II) İLLETLİ FİİLLER
A) MİSAL FİİL
İlk harfi illet harflerinden و ya da ي ile başlayan fiildir. Fiilin başında vâv (و) bulunursa misâl-i vâvî denir.
وَجَدَ |
buldu |
وَضَعَ |
koydu |
وَهَبَ |
bağışladı, verdi |
وَعَدَ |
vaadetti |
وَدَعَ |
bıraktı, ayrıldı |
وَقَعَ |
vaki oldu |
Fiilin başında ي bulunursa misâl-i yâî denir.
يَبِسَ |
kurudu |
يَقِظَ |
uyandı | |
يَسُرَ |
kolay oldu | |||
Misâl-i vâvî olan وَجَدَve misâl-i yâî olan يَسُرَ nın mâzî çekimleri aynen sahih fiil çekimi gibidir.
a) Misâli vâvîlere muzaraat harfi eklenince başındakiوَ ler kalkar. Örneğin; وَجَدَ den يَجِدُ olur. Aynı şekilde bu vâvlar masdarından da düşer:
وَعَدَ يَعِدُ عِدَةٌ |
vaad etti, söz verdi |
وَعَظَ يَعِظُ عِظَةٌ |
vaaz verdi, nasihat etti |
Mâzî meçhûlü ve çekimi bildiğimiz diğer fiiller gibidir: (وَجَدَ) buldu, (وُجِدَ) bulundu.
Muzâri meçhûlünde ise kalkmış olan وlar geri gelir. Dile kolaylık olsun diye cezmi söylenmez: (يَجِدُ) bulur (يُوجَدُ) bulunur gibi. Mâzî çekimi sahihden farklı olmayan bu fiilin şimdi de muzâri çekimlerini inceleyelim:
Misâl-i vâvî Muzâri Meçhûl Çekimi |
Misâl-i vâvî Muzâri Malûm Çekimi |
||
يُوجَدُ يُوجَداَنِ يُوجَدُونَ |
يَجِدُ يَجِدَانِ يَجِدُونَ |
||
تُوجَدُ تُوجَدَانِ يُوجَدْنَ |
تَجِدُ تَجِدَانِ يَجِدْنَ |
||
تُوجَدُ تُوجَدَانِ تُوجَدوُنَ |
تَجِدُ تَجِدَانِ تَجِدُونَ |
||
تُوجَدِينَ تُوجَدَانِ تُوجَدْنَ |
تَجِدِينَ تَجِدَانِ تَجِدْنَ |
||
أُوجَدُ نُوجَدُ نُوجَدُ |
أَجِدُ نَجِدُ نَجِدُ |
||
Not: (و) ile başlayan misâl fiillerin aynel fiili muzâride esre ise muzâriye çevrilince (و) düşer. Aynel fiil muzâride fethalı ya da zammeli ise düşmez:
وَهِمَ يَوْهَمُ |
vehmetti |
وَجُهَ يَوْجُهُ |
şan şeref sahibi oldu |
Bu fiillerin sâlim çekimden farkı yoktur.
b) Misâl-i Yâîler muzâriye çevrilince baştaki ي kalkmaz. Aynen sahihler gibi çekilir.
يَسُرَ |
kolay oldu (mâzî) |
يَيْسُرُ |
kolay olur (muzâri) |
Meçhûlünde ise kelimenin aslından olan ي harfi muzaraat harfinin ötre okunmasından dolayı (dilde kolaylık olması bakımından) و ‘a çevrilir.
يُوسَرُ |
kolaylaşır (muzâri meçhûl) |
يَيْسُرُ |
kolay olur (muzâri) | |||||
Misâl-i yâî Muzâri Meçhûl Çekimi | Misâl-i yâî Muzâri Malûm Çekimi | |||||||
يُوسَرُ يُوسَراَنِ يُوسَروُنَ |
يَيْسُرُ يَيْسُراَنِ يَيْسُروُنَ |
|||||||
تُوسَرُ تُوسَراَنِ يُوسَرْنَ |
تَيْسُرُ تَيْسُرَانِ يَيْسُرْنَ |
|||||||
تُوسَرُ تُوسَرَانِ تُوسَروُنَ |
تَيْسُرُ تَيْسُراَنِ تَيْسُروُنَ |
|||||||
تُوسَرِينَ توسَرَانِ تُوسَرْنَ |
تَيْسُرِينَ تَيْسُراَنِ تَيْسُرْنَ |
|||||||
اوُسَرُ نُوسَرُ نُوسَرُ |
اَيْسُرُ نَيْسُرُ نَيْسُرُ |
|||||||
Misâli vâvîlerin emr-i hâzırı: Muzâri harfi kalkar. Sonuna cezim getirilir. Cezim getirildiğinde diğerlerindekiن lar düşer. Muzaraat harfinden sonraki harf harekeli olduğu için başa hemze getirilmez. Okunabilmesi için hemzeye ihtiyacı yoktur.
يَجِدُ |
bulur |
جِدْ |
bul |
Emr-i Hâzır Çekimi | |||
جِدُوا |
جِداَ |
جِدْ |
|
جِدْنَ |
جِداَ |
جِدِي |
Misâli yâî’lerin emr-i hâzırında ise muzâri harfinden sonraki harf cezimli olduğu için okunabilmesi açısından başa ötreli أُ eklenerek يَيْسُرُ dan اُيْسُرْ kalır. Okunuşu zor olduğundan ي harfi و ‘a değiştirilir. Böylece: اُوسُرْ olur[1].
يَيْسُرُ kolay olur اُيْسُرْ dan اُوسُرْ kolay ol
İsm-i Fâilleri (وَجَدَ) den (واَجِدٌ) bulan / (يَسُرَ)dan (يَاسِرٌ) kolay olan
İsm-i Mef’ûlleri (وَجَدَ) den (مَوْجوُدٌ) bulunan, varolan
(يَسُرَ) dan (مَيْسوُرٌ) kolaylaştırılan, kolaylaştırılmış
Cümle Örnekleri:
1- وَعَدْتُ[2] بِفِعْلِ الْخَيْرِ – وَعَدْناَ بِفِعْلِ الْخَيْرِ .
2- أَعِدُ بِفِعْلِ الْخَيْرِ – نَعِدُ بِفِعْلِ الْخَيْرِ .
3- وَعَدَتِ الْبِنْتاَنِ بِفِعْلِ الْخَيْرِ – اَلْبِنْتاَنِ وَعَدَتاَ بِفِعْلِ الْخَيْرِ.
4- تَعِدُ الْبِنْتاَنِ بِفِعْلِ الْخَيْرِ – اَلْبِنْتاَنِ تَعِداَنِ بِفِعْلِ الْخَيْرِ.
5- وَعَدَ الْأَغْنِياَءُ بِفِعْلِ الْخَيْرِ – الْأَغْنِياَءُ وَعَدُوا بِفِعْلِ الْخَيْرِ.
6- يَعِدُ الْأَغْنِياَءُ بِفِعْلِ الْخَيْرِ – اَلْأَغْنِياَءُ يَعِدُونَ بِفِعْلِ الْخَيْرِ.
7- وَعَدَتِ الْغَنِياَّتُ بِفِعْلِ الْخَيْرِ – اَلْغَنِياَّتُ وَعَدْنَ بِفِعْلِ الْخَيْرِ .
8- تَعِدُ الْغَنِياَّتُ بِفِعْلِ الْخَيْرِ – اَلْغَنِياَّتُ يَعِدْنَ بِفِعْلِ الْخَيْرِ .
9- لاَ أَسْتَطِيعُ أَنْ أَجِدَ حَقِيبَتِي – رُبَّماَ تَجِدُ حَقيِبَتَكَ فيِ الْمَكْتَبَةِ.
10- لاَ تَقِفْ وَسَطَ هَذاَ الشاَّرِعِ الْمُزْدَحِمِ بِالسَّياَّراَتِ – صِفْ[3] ماَ شاَهَدْتَ فِي دَقِيقَتَيْنِ.
11- مَهْماَ تَفْعَلْ تَجِدْ ثَواَبَهُ عِنْدَ اللَّهِ – أَجْلِسُ فِي الْمَقْعَدِ الَّذِي أَجِدُهُ خاَلِياً .
12- يَجْلِسُونَ فِي الْمَقْعَدِ الَّذِي يَجِدُونَهُ خاَلِياً – يَجْلِسُونَ فِي الْغُرْفَةِ الَّتِي يَجِدُونَهاَ خاَلِيَةً.
Tercüme:
1- Hayırlı işe söz verdim. Hayırlı işe söz verdik.
2- Hayırlı işe söz veriyorum. Hayırlı işe söz veriyoruz.
3- İki kız hayırlı iş (için) söz verdi. (Aynı manada isim cümlesi).
4- İki kız hayırlı işe söz veriyor. (Aynı manada isim cümlesi).
5- Zenginler hayır yapacaklarına söz verdiler.
6- Zenginler hayır yapacaklarına söz veriyorlar.
7- Zengin (bayanlar) hayır yapacaklarına söz verdiler.
8- Zengin (bayanlar) hayır yapacaklarına söz veriyor.
9- Çantamı bulamıyorum. Çantanı belki kütüphanede bulursun.
10- Arabalarla dolu bu caddenin ortasında durma. Gördüğün şeyleri iki dakikada anlat (vasfet).
11- Her ne yaparsan sevabını Allah katında bulursun. Boş bulduğum koltuğa oturuyorum.
12- Boş buldukları koltuğa oturuyorlar. Boş buldukları odaya oturuyorlar.