İlahiyat Haber

Elmalılı Sadece İlim Adamı Değildi

 

Cumhuriyet dönemiyle birlikte çeşitli sebeplerden ötürü maalesef İslami ilimler konusundaki araştırmalar ciddi anlamda engellenmiştir. Sadece devlet kontrolünde yayınlanan eserler o dönem için özgünlüğünü yitirse de bugün bizler için önemli birer kaynak haline dönüşmüşlerdir. Bu süre zarfında içeriği yönüyle bizim göğsümüzü kabartan çalışmalardan da söz etmemiz mümkündür. Hiç şüphesiz bunlardan biri de Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın kaleme almış olduğu Hak Dini Kur’an Dili adlı tefsir çalışmasıdır.

 

Elmalılı Hamdi Efendi’yi bizler daha çok tefsir çalışmasıyla tanırız. Oysaki hayatına baktığımızda ilmi çalışmalarıyla olduğu kadar, siyasi yönüyle de adından söz ettiren bir isim olduğuna tanıklık ederiz.

 

Hamdi Efendi 1877 Antalya Elmalı’da dünyaya gelmiştir. Aslen Burdur’un Gölhisar kazasına bağlı Yazır Köyü’nden olan babası Numan Efendi, küçük yaşta köyünden ayrılıp Elmalı’ya gelmiş, orada okumuş ve Şer’iyye Mahkemesi’nde Başkâtip olmuştur. Annesi Fatma Hanım, Elmalı bilginlerinden Sarlar’lı Mehmet Efendi’nin kızıdır.

 

İlk ve orta öğreniminin yanı sıra hafızlığını da Elmalı’da tamamlayan Muhammed Hamdi, tahsiline devam etmek için 15 yaşında iken dayısı Mustafa Efendi ile birlikte İstanbul’a gitmiş ve Küçük Ayasofya Medresesi’ne yerleşmiştir. Orada devrin en önemli âlimlerinden olan Kayserili Mahmut Hamdi efendiden icazet almıştır. Bundan sonra hocası Büyük Hamdi, kendisi de Küçük Hamdi diye anılmaya başlanmış, birçok yazısında da bu imzayı kullanmıştır. Soyadı kanunu çıkınca babasının köyü olan “Yazır” soyadını aldı ise de daha çok doğum yerine nispetle “Elmalılı” diye meşhur olmuştur. Beyânül-Hak ve Sebîlürreşad dergilerinde ise Küçük Hamdi veya Elmalılı Küçük Hamdi mahlası ile makalelerini yayınlanmıştır.

 

Ayrıca ilim tahsili sırasında Bakkal Arif Efendi ile Sami Efendi’nin hat derslerine devam ederken, onlardan da icazet alan Muhammed Hamdi; bir taraftan da kendi gayretleriyle felsefe ve musiki öğrenimiyle meşgul olmuştur.

 

İlerleyen yaşlarda o dönemler de adı çokça duyulan ittihat ve terakki cemiyetinin ilmiye şubesine üye olan Muhammed Hamdi; Beyazıt Medresesi’nde iki yıl süren Dersiamlık görevinden sonra II. Meşrutiyet’in ilk meclisine Antalya mebusu olarak girmiş, II. Abdulhamid’in tahttan indirilmesine rıza göstermeyen Fetva Emini Nuri Efendi’yi ikna edip, fetva yayınlayarak bu konuda etkili bir rol oynamıştır. Daha sonra da Şeyhülislâmlık Mektûbî Kalemi’nde görev almıştır.

 

 

Cumhuriyetin ilan edildiği dönemlerde Süleymaniye medresesinde mantık öğretmenliği yapmaktaydı. Cumhuriyetin ilanı ile bu kurumlar kapatılınca evine çekilip ilmi araştırmalarda bulunmaya başladı. Bir geliri olmadığı için maddi sıkıntılar çektiği bu dönemde önemli tercümelere imza attı. Arapça ve Farsçayı ileri düzeyde bilen Elmalılı; bu diller de çeşitli şiirler kaleme almış, Fransızca bilmesinden dolayı da bazı Fransızca eserler tercüme etmiştir.

 

TBMM tarafından Kur’an-ı Kerim tercümesi ve tefsiri için Diyanet İşleri Başkanlığı’na görev verilince, diyanet bu görevi önce Mehmet Akif Ersoy’a teklif etmiştir. Mehmet Akif’in bazı siyasi sebeplerden ötürü görevi kabul etmemesi üzerine Elmalılı Hamdi Yazır’a teklif iletilmiş ve şu an elimizde muhtelif baskılarıyla bulunan Hak Dini Kur’an Dili adlı tefsir kitabı bu şartlarda kaleme alınmıştır. İlk basımı 1936 yılında gerçekleşen bu eser; alanındaki en değerlileri arasında sayılarak kaynak eserler içerisine girmeyi başarmıştır.

 

Uzun zaman kalp rahatsızlığı çeken Muhammed Hamdi 27 Mayıs 1942’de Erenköy’de, damadının evinde, istirahatta iken vefat etmiş ve Sahrayıcedid mezarlığında toprağa verilmiştir.

 Şeyma Okuyan

İzdüşünce

İlgili Makaleler