Arapça Cümle-Kelime Kalıpları

Keenne Sanki-gibi Edatına Kur’an’dan Örnekler – Nihal Değer

Keenne Sanki-gibi Edatına Kur’an’dan Örnekler

Kuran’dan bazı Örnekler

   Sanki gibiكَأَنّ     َ Hazırlayan : Nihal Değer

كَأَنَّهُمْ لَا يَعْلَمُونَ  Bakara /101                                               

 , [o’nun dediklerinin] farkında değilmiş gibi ilahî kelâma arkalarını dönerler, 

كَأَنْ لَمْ يَسْمَعْهَا فَبَشِّرْهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ   Casiye / 8                                

hiç işitmemiş gibi (küfründe) ısrar eder. İşte onu çok elem verici bir azâb ile müjdele.

يَسْأَلُونَكَ كَأَنَّكَ حَفِيٌّ عَنْهَا Araf/ 187                                          

Sen sanki onu biliyormuşsun gibi onu sana soruyorlar. 

وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ غِلْمَانٌ لَهُمْ كَأَنَّهُمْ لُؤْلُؤٌ مَكْنُونٌ    Tur/ 24                          

O sedefleri içinde gizlenmiş inci gibi civanlar da kendilerine (hizmet için) etraflarında döner (ler).

يَخْرُجُونَ مِنَ الْأَجْدَاثِ كَأَنَّهُمْ جَرَادٌ مُنْتَشِرٌ  Kamer / 7                         

Dehşet içinde mezarlarından çıkar, yayılmış çekirgeler gibi her tarafı dalga dalga kaplarlar. 

كَأَنَّهُمْ أَعْجَازُ نَخْلٍ مُنْقَعِرٍ       Kamer/ 20                                       

(bu kasırga,) insanları köklerinden koparılmış hurma kütükleri gibi savurup attı. 

إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الَّذِينَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِهِ صَفًّا كَأَنَّهُمْ بُنْيَانٌ مَرْصُوصٌ      Saff/4     

Şüphesiz ki Allah, kendi yolunda, birbirine kenetlenmiş (yekpare ve müstahkem) bir bina gibi, saf (lar) bağlayarak çarpışanları sever.

كَأَنَّهُمْ خُشُبٌ مُسَنَّدَةٌ يَحْسَبُونَ                                    ْ   Munafikun/ 4

  Tıpkı, sıralanmış kof kütük gibidirler;

فَتَرَى الْقَوْمَ فِيهَا صَرْعَى كَأَنَّهُمْ أَعْجَازُ نَخْلٍ خَاوِيَةٍ               7       el-Hakka/

 Öyle ki sen, o halkı içi boş hurma kütükleri gibi yerlere serilmiş görürdün.

وَأَلْقِ عَصَاكَ فَلَمَّا رَآهَا تَهْتَزُّ كَأَنَّهَا جَانٌّ Neml/ 10- Kasas/31                   

“Şimdi asânı yere bırak!”   Fakat [Musa] asâsının yılan gibi hızla hareket ettiğini görünce

كَأَنَّهُمْ حُمُرٌ مُسْتَنْفِرَةٌ (50) فَرَّتْ مِنْ قَسْوَرَةٍ Müddesir/50                       

Onlar sanki aslandan kaçan yaban eşekleridirler.

فَلَمَّا جَاءَتْ قِيلَ أَهَكَذَا عَرْشُكِ قَالَتْ كَأَنَّهُ هُوَ Neml/42                         

Melike geldiğinde “Senin tahtın böyle miydi?” denildi. O da “Sanki odur, 

كَأَنَّهُنَّ بَيْضٌ مَكْنُونٌ Saffat/49                                                  

gizlenmiş [deve kuşu] yumurtaları  gibi [kusursuz] eşler.

إِنَّهَا شَجَرَةٌ تَخْرُجُ فِي أَصْلِ الْجَحِيمِ (64) طَلْعُهَا كَأَنَّهُ رُءُوسُ الشَّيَاطِينِSaffat/65

O öyle bir ağaçtır ki cehennemin ta dibinden çıkar. Meyveleri: sanki şeytanların başları! 

ادْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ Fussilet/34    

O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın ki seninle kendisi arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost gibi oluvermiş! 

كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ Rahman/58                                           

O hanımlar parlaklıkta sanki yakut ve mercandırlar. 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu