ALIM-SATIM El-Lu’lu ve’l-Mercan – Muhammed Fuad Abdulbaki
ALIM-SATIM
Ebu Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.), (Cahiliye döneminde yapılan ve tarafların karşılıklı rızasına dayanmayan) mülamese (dokunma) ve münabeze (atışma) alım satımını yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2780
Ebu Saîd Hudrî (r.a.) şöyle anlatır:
Hz. Peygamber bize iki türlü satış ve giyinişi yasakladı. Bize mulamese ve munabeze satışlarını yasakladı.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2782
Abdullah b. Ömer’in (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) bir hayvanın karnındaki yavrunun satışını yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2784
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) “Müslüman, kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2788
İbn Ömer’in (r.a.) bildirdiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) alış-verişte araya sahte müşteri sokarak fiyat yükseltip gerçek müşteriyi yanıltmayı yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2792
İbn Ömer’in (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) pazara satışa getirilen ticaret malının pazara ulaşmadan önce karşılanıp satın alınmasını yasaklamıştır. Bu ifadeyi, ravilerden İbn Numeyr nakletmiştir. Hadisin diğer ikinci yoldan gelen şekli ise şöyledir: Hz. Peygamber (a.s.) ticaret mallarını pazara gelmeden satın almayı yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2793
Abdullah b. Mesûd’un (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) pazara satışa getirilen malların yolda karşılanıp satın alınmasını yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2794
İbn Abbas’ın (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) pazara mal getirenlerin karşılanmasını ve şehirlinin komisyoncu olarak köylünün malını satmasını yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2798
Enes b. Malik (r.a.) şöyle anlatır:
“Şehirlinin, köylü kardeşi yahut babası bile olsa onun adına malını satması yasaklanmıştır.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2800
Ebu Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse (çok süt veriyor zannedilsin diye) sütü memesinde biriktirilmiş olan bir koyun satın alırsa onu götürsün ve denemek için bir süre sütünü sağsın. Eğer verdiği sütü beğenirse o koyunu alsın. Koyun beklediğinden az süt veriyorsa bir ölçek hurma ile beraber koyunu geriye versin.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2802
İbn Abbas’ın (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir gıda maddesi satın alan kimse, o malı tamamıyle teslim almadıkça başkasına satmasın” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2807
İbn Ömer’in (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Allah Resulü şöyle buyurmuştur: “Muhayyerlik şartı saklı tutulan alım-satım akitleri hariç satıcı ve alıcıdan herbiri, birbirlerinden ayrılmadıkça tek taraflı iradesiyle akdi bozabilir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2821
Hakim b. Hizam’ın (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Satıcı ve alıcı birbirlerinden ayrılmadıkça muhayyerlik hakkına sahiptir. Eğer doğru sözlü iseler alış-verişleri bereketli olur. Ancak yalan söylerler ise bu alış-verişin bereketi giderilir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2825
Abdullah b. Ömer’in (r.a.) anlattığına göre:
Bir kimse Allah Resulü’ne alış-verişlerde daima aldatıldığını söyledi. Hz. Peygamber (a.s.) buna cevaben: “Sen de kendisinden bir şey satın almak istediğin kimseye aldatmaca yok! de” buyurdu. Artık o kişi alış-veriş edeceği zaman, “aldatmaca yok” derdi.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2826
İbn Ömer’in (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü, ağaç üzerinde olgunlaşmaya başlamamış meyvelerin satışını yasaklamış, satıcı ve alıcıyı bundan menetmiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2827
Cabir’in (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.), iyice olgunlaşıncaya kadar ağaç üstündeki meyvenin satışını yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2831
İbn Abbas (r.a.) şöyle anlatıyor:
Hz. Peygamber (a.s.), “hurmanın satımını, yenilmeye elverişli oluncaya ve tartıya gelinceye kadar yasakladı” dedi. Bunun üzerine ben (ravi Ebu Bahteri): “Tartıya gelinceye kadar ne demek?” dedim. İbn Abbas’ın yanında bulunan bir kimse: “Tahmin ve takdir edinceye kadar” diye cevap verdi.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2833
Ebu Hureyre’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.): “Olgunlaştığı görülünceye kadar ağaç üzerindeki meyveleri satın almayınız” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2834
Zeyd b. Sabit’in rivayet ettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) ariyye sahibine, ariyye olarak ayırdığı ağaç üzerindeki yaş hurmayı, kuruduğunda ne kadar geleceği tahmin edilerek hazır kuru hurma karşılığında satmasına ruhsat vermiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2838
Sehl b. Ebu Hasme’nin (r.a.) de içinde olduğu bir grubun rivayet ettiğine göre:
Allah Resulü ağaç üzerindeki yaş hurmanın kuru hurma mukabilinde satılmasını yasakladı ve şöyle buyurdu: “Bu ilki faiz, ikincisi ise müzabenedir.” Ancak Hz. Peygamber, ariyye satışına izin vermiştir. Ariyye, satışı bir ev halkının yaş olarak yiyecekleri (hurma ihtiyacını karşılamak için) bir ya da iki ağaç yaş hurma meyvesini, kuruduğunda geleceği miktar tahmin edilerek kuru hurma ile değiştirmeleridir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2842
Ebu Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü, göz kararı tahminle beş vesk ya da daha az gelen ariyyelerin satışına izin vermiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2845
İbn Ömer (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber muzabeneyi yasaklamıştır. Muzabene, ağaçtaki yaş hurmanın kaç ölçek geleceği tahmin edilerek kuru hurma karşılığında; asmasındaki yaş üzümün de yine tahmin edilerek kuru üzüm karşılığında satılmasıdır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2846
İbn Ömer’in (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim aşılanmış bir hurma ağacı satarsa, meyveleri satıcıya aittir. Ancak müşteri ağacı bu meyvelerle beraber satın almayı şart koşmuşsa meyveler müşteriye aittir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2851
Cabir b. Abdullah’ın (r.a.) anlatığına göre:
Resulüllah (a.s.) araziyi kiraya vermeyi yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2861
İbn Ömer (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
“Önceleri biz arazinin kiraya verilmesinde bir mahzur görmezdik. Ancak geçen sene Rafi’, Allah Resulü’nün bunu yasakladığını haber verdi.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2879
İbn Abbas’ın (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kişinin arazisini bir kardeşine karşılıksız vermesi, karşılığında belirli bir bedel almasından daha iyidir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2892
İbn Ömer’in (r.a.) bildirdiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) Hayber halkıyla, Hayber topraklarını işleyip elde edecekleri her türlü meyva ve toprak ürünlerinin yarısını almaları koşuluyla anlaşma yaptı.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2896
Enes b. Malik’in (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Bir müslüman bir ağaç diker veya tarım yapar da, bu ağaçtan yahut tarım mahsulünden kuş, insan veya herhangi bir hayvan yerse, bu o kişi için bir sadakadır.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2904
Enes b. Malik’in (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) hurmanın rengi ortaya çıkmadan önce satışını yasaklamıştır. (Ravi der ki:) Biz Enes’e: Rengin ortaya çıkması nedir? dedik. Enes “Kızarması ve sonra da sararmasıdır. Haydi söyleyin bakalım, Allah meyvenin yetişmesine mani olursa, kardeşinin parasını ne ile helal sayacaksın?” dedi.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2906
Hz. Aişe’nin (r.ah.) anlattığına göre:
Bir defasında Hz. Peygamber (a.s.) kapı önünde yüksek sesle münakaşa eden iki kişinin seslerini duydu. Bu olaya baktığında münakaşa edenlerden biri diğerinden borcunun bir miktarını bağışlamasını ve ona biraz müsamaha göstermesini istiyordu. Alacaklı ise: “Vallahi bağışlamam!” diye yemin edip duruyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.) bunların yanına giderek “İyilik işlememek üzere Allah’a yemin eden kimdir?” diye sordu. Alacaklı: “Benim ey Allah’ın Resulü, borçlu nasıl arzu ederse öyle olsun” dedi.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2911
Kaab b. Malik’in anlattığına göre:
Kendisi, Hz. Peygamber’in zamanında bir gün Mescitte İbn Ebu Hadred’te olan alacağını istemiş ve bu münasebetle aralarında yüksek sesle bir münakaşa başlamıştır. Allah Resulü de evine kadar giren bu sesleri duymuş ve onlara bakmak için gelerek odasının kapı perdesini açarak Kaab b. Malik’e “Ey Kaab!” diye seslenmiştir. Kaab da “Buyur ey Allah’ın Resulü” cevabını vermiştir. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.) ona eliyle alacağının yarısından vazgeçmesi için işaret etmiştir. Kaab ise hemen “Vazgeçtim ey Allah’ın Resulü” cevabını vermiştir. Hz. Peygamber (a.s.) bu defa İbn Ebu Hadred’e “kalk borcunu öde” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2912
Ebu Hureyre’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre:
O Resulüllah’ı (a.s.) şöyle derken işitmiştir: “Her kim vaadeli satmış olduğu malını, iflas etmiş olan kimsenin elinde bulursa, o kimse o mala sahip olma konusunda başkalarından daha çok hak sahibidir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2913
Huzeyfe’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: Sizden önceki ümmetlerden bir kişinin ruhunu melekler karşılayarak “Dünyada bir iyilik yaptın mı?” diye sordular. O kimse: “Hayır” dedi. Melekler: “Hatırlamağa çalış” dediler. O kimse: “Ben insanlara borç verirdim, sonra bunları toplayan adamlarıma; malı olmayan borçluya mühlet veriniz, malı olana da musamaha ediniz şeklinde emrederdim” diye cevap verdi. Allah Resulü devamla şöyle dedi: Yüce Allah da: “Siz de bu kuluma müsamaha ediniz” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2917
Ebu Mesûd’un (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur. “Sizden önceki ümmetlerden bir kimse hesaba çekildi de hiçbir iyiliği bulunamadı. Ancak o kimse zengindi ve insanlarla ticari muameleleri olurdu. Borçlularından para toplayan adamlarına da: “Malı olmayan borçluları bırakın” diye emrederdi. Hz. Peygamber (a.s.) devamında dedi ki: “Yüce Allah, müsamaha bize daha çok yaraşır, bu kulu bırakınız” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2921
Ebu Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Bir zamanlar halka ödünç veren bir kimse vardı. Bu kişi alacaklarını toplayan adamına: Malı olmayana geldiğinde müsamaha göster, umulur ki Allah da bizlere müsamaha edip günahlarımızı affeder derdi. Nihayet Allah’a kavuştu ve Allah da ona müsamaha gösterdi.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2922
Ebu Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Malı olan kişinin, borcunu ödemeyi geciktirmesi bir zulümdür. Sizin biriniz alacağı malı olan birine havale edildiğinde (havaleyi kabul ile ona) müracaat etsin.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2924
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.): “Su sahibi kendi ihtiyacını aşan (kuyu, kanal, vb. yerlerdeki) suyu başkalarının kullanmasını engellemesin. Zira bu hayvanların otlayacağı otların yetişmesini engellemektir” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2927
Ebu Mesûd Ensari’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) köpeğin satışından elde edilen bedeli, zinayla kazanılan para ve kâhinin bahşişi gibi kazançları yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2930
İbn Ömer’in (r.a.) naklettiğine göre:
Resulüllah (a.s.) köpeklerin öldürülmelerini emretmiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2934
İbn Ömer (r.a.)
Hz. Peygamber’in (a.s.) şöyle dediğini nakletmiştir: “Her kim koyun köpeği yahut av köpeği haricinde bir köpek edinirse, o kimsenin her gün işlediği iyi işlerin sevabından iki kırat eksilir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2940
Ebu Hureyre,
Hz. Peygamber’in (a.s.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Her kim av köpeği, koyun köpeği veya bekçi köpeği haricinde bir köpek beslerse her gün onun sevabından iki kırat eksilir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2947
Sufyan b. Ebu Zuheyr
Hz. Peygamber’in (a.s.) şöyle buyurduğunu işitmiştir: “Bir kimse ne ekin, ne de hayvan bekçiliğine yarayan bir köpek edinirse onun amellerinin sevabından her gün bir kırat eksilir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2951
Enes b. Malik’in anlattığına göre:
Ona kan alan kişinin aldığı ücret hakkında soru sorulmuş ve bunun üzerine Enes şunu nakletmiştir: Resulüllah (a.s.) Ebu Taybe’ye kanını aldırmış ve bunun ücreti olarak ona iki ölçek gıda maddesi verilmesini istemişti. Ayrıca Ebu Taybe’nin aşiretiyle konuştu ve onlar Ebu Taybe’nin harac vergisinden bir kısmını indirdiler. Hz. Peygamber “tedavide kullandığınız en iyi şey, kan aldırmaktır. Yahut o, tedavi yollarının en iyilerindendir” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2952
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle anlatır:
Bakara suresinin son ayetleri indirildiğinde Hz. Peygamber (a.s.) Mescide çıktı ve bu ayetleri halka okuduktan sonra içkinin alınıp satılmasını yasakladı.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2958
Cabir b. Abdullah (r.a.)
fetih yılında Mekke’de iken Hz. Peygamber’in (a.s.) şöyle dediğini işitmiştir: “Allah ve onun Resulü şarabın, murdar hayvanın, domuzun ve putların alınıp satılmasını haram kıldı.” Kendisine: “Ey Allah’ın Resulü! Murdar hayvanın iç yağı hakkında ne buyurursunuz? Onunla gemiler cilalanır, deriler yağlanır, ve aydınlatmada kullanılır” diye soruldu. Hz. Peygamber: “Hayır, murdar yağı alıp satmayın, bu haramdır” buyurdu. Sonra Resulüllah bunun ardından: “Allah Yahudileri yok etsin! Çünkü Yüce Allah, murdar hayvan yağlarını onlara haram kıldığında, kendileri bu yağları eriterek sattılar ve bedellerini yediler” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2960
Ömer’in (r.a.) rivayetinde İbn Abbas’ın anlattığına göre:
Hz. Ömer’e, Semure’nin şarap sattığına dair haber ulaştığında O: “Allah Semure’nin canını alsın!” O, Hz. Peygamber (a.s.)’ın; “Allah Yahudilere lânet etsin! Kendilerine bu murdar hayvan yağları haram kılındığında onları erittiler ve sattılar buyurduğunu bilmiyor mu? dedi.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2961
Ebu Hureyre (r.a.)
Hz. Peygamber (a.s.)’ın şöyle dediğini rivayet eder: “Allah Yahudileri öldürsün! Allah onlara ölmüş hayvanların iç yağlarını haram etmesine rağmen onlar bunları sattılar ve bedelini yediler” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2962
Ebu Saîd Hudrî (r.a.)
Resulüllah’ın (a.s.) şöyle buyurduğunu anlatmıştır: “Altını altın karşılığında birbirine eşit miktarlarda olmadıkça değiştirmeyin. Gümüşü de gümüş karşılığında birbirine eşit miktarlarda olmadıkça değiştirmeyin. Ayrıca bunları kendi cinsleriyle değiştirirken bir bedeli peşin, diğerini vadeli yapmayın, ikisini de peşin değiştirin.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2964
Ömer b. Hattab (r.a.)
Hz. Peygamber’in (a.s.) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: ” (Para niteliğinde olan) gümüş ve altını akit yapılırken elden ele teslimi yapılmaksızın birbiriyle değiştirmek faizdir. Yine akit yapılırken elden ele teslimi yapılmaksızın buğdayı buğdayla değiştirmek de faizdir. Hurmayı hurma ile peşin teslim olmadan değiştirmek de böyledir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2968
Berâe b. Azib (r.a.) Ebu Minhal’den (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Ortağım bana, (ödenmesi) hac mevsimine yahut hacca kadar vadeli olarak bir gümüş satmıştı. Sonrasında bana gelip haber verdi. Ben: “Bu iyi bir iş değil” dedim. Kendisi de: “Ben onu bu şekilde çarşıda sattım ve hiç kimse bu işi yadırgamadı” dedi. Bunun üzerine ben, Berâe b. Azib’e bunu sordum. Berâe şöyle cevap verdi: Peygamber (a.s.) Medine’ye geldiğinde biz bu tür satışlar yapıyorduk. Hz. Peygamber: “Elden ele peşin teslimi yapılırsa bunda mahzur yoktur. Vadeli olanı ise, bu faizdir” buyurdu. (Berâe devamla şöyle dedi): “Sen bir de Zeyd b. Erkam’a git, çünkü O benden daha büyük ticaret sahibi idi” dedi. Bunun üzerine ben Zeyd’e geldim ve bunu ona da sordum. Zeyd de aynı şeyleri söyledi.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2975
Ebu Bekre’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) gümüşle gümüşü ve altınla da altını (akit yapılırken elden ele teslimi yapılmaksızın) değişmeyi yasaklamıştır. Ayrıca gümüş karşılığında altın, altın karşılığında da gümüş satımının istenilen şekilde yapılabileceğini söylemiştir. Ravi der ki: Birisi Ebu Bekre: “Elden ele teslim şartı yok mu?” diye sormuş, O da: “Ben böyle işittim” diye cevap vermiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2977
Ebu Hureyre’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) Ensardan Adiy oğullarından bir kişiyi Hayber’e zekât toplama memuru olarak gönderdi. Sonra bu kişi Hayber’den dönüşünde yanında iyi cins hurma getirdi. Hz. Peygamber ona: “Hayber’in bütün hurmaları böyle midir?” diye sordu. O da: “Vallahi hepsi böyle değildir Ey Allah’ın Resulü! Biz bu iyi hurmanın bir ölçeğini, adi hurmadan iki ölçek vererek satın alırız” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Böyle yapmayın, birbirine eşit olarak değiştirin. Ya da adi hurmayı para karşılığında satın ve bunun bedeli ile bu iyi hurmadan satın alın. Tartılabilen faiz maddelerinin tümü için bu böyledir (fazlalık haramdır) ” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2983
Ebu Saîd’in (r.a.) anlattığına göre:
Bilâl en iyi cinsten hurma getirmiş ve Hz. Peygamber (a.s.) ona: “Bu hurma neredendir?” diye sormuştu. Bilâl “Bizde adi hurma vardı, Peygamber’in yemesi için işte bu adi hurmadan iki ölçeğini, bir ölçek iyi hurma ile değiştirdim” dedi. Bu sözlerin ardından Resulüllah heyecanla şöyle dedi: “Eyvah! Bu, faizin ta kendisidir. Sakın böyle yapma. İyi cins hurma almak istediğin zaman önce adi hurmayı para karşılığında sat, sonra onun parası ile iyi cins hurma satın al.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2985
Ebu Nasra (r.a.) Ebu Said Hudri’nin şöyle söylediğini anlatır:
Ben Ebu Nasra (r.a.) İbn Abbas’a aynı cinsten mallar arasındaki mübadelenin hükmünü sordum. “Elden ele aynı anda mı mübadele ediliyor?” dedi. “Evet” dedim. “Bunun mahzuru yok” dedi. Sonra bunu Ebu Saîd’e anlattım ve İbn Abbas’a aynı cinsten mallar arasındaki mübadelenin hükmünü sordum, bana “Elden ele aynı anda mı mübadele ediliyor?” diye sordu. Ben “evet” deyince, “bunun mahzuru yoktur” cevabını verdi dedim. Ebu Said bana “İbn Abbas böyle mi söyledi?” Biz ona sizlere böyle fetva vermemesi için yazacağız deyip şunu ilave etti: “Vallahi Resulüllah’ın (a.s.) gençlerinden biri kendisine bir tür hurma getirmişti de bunu reddetmiş ve: Galiba bu bizim arazilerimizin yetiştirdiği hurmalardan değildir” buyurmuştu. O getiren zat bu sene bizim arazilerin yetiştirdiği hurmalar yada bizim hurmalar tam iyi değildi. İşte bundan dolayı ben de bizim hurmalardan biraz fazla vererek bu iyi hurmayı aldım dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber “katladın riba yaptın, sakın bir daha böyle yapma, kendi hurmanı beğenmiyorsan onu sat sonra da istediğin hurmayı satın al” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2988
Ebu Saîd Hudrî (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
“Altın, altın ile, gümüş gümüş ile misli misline değiştirilebilir. Kim fazla verir ya da fazla isterse muhakkak faiz yapmış olur” diyordu. Ben de kendisine: “İbn Abbas böyle demiyor dedim.” Bunun üzerine Ebu Saîd İbn Abbas’a gidip ona: “Bana haber ver, bu söyleyip durduğun faiz vadeyle ilgili olup fazlalıkla alâkalı olmadığı fikri Hz. Peygamber’den işittiğin bir şey mi, yoksa Yüce Allah’ın Kitabında böyle bir hüküm mü buldun? dedim.” İbn Abbas da: “Ben bunu ne Hz. Peygamber’den işittim ne de Allah’ın Kitabında buldum. Fakat Usame b. Zeyd bana Hz. Peygamber’in (a.s.): “Faiz (bedeller arasındaki fazlalıkta değil) sadece vadededir” buyurduğunu nakletti.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2990
Usame b. Zeyd’in (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.): “Faiz ancak vadeli işlemlerde söz konusudur” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2991
Numan b. Beşir’in (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Parmaklarını kulakları üzerine koyan Numan Resulüllah’ı (a.s.) şöyle derken işitmiştir: “Muhakkak helal belli, haram da bellidir. İkisi arasında bir takım şüpheli şeyler vardır ki, çok kimse bunları bilemez. Şüpheli şeylerden sakınan, dinini ve namusunu korumuş olur. Şüpheli şeylere dalan kişi ise, harama düşer. Nitekim (içine girmek yasak olan) koru etrafında (davarlarını) otlatan çobanın hayvanları da her an bu yasak sahaya girebilir. Haberiniz olsun, her hükümdarın (kendisine mahsus) bir korusu olur. Dikkat edin, Allah’ın korusu da haram kıldığı şeylerdir. Uyanık olunuz! Bedenin içinde bir lokmacık et vardır ki, o iyi olursa bütün beden iyi olur, bozuk olursa da bütün vücut bozulur. Dikkat edin! İşte o kalptir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2996
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Bir kimsenin Hz. Peygamber’den (a.s.) alacağı vardı. O kimse gelip kaba bir üslupla bunu Hz. Peygamber’den istedi. Ashap bu bedeviye haddini bildirmek istediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Hak sahibinin söz hakkı vardır” buyurdu ve onlara: “Bir deve satın alın da bu adama verin” diye emretti. Sahabeler: “Biz onun devesi gibi bir deve bulamıyoruz. Bulduklarımız onunkinden daha değerli” dediler. Peygamber: “O halde o daha iyi olanı satın alın da onu kendisine verin. Çünkü sizin en hayırlınız, borcunu en güzel şekilde geriye vereninizdir” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3003
Hz. Aişe’nin (r.ah.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) bir Yahudiden veresiye bir yiyecek maddesi satın almış ve ona zırhını rehin olarak vermiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3007
İbn Abbas (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (a.s.) Medine’ye geldiğinde Medineliler meyvelerinde bir ve iki senelik vadelerle selem suretiyle alış-veriş yapıyorlardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Her kim hurmada selem yoluyle satış yaparsa, bunu ölçüsü ve tartısı ve vadesi belirli bir şekilde yapsın” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3010
Ebu Hureyre (r.a.)
Hz. Peygamber’den (a.s.) şöyle işittiğini nakletmiştir: “Yemin, malın revac bulması için bir vesile zannedilir. Oysa o malın ve kazancının mahvolmasına sebep olur.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3014
Cabir’in (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir gayri menkulde veya hurmalıkta ortağı olan kimsenin, ortağına haber vermeden o malı başkasına satma hakkı yoktur.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3016
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Herhangi biriniz, komşusunun yapacağı yapının kiriş uçlarını kendi duvarına dayandırmasına engel olmasın.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3019
Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nufeyl’in (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir arazinin bir karışını zulmederek ele geçirirse, Allah Kıyamet gününde yedi kat yerden itibaren o arazi parçasını bu zalim kişinin boynuna (halka yapıp) geçirir.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3020
Hz. Aişe’nin (r.ah.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim, (başkasına ait) bir araziden bir karış yeri zulümle ele geçirirse, yedi kat yerin dibinden itibaren (bu toprak) bu kişinin boynuna halka hâlinde geçirilir” buyurdu demiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3025
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.): “Bir yolun genişliği anlaşmazlık konusu olursa bu yol yedi zira kabul edilir” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3026