İHTİSÂS
İhtisas; genellikle mütekellim nadiren de muhatap zamirlerinin manasının açıklanması demektir. Yani mütekellim veya muhatap zamirinin mübtedâ olduğu cümlede haberin bildirdiği hükmün bir isme mahsus kılınmasıdır. Mahsûs adı verilen bu isim, zamirden sonra gelir ve mansûb olur.
نَحْنُ الْأَتْراَكَ نُحِبُّ أَنْ نُكْرِمَ الضَّيْفَ. | Biz Türkler misafire ikram etmeyi severiz. |
Bu cümlede نَحْنُ mübtedâ, نُحِبُّ أَنْ نُكْرِمَ الضَّيْفَcümlesi haberdir. الْأَتْراَكَ ise mahsûstur[1].
نَحْنُ مَعْشَرَ الْمُسْلِمِيَنَ نُفَكِّرُ فِي الْخِدْمَةِ لِلْإِسْلاَمِ. Biz -müslümanlar topluluğu- İslâma hizmeti düşünürüz. |
أَنْتُمُ الْمُؤْمِنِينَ لاَ تَجْزَعُوا. Siz(i kastediyorum) ey müminler! Sabırsızlık etmeyiniz. |
Not: Mahsus bazen muttasıl mütekellim ve muhatap zamirinden sonra da gelebilir;
سَلْماَنُ مِناَّ أَهْلَ الْبَيْتِ. | Selman bizdendir, ehli beyttendir.(Hadis) |
بِكَ اللَّهَ نَرْجُو الْفَضْلَ. | Senden Ya Rabbi, lutuf umarız. |
سُبْحاَنَكَ اللَّهَ الْعَظِيمَ. | Ey yüce Allahım, sen herşeyden münezzehsin. |