke] şu hesabımı görmemiş olsaydım!

وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَنِي كُنْتُ تُرَابًا Nebe/40                                     

ve inkarcı kişi: “Keşke toprak olsaydım!” diyecektir.

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu