1- Akl:
Bu, doğruluk ve sözü bellemek bakımından
gereklidir. Temyiz yeteneğinden yoksun sabi ve delinin rivayetine asla itibar
edilmez. Temyiz yeteneği ise, çocuktan çocuğa değişmekle birlikte, genellikle
sağıyla solunu tayin edebilecek, söylenen sözü anlayacak, eline verilen paranın
bir değer olduğunu kavrayabilecek durumda olmakla ölçülür. Mesela sağ elini
göster denildiği zaman, doğru olarak gösterirse, temyiz yeteneği var demektir.
[1]
Deli olan kişi, anlama ve ayırma kabiliyetinden
yoksundur.
[2]
Akl, temyîz’e imkân veren kapasitedir.
Hadîsçiler açısından temyiz, söyleneni tam olarak anlayıp, doğru olarak cevap
verme kabiliyetidir. Gerek küçük yaştaki çocukta gerek ateh denen bunama haline
mâruz yaşlıda ve gerekse mecnûnda bu yoktur. Öyle ise bir kimsenin râvî
olabilmesi için öncelikle akl sahibi olması, bu yönden bir eksikliği olmaması
gerekir.[3]
[1]
İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Yayınları: 78.
[2]
Sabahattin Yıldırım, Şamil İslam Ansiklopedisi: 5/228.
[3]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/7.