Raşit hoca anlatıyor. Meşhur İslam âlimlerinden Abdulfettah Ebu Gudde İstanbul’da bulunduğu bir sırada hocayı bir arabaya almışlar ve bir yerlere gidiyorlarmış. Yol İstanbul trafiğinde uzadıkça uzuyormuş. Raşit Hoca da nereye gittiklerini bilmiyormuş. Bir müddet sonra Ebu Gudde hoca sormuş: “-Nereye gidiyoruz?”, diye. Demişler: “-Boğazda falanca yerde meşhur bir balıkçı var, oraya balık yemeye gidiyoruz.”
Hoca demiş: “er-Rihle fî talebi’l-ılm’i biliyorduk da “rihle fi’t-taâm” olduğunu bilmiyorduk. Demek kaderde bu da varmış.” Ve eklemiş: “ Bizim buna ayıracağımız bu kadar zaman içinde çok daha önemli ilmî bir mübahaseyi hazır İstanbul’a da gelmişken buradaki ilim adamlarıyla birlikte müzakere edebilirdik, daha faydalı bir iş yapabilirdik.”
er-Rihle fî talebi’l-ılm, ilim uğruna yapılan yolculuk demektir.
Rihlelerin yani ilim için yapılan yolculukların bizim ilim ve kültür tarihimizde çok önemli bir yeri vardır. Bu uğurda katlanılan her türlü meşakkate değecek nice yararları olmuş ve bunun sonucunda ilim yayılmış, ayrı ayrı kaplar gibi olan şehirler ve ilim merkezleri bu sayede birleşik kaplar halini almış, ilimde bir benzeşme ve standartlaşama yaşanmış, insanlar birbirlerini tanımışlar, kaynaşma olmuş, ötekileştirmeler azalmış…. pek çok fayda hasıl olmuş.
Günümüzde karın doyurmak için değil de daha iyi yemek için bunca yolculuğu göze almak, gereğinden fazla harcama yapmak biz göremesek de umarım ilim yolculukları gibi bizim değer dünyamıza önemli katkılarda bulunur, büyük faydalar sağlar. Mide fesadından ve zaman israfından gayrı.
Boğazınız onsun! (n sesi sağır keftir, genizden gelerek seslendirilir)
GARİBCE